CHP'li belediyelere yönelik yürütülen soruşturma kapsamında Şile Belediyesi'ndeki yolsuzluk ağı teker teker ortaya çıkmaya devam ediyor. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "rüşvet", "irtikap" ve "ihaleye fesat karıştırma" iddiasıyla 10 Temmuz'da gözaltına alınan ve CHP'li Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı'nın da aralarında bulunduğu toplamda 6 şüpheliden, Başkan Kabadayı ile eski Özel Kalem Müdürü Oğuz Kaçmaz, Belediye Başkan Yardımcısı Tuncay Tolga Özçakmak, Belediye Hukuk İşlerinden Sorumlu Avukat Ali Şafak ve Ruhsat Şefi Evren Buçhan tutuklandı. Belediyeye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında ise rüşvet çarkının nasıl işlediğine dair yeni detaylar ortaya çıktı.
Teknik takibe alınan ve ofisinde dinleme yapılan avukat Ali Şafak'ın rüşvet aldığı anlar bir bir kaydedildi. 9 Temmuz tarihinde ofisine gelen M.A. isimli kişiyle konuşan Şafak'ın o anları da dosyaya eklendi.
ŞİLE BELEDİYESİ'NDE RÜŞVET SKANDALI
Rüşvet alırken suçüstü yakalanan ve aldığı paraları bankada bulunan özel bir kasada sakladığı tespit edilen Şafak, yaptığı konuşmada rüşvet alma işlemlerinin üstü kapalı bir şekilde bahsettiği ‘’En yukarıya'' yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne gönderildiğini aktarıyor. Şafak'ın karşısındaki kişinin ise Adana, Adıyaman ve Antalya Büyükşehir Belediyeleri'ne yönelik gerçekleştirilen operasyonlar sonrasında rüşvet verme işlemlerinden çekindiği görülüyor.

PARALAR EN YUKARIYA YANİ İBB'YE AKTARILIYOR
Şile Belediyesi'nde ofisi bulunan Ali Şafak'ın kendisine, "Ben bu şeyde de çekiniyorum. Yani burada vereceğiz tamam hani." ifadeleri üzerine, "Onun için şey yapmayalım, konuşmaya da gerek yok ama hani burada olan burada kaldığı sürece sıkıntı yok." diyerek olası bir teknik takibe karşı önlem aldığı ve üstü kapalı ifadeler kullandığı görülüyor.
İşte o diyaloglar:
Ali Şafak (A.Ş.): Yürümüyor, yürümüyor. (Rüşvet kastediliyor)
M.A.: Başka türlü iş yürümüyor.
Ali Şafak: Buradaki aslında şey yani bura ne kadar ... Şeyden gelmiş hani, bir şey ayarlıyorlar. Bir bütçe ayarlıyorlar herhalde.
M.A.: Nerden şeyden mi?
A.Ş.: Yukarıya gönderiyorlar, en yukarı.
M.A.: Şile üzerinde mi, şey mi?
A.Ş.: Yukarı
M.A.: En yukarı.
A.Ş.: Ha şimdi bütün belediye başkanlarını çağırdılar zaten. Yarın gidiyorlar Ankara'ya. Türkiye'nin bütün belediye başkanları yarın Ankara'da toplanıyor.
M.A.: Özgür Başkan da geliyor mu?
A.Ş.: Tabii o da gelecek. Genel Merkez'e gelecekler ya zaten bugün 10 kişiyi almışlar.
M.A.: En son şeyi gördüm, neydi? Adıyaman, Adana ve Antalya.
A.Ş.: Bürokratları, mürokratları, şoförleri bile aldılar.
M.A.: Allah Allah ama bak ben bu şeyde de çekiniyorum yani. Burada vereceğiz tamam hani.
A.Ş.: Şöyle; onun için şey yapmayalım, konuşmaya da gerek yok ama hani burada olan burada kaldığı sürece sıkıntı yok.
M.A.: Tamam burada olan burada kalsın da ee... İki gün sonra neye uyanacağımızı bilmiyorum. Ondan çekiniyorum, başka bir şey değil. Yani abi, az buz paralar değil. Ben şimdi yarın, şey de yarındı demi, harçları tamamlama.
Kaynak: Sabah