"Haberin İşçisi"
İstanbul
Parçalı az bulutlu
30°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,5958 %0.02
46,4684 %0.28
4.312,54 % 0,90
4.793.851 %0.392
İşçi Haber İşçi Haberleri EMEDFED'ten adalet çağrısı: Alın terimizin karşılığını istiyoruz

EMEDFED'ten adalet çağrısı: Alın terimizin karşılığını istiyoruz

Türkiye’de milyonlarca emekli ve çalışan, artan hayat pahalılığı karşısında ağır bir yük altında eziliyor. Açlık ve yoksulluk sınırının çok altında kalan maaşlar, sabırları taşırıyor. Artık emekçilerin sessiz çığlığı, güçlü bir direnişe dönüşüyor.

Okunma Süresi: 2 dk

Emedfed Genel Başkan Yardımcısı Alper Özüpak, Türkiye’de milyonlarca emekli ve çalışanının ekonomik zorluklarla boğuştuğunu vurguladı. Açlık sınırının 26.413 TL, yoksulluk sınırının ise 86.036 TL’yi geçtiğini ifade eden Özüpak, buna rağmen asgari ücretlinin 22.104 TL, emeklinin ise sadece 16.881 TL ile yaşamaya çalıştığını söyledi. “Bu durum, insan onuruna ve emeğe yönelik büyük bir haksızlıktır” dedi.

Adaletsiz Bütçe Paylaşımı Emekçiyi Yıpratıyor

Özüpak, yıllarca hizmet etmiş emekliler ile günlük ekmek kavgası veren işçilerin, “düşmanca” bir bütçe politikasıyla karşı karşıya kaldığını belirtti. Ekonominin nimetlerinden en çok pay alan kesimlerin rahat yaşadığına dikkat çekerken, emekçilerin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını dile getirdi.

“Bu sadece geçim sıkıntısı değil, ciddi bir adalet krizidir” diyen Özüpak, artan hayat pahalılığına rağmen emekçilerin sabrının taştığını söyledi. Market poşetlerinin boşalması, kiraların fırlaması, sağlık ve eğitimin paralı hale gelmesi, temel ihtiyaçların lüks sayılması kabul edilemez bir tablo olduğunu belirtti.

‘Lütuf Değil, Hakkımız Olanı İstiyoruz’

Özüpak, “Biz lütuf değil, alın terimizin hakkını; sadaka değil, insanca bir yaşam istiyoruz” ifadelerini kullandı. Artan taleplerin artık sadece bir çığlık değil, toplumsal bir haykırış olması gerektiğini vurguladı. “Bu ülke, bu emek ve bu gelecek hepimizin” diyen Alper Özüpak, tüm emekçileri hakları için ses çıkarmaya ve mücadeleye davet etti. Adaletin olmadığı yerde huzur ve kalkınmanın mümkün olmadığını sözlerine ekledi.

Kaynak: İşçi Haber