Çalıştığı iş yerinden çıkarılan Gönül A., işe iade talebiyle Ankara 2. İş Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, işverenin geçerli fesih gerekçesi sunamadığına karar vererek davayı kabul etti. Ancak davalı işveren karara itiraz edince dosya Bölge Adliye Mahkemesi'ne taşındı.
Burada yapılan incelemede, arabuluculuk davetinde yer alan toplantı tarihinin hatalı yazıldığı ve tebligatın da bu hatalı tarihten sonra yapıldığı gerekçesiyle, arabuluculuk şartının usulüne uygun gerçekleşmediği belirtildi. Mahkeme, bu gerekçeyle işe iade davasını kesin olarak reddetti.
AYM'den arabulucu hatası nedeniyle mağdur olan işçiye tazminat kararı
İlk davası arabulucunun hatası yüzünden reddedilen Gönül A., süreci yeniden başlatmak zorunda kaldı ve ikinci kez açtığı dava sonucunda haklı bulundu. Ardından Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapan Gönül A., adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirtti.
AYM, başvurucunun aynı olay nedeniyle tekrar dava açmak zorunda bırakıldığını ve bu durumun ölçüsüz bir külfet oluşturduğunu belirterek şu ifadeye yer verdi: Arabulucunun hatası sonucu başvurucunun tekrar arabuluculuk sürecini başlatması ve işe iade davası açmak zorunda kalması, başvurucuya ağır bir yük yüklemiş ve mahkemeye erişim hakkını ihlal etmiştir.
Yüksek Mahkeme, işçinin yaşadığı hak kaybının tespiti sonrası, Gönül A.’ya 10 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Kararda ayrıca, arabulucuya karşı açılan tazminat davasının da işçinin lehine sonuçlandığına dikkat çekildi.
AYM’nin bu kararı, arabuluculuk sürecindeki usul hatalarının işçiler üzerindeki etkisini gözler önüne sererken, gelecekte benzer mağduriyetlerin önüne geçilmesi açısından emsal teşkil edecek nitelikte.
Kaynak: AA