"Haberin İşçisi"
İstanbul
Parçalı bulutlu
28°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,7015 %0.02
47,2204 %1.43
4.395,45 % 2,23
4.610.733 %-1.303
İşçi Haber İşçi Haberleri KÇP tepkisi büyüyor: İşçi masada değil, bekleme odasında bırakıldı

KÇP tepkisi büyüyor: İşçi masada değil, bekleme odasında bırakıldı

Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü'nün (KÇP) imzalanmasının ardından, işçi kesiminden ve bazı gazetecilerden gelen eleştiriler dikkat çekiyor. Gazeteci Özge Demir, kamuoyuyla paylaştığı yazısında, protokolün içeriğini ve sürecin yürütülme biçimini sert ifadelerle eleştirdi.

Okunma Süresi: 2 dk

Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü'nün (KÇP) imzalanmasının ardından, işçi kesiminden ve bazı gazetecilerden gelen eleştiriler dikkat çekiyor. Gazeteci Özge Demir, kamuoyuyla paylaştığı yazısında, protokolün içeriğini ve sürecin yürütülme biçimini sert ifadelerle eleştirdi.

Türkiye genelinde yaklaşık 600 bin kamu işçisini ilgilendiren 2025-2026 dönemine ait Kamu Çerçeve Protokolü, TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ konfederasyonları ile hükümet temsilcileri arasında imzalandı. Protokolde günlük brüt taban ücretin 1.400 TL’ye yükseltilmesi ve ilk altı ay için %24 oranında zam yapılması gibi maddeler yer aldı. Ancak bu rakamlar, bazı sendika üyeleri ve kamu işçileri tarafından yetersiz bulunarak eleştirildi.

‘İmzalanan Sözleşme Nefes Değil, Hayal Kırıklığı Getirdi’

Gazeteci Özge Demir, söz konusu protokolün ardından kaleme aldığı yazıda, kamu işçisinin yaşadığı ekonomik zorluklara dikkat çekerek, yapılan zamların “açlık sınırının altında” kaldığını savundu. Demir, protokolün %24’lük zamla başladığını, ancak bunu takip eden artışların sembolik düzeyde kaldığını ifade etti.

Demir’e göre, sorun yalnızca rakamlarla sınırlı değil. En büyük eksiklik ise protokol sürecinde işçinin iradesinin yeterince temsil edilmemesi. Yazısında, “Asıl kriz, rakamda değil; işçinin masada olmamasında” diyen Demir, sendikaların bu süreçte tabanla yeterince iletişim kurmadığını savundu.

‘İşçi Razı Değil, Öfkeli’

Demir, TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay’ın daha önce yaptığı “İşçi razıysa imzalarız” açıklamasını hatırlatarak, kamuoyunda razı olan değil; öfkeli, kırgın ve ihanete uğramış hisseden bir işçi kesiminin bulunduğuna dikkat çekti.

Sosyal medyada protokol sonrası yükselen tepkilere de yer verilen yazıda, “Masada bizi temsil etmediniz, sattınız” ve “Sözleşme değil, teslimiyet belgesi imzaladınız” şeklindeki yorumlar öne çıktı.

‘Bu Temsil Değil, Meşruiyetini Kaybetmiş Sendikacılık’

Özge Demir yazısını, 2025 Türkiye’sinde kamu işçilerinin hâlâ “sefaleti müzakere etmek zorunda bırakıldığını” vurgulayarak tamamladı. Sendikaların, tabandan gelen seslere kulak vermek yerine, “yukarıyla uyum içinde olmayı” tercih ettiğini savunan Demir, “İşçinin iradesi masaya çağrılmadıkça; o masa bir bekleme odasından ibarettir” ifadelerini kullandı.