PKK’nın silahsızlanma sürecinde kritik bir eşik daha aşıldı. 11 Temmuz 2025’te, örgüt, Irak'ın Süleymaniye şehri sınırlarında yer alan Casene Mağarası’nda düzenlenen sembolik bir törenle silah bıraktığını açıkladı. Bu adım, sadece çözüm süreci açısından değil, seçilen mekanın taşıdığı tarihi ve kültürel anlam nedeniyle de dikkat çekti. Peki PKK neden tam da bu mağarayı tercih etti? Casene Mağarası, Kürt halkının kolektif hafızasında neyi temsil ediyor?
Casene Mağarası hakkında bilinmeyenler
Süleymaniye şehrinin 50 kilometre batısında yer alan Casene Mağarası, Kürt halkı için sıradan bir coğrafi yapı değil. Tarihi boyunca isyanların, kültürel uyanışların ve silahlı direnişlerin merkezi oldu. Özellikle Birinci Dünya Savaşı sonrasında İngiliz yönetimine karşı ayaklanan Şeyh Mahmud Hafid Berzenci, bu mağarayı hem askeri üs hem de sığınak olarak kullandı.
Berzenci, kendisini "Kürdistan Kralı" ilan ettikten sonra, 1923 yılında şehir bombalanırken bu mağaraya sığındı. Burada sadece savaş planları yapılmadı; aynı zamanda Kürt kültürünü yaşatma çabaları da sürdürüldü. Berzenci, yanına aldığı matbaayla birlikte "Bangi Haq" (Hakkın Sesi) isimli Kürtçe bir gazetenin baskısını da bu mağarada gerçekleştirdi. Mağara ve çevresindeki köy, Baas hükümeti tarafından boşaltıldı ve yıkıldı.
PKK neden Casene mağarası'nı seçti?
Orta Doğu Çalışmaları uzmanı Doç. Dr. Seevan Saeed’e göre, PKK bu mağarayı bilinçli olarak tercih etti. Saeed, “PKK, mağaranın tarihsel ve kültürel sembolizmini kullanarak Kürt mücadelesinin geçmişiyle bağ kurmak istedi” diyor. Aynı zamanda, Kürtçenin ilk yayınlarından biri olan Hakkın Sesi gazetesine atıfla, verilen mesajın sadece siyasi değil, kültürel olduğuna da dikkat çekiyor.
Mağaradan turistik simgeye: Savaşın gölgesinden barışa
Casene Mağarası, bugün bölgenin önemli bir turistik destinasyonunun da merkezi. Süleymaniye’den Dukan’a giderken, Surdaş bölgesindeki Kani Han Köyü’nün eteklerinde yer alan mağara; şelalelerle çevrili, dağların arasında doğal bir vaha görünümünde.
Turizm sitelerinde sıkça önerilen bu alan, ışıklandırma ve temizlik hizmetleriyle ziyaretçileri ağırlıyor. Özellikle yaz aylarında piknik ve doğa yürüyüşü yapanların uğrak noktası olan mağara, artık yalnızca savaşın değil barışın ve kültürün de simgesi olarak görülüyor.
Kaynak: BBC, Independent Türkçe