Ülkemizde üniversite mezunlarının işsizlik sorunu günden güne artarken İİBF mezunu gençler gelecek kaygısı altından ezilmeye devam ediyor.  

İşsizlikle mücadele eden sayıları 600 bini aşkın İİBF mezunları, kendilerine kadro açılmamasına, lisans mezunları yerine ön lisans mezunlarının istihdam edilmemesine tepki gösteriyor. İİBF lisans mezunlarının çalışması gereken yerlerde KPSS ön lisans ile çok daha kolay bir şekilde puan alan kişilerin yerleştirilmesi adaletsizliğine karşı çıkıyorlar.  

KPSS'nin ardından atama bekleyen İİBF mezunları kamuda 35 yaş sınırını nedeniyle bu sınavların ardından da bir kez daha işsizlikle karşı karşıya kalmayla yüzleşiyorlar. 

Binlerce İİBF mezunu bu mağduriyetin giderilmesini talep ediyor. Twitter'da etkinlik düzenleyen İİBF mezunları yetkililere seslenerek bu mağduriyetin bir an önce çözülmesini istiyor. Başta Cumhurbaşkanlığı CİMER olmak üzere, ilgili makamlara yazdıkları dilekçe ve mektuplarla yaşadıkları sorunları anlatan İİBF mezunları mesleklerini icra etmek için mücadele etmeye devam ediyor. 

İİBF Birlik sayfasında bir araya gelen İİBF mezunları, mezuniyetlerinin ardından yaşadığı istihdam sorunuyla mücadele ediyor. Sosyal medyada sık sık etkinlik düzenleyen İİBF mezunları istihdam sağlanmasını ve İİBF mezunlarını esir almış işsizlik sorununun ortadan kaldırılmasını talep ediyor. İİBF mezunları, yaşadıkları istihdam sorununu şu 6 madde ile açıklıyor:

 1 - Yarım Milyon İİBF Mezunu Daha Yüksek Sayılı ve Planlı Alımlar Beklemektedir

 KPSS A ve B grubu için gelen kadroların artırılması, ilanların düzenli bir şekilde gelmesi ve takvime bağlanması, belirsizliklerin giderilmesi gerekmektedir. Mümkünse İİBF mezunlarına istihdam için  en az 10 bin kadro verilmesi gibi bir proje yapılmalıdır. Kadrolar bölümlerimiz arasında adil dağıtılmıyor,bu konuda gerekli düzenleme yapılmalıdır.

Kamu kurum ve kuruluşlarına her yıl, belirli olmayan bir takvim içerisinde İİBF mezunlarını kapsayan çok az sayıda alım yapılmaktadır. Her yıl geride kalan iki KPSS oturumunda puan almış ortalama 100 bin adayın A Grubu Uzmanlık, Müfettişlik, Denetmenlik vb. alımlarını beklediği, ortalama 250 bin adayın ise B Grubu Genel İdare Hizmetleri memurluklarını beklediği bu ortamda yıl içerisinde İİBF mezunları için verilen ilanın içerdiği alım sayısı ortalama 5 ilâ 8 bin arasında kalmaktadır. Her yıl öğretmenler için verilen ortalama 50 bin kişilik ilanların yanında İİBF Mezunlarının durumu çok daha ciddi bir sosyal problemdir ve bu problem yıl yıl büyümektedir.Uzun süreden beri alım yapması beklenen (Gümrük, PTT, SGK denetmen yard. vb) kurumların tespit edilip kurum içi ve kurumlar arası alımlar engellenerek ivedilikle İİBF’ye ayrılan kadro sayısının arttırılması gerekmektedir.Fakültelerimiz her yıl mezun veriyor ama kadro azlığı yüzünden istihdam artmıyor.

Ayrıca İİBF Mezunları için alımlar, adayların herhangi bir plan yapmasına elvermeyecek kadar ani yapılmakta, yıl içerisinde herhangi bir rutine, plana tabi tutulmaksızın gerçekleştirilmektedir. Alımların sonuçlanması ve yeniden alıma çıkılması da aynı oranda plansız olduğundan İİBF Mezunlarını kapsayan bir alım ortalama iki senede yalnızca bir defa yapılabilmektedir.

2 -  Kurum İçi Yükselmeyle Kurumların Personeline Verilen Kadrolar İİBF Mezunlarının Hakkıdır

Kamu kurum ve kuruluşlarında A Grubu olarak nitelendirdiğimiz kadrolara giriş şartları Kurumların personel mevzuatları ile bellidir. Örneğin Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir Uzmanlığı Yönetmeliği’nin 35. maddesi şu şekildedir;

“Uzman yardımcılığı safhası geçirilmeden uzman kadrosuna meslek dışından atama yapılamaz.”

Uzman Yardımcılığı’na giriş şartları KPSS A Grubu sınavı, Kurum yazılı sınavı ve Mülakatlarda başarılı olmaktır. Ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda bulunan Gelir Uzmanlığı ve Defterdarlık Uzmanlığı mesleklerine Kurum içi yükselme sınavı ile ilk etapta 3000 kişi olmak üzere binlerce uzman ataması yapılacaktır. İİBF Mezunlarından alınacak olan Uzman Yardımcısı sayısı ise yalnızca 1300’dür. Bu haksız uygulama İİBF Mezunlarının atanması önünde ciddi bir engeldir.

3 - 4001 Uygulaması Kaldırılmalı, Genel İdare Hizmeti Kadroları İİBF Mezunlarına Verilmelidir

KPSS B grubu  olarak en büyük problemimiz kadro yetersizliği, 4001 nitelik kodu ve liyakatsiz alımlar.

500.000 mezunumuz var ama bize açılan kadro sayısı bin ya da iki bin. Bunun dışında bir de mevcut kadrolarımızın başka bölümlere açılması yani 4001 kodu sorunumuz var. Peki nedir bu 4001 ?

KPSS B Grubu merkezi atamalarında kullanılan “herhangi bir lisans mezunu” şartını ifade eder. İİBF mezunları Genel İdare Hizmetleri (GİH) sınıfına ait mesleki dersleri görmüş olarak fakülteden mezun olurlar. GİH sınıfına ait kadrolar İİBF'nin hakkıyken bu kadrolar tüm lisans mezunlarına 4001 nitelik kodu adı altında açılıyor ve alakasız bölümler kadrolarımıza yerleşiyor. Maalesef beş altı ay sonra ise istifa edip kendi kadrosuna geçiş yaparak hem bizlerin kadrosunu yakıyor hem de kuruma külfet oluşturuyor.

Örneğin: Kredi Yurtlar Kurumu 4001 koduyla "yurt yönetim memuru" alıyor ve bu kadrolara Lisans mezunu (mühendisinden fizyoterapistine, öğretmeninden diyetisyenine…) herkes başvuruyor, birkaç ay sonra da istifa edip kendi bölümüne geçiyor, bu durum İİBF'de büyük bir istihdam sorununa neden olmaktadır.(Bu kurumlar KYK, İŞKUR,NÜFUS MÜDÜRLÜKLERİ,GÖÇ İDARESİ… )

İstanbul’da 8 ton istavrit ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı İstanbul’da 8 ton istavrit ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı

Matematiği çok iyi olan İİBF mezununun matematik öğretmenliği yapması, her lisans mezununun sınıf öğretmeni olması, yetenekli lisans mezunlarının müzik, resim öğretmeni olabilmesi ya da ilgili konuda tecrübe sahibi olan kişilerin rahatlıkla ebe,hemşire,sağlık memuru olabilmesi nasıl ki mümkün olmuyorsa İİBF bölümlerine ait olup “idari kadro” niteliği  taşıyan kadroların, 4001(herhangi bir lisans mezunu olmak) kodu ile  başka bölümlere açılması İİBF mezunlarının puanını hiçe saymak, memur olma hakkını elinden almaktır. Bu tutum haksızlık ve adaletsizlik değil de nedir?

*4001 konusundaki kurum mağduriyetini dönemin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Faruk Çelik de belirtmiştir.İŞKUR’un GİH kadrolarına alımı yapılan diğer lisans mezunları, bir sene dolmadan kendi kadrolarına geçiş yaparak atamasının yapıldığı bölümleri terk etmişler ve bu durum hem devlete ek maliyet oluşturmuş hem de İİBF kadro haklarının gasp edilmesine neden olmuştur.

*Sosyal medya mecralarına bakıldığında GİH(Genel İdare Hizmetleri) memurluklarının kötüye kullanıldığı ya da kötü kullanılmaya teşvik edildiği görülmektedir. Ayrıca yorumların birçoğunda GİH memurluklarının değersizleştirilerek basite alındığı açıkça görülmektedir. GİH kadrolarının değersizleştirilmesinin sebebi 4001 nitelik kodunun kendisidir. Ayrıca 4001 nitelik koduyla yerleşilen GİH kadrolarının basite alan kişilerin bu kadrolara yerleştirilmesi durumunda kamu hizmetinin ne kadar verimli gerçekleşmesi hususunu siz yetkililerin takdirine bırakıyorum.

*2019 yılında 4001 ile alım yapan Ceza ve Tevkifevleri idare memurluğu 300 kişilik alım için 5 katı  çağrılan 1500 adayın 685’i gitmeyerek GİH mülakat hakkını gasp eden diğer lisans mezunları da 4001’in İİBF üzerindeki bir diğer mağduriyetine sebep olmuştur.

-Tüm kurumlar merkezi atama ile personel ihtiyacını karşılamalıdır, açıktan alımlar liyakatsizliğe ve adaletsizliğe neden olmaktadır.

 -Üstelik açıktan alımlarda kurumlar aynı anda ilan yayınlıyor ve 4001(herhangi bir lisans mezunu) nitelik koduyla alım yapıyor. Bu durum başvuru listelerinin adil olmasını engelleyerek listelerde aynı kişilerin olmasına neden olup, İİBF’nin mağduriyetini daha da artırıyor. Kurumlar birbiri ile iletişim halinde olup, birinin personel ihtiyacı tamamen neticelenmeden(mülakat-soruşturma-işe başlama) diğer kurum ilan yayınlamamalıdır.Örneğin 2021’in ilk aylarında KYK, İÇİŞLERİ ve ADALET BAKANLIĞI ilanları üst üste çıktı, birinin işe alım süreci neticelenmeden diğeri ilana çıktığı için kurumların başvuru listelerinde sürekli aynı kişiler mevcuttu ne yazık ki.

4) Kamu Kurumlarına Girişte 35 Yaş Sınırı

Ağırlıklı olarak İİBF mezunlarının girdikleri KPSS A Grubu kariyer mesleklere alım yapan kurumlar ve kendi sınavını yaparak B Grubu personel alımı yapan kimi kurumlar sınava başvuruda adayların 35 yaşlarını tamamlamamış olmalarını şart olarak sunmaktadır. İşe girme sürelerinin en az 3 – 4 seneye yayıldığı ve emeklilik yaşının 65 olduğu ülkemiz şartlarında 35 yaş şartı toplumsal gerçeklikten oldukça uzaktır ve İİBF Mezunlarının atanabilmesi noktasında bir diğer ciddi engeldir.

5) Açıköğretim Fakülteleri

İİBF Mezun sayısı söz ettiğimiz üzere yarım milyonu aşmış durumdadır. Bu sayının bu denli yükselmesinde üniversitelerin Açıköğretim Fakültelerinde İİBF seçeneğinin de bulunması önemli derecede pay sahibidir. Mezun sayısı milyona erişmeden Açıköğretim Fakültelerinin İİBF ve dengi bölümlerinin derhal kapatılması gerekmektedir.

6) Mülakatla Atanma Zorunluluğu

İİBF Mezunu adayların başvuru yapabildikleri A Grubu ve B Grubu kadroların hemen hepsinde kurum sınavlarından ya da KPSS puanı ile başvurudan sonra sözlü mülakatlar yapılmaktadır. Bu mülakatlar ciddi oranda şeffaflıktan uzak ve liyakatin birinci öncelik olmaktan uzaklaşıldığı bir sistem haline gelmiştir. KPSS’de başarılı olan, Kurum yazılı sınavını başarı ile geçen İİBF Mezunları sahada kazandıkları sınavı mülakat ile adeta masada kaybetmektedirler. Mülakat değil liyakat istiyoruz!