"Haberin İşçisi"
İstanbul
Parçalı bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
38,5727 %0.33
43,6614 %0.14
4.015,17 % 0,28
3.717.180 %2.262
İşçi Haber İşçi Haberleri TBMM’den EYT açıklaması!

TBMM’den EYT açıklaması!

TBBM'de söz alan İYİ Parti İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu, EYT konusunu yeniden gündeme taşıdı.

Okunma Süresi: 3 dk

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu, iktidarın güncel konulara ilişkin yeni bir çözüm çözüm getiremediğini belirterek, “EYT’li, asgari ücretli ve bütün sabit ve dar gelirliler, artan işsizlik, gelir dağılımında artan adaletsizlikler… Hiçbirine çare yoktur” dedi.

Nuhoğlu’nun meclis tutanaklarına yansıyan konuşması şu şekilde:

“Her defasında karşı çıksak da iktidarın yasama kalitesine ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin itibarına zarar veren torba kanun yöntemi devam etmektedir. Birbiriyle ilgisiz farklı kanunlarda değişiklik öngören bu yöntem, milletimizin tepki göstereceği maddeleri teklifteki diğer ihtiyaç duyulan maddelerin arasına gizleme yöntemi olarak kullanıldığı ve bu şekilde, sakıncalı hususların ambalajlı olarak sunulması anlamı taşımaktadır. Bu sebeple, tekliflerin çoğuna şüpheyle bakılmaktadır, aynı zamanda, teklifler kanunlaşsa bile kısa zaman sonra yeniden düzenlemeye ihtiyaç  duyulduğu görülmektedir. Asıl maksat, ülke gündeminden kopuk bu düzenlemelerle gerçek sorunların ve buhrana dönüşen ekonomik krizin gizlenmek istenmesidir.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nda yapılmak istenilen değişikliklerle yetkiler artırılıyor, personel sayısı, Kurul üyeliği sayıları, şirketlere atanan kayyum sayıları da artırılıyor. Acaba yandaşlara yer mi açılmak isteniyor? Ayrıca, buradan sağlanacağı hesap edilen kaynağın millete bir faydası olacak mı? At yarışları ve şans oyunları ile Türkiye Varlık Fonu arasındaki bağlantılardan kimler faydalanacaktır? Devlet hazinesine paralel bir nitelik kazandırılan Türkiye Varlık Fonu “Nasıl olsa denetlenemiyor.” diyerek her türlü şaibeli iş oradan mı gerçekleştirilmek isteniyor? Ulaştırma ve altyapı alanına ilişkin kararnamede Anayasa’ya aykırılığı giderilmek için yapılmak istenen değişiklikle Cumhurbaşkanına yetki verilmesi, 2019’da yapılan Mahallî İdareler Seçimlerinde, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere, kaybedilen büyükşehir belediyelerinden intikam alma duygusu olduğunu düşündürmektedir. Aradan üç yıl geçmesine rağmen bu hırsı son derece tehlikeli bulduğumu ifade etmek isterim. Bir mühendis olarak da metro hatlarının bu şekilde belediye yönetimi ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı arasında bölüştürülerek işletilmesine Cumhurbaşkanı tarafından karar verilecek olmasını son derece yadırgamakta ve partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin bir ayıbı olarak görmekteyim. Zira böyle bir uygulamada hiçbir kamu yararı olamayacağı gibi iki farklı sistem işletmeciliği başlatacağı için ulaşımda ikili yapı oluşturmasından, en basitinden hatlardaki tarife ve bilet entegrasyonunun bile sağlanmasını zorlaştırmasından başka bir işe yaramayacağını söylemek isterim.

Değerli milletvekilleri, torba kanunun adına bakılacak olursa ekonomik konuları kapsadığı anlaşılabilir ama gerçek hiç de öyle değildir, güncel hiçbir soruna çözüm yoktur. Sürekli yükselmekte olan enflasyon oranı, baskılamaya rağmen artan döviz kurları, kur garantili mevduat uygulamasından kaynaklanan haksız faiz giderleri, kur garantili tahvil satışı hazırlıkları, yüksek enflasyon karşısında ezilen çiftçi, küçük esnaf, memur, emekli, EYT’li, asgari ücretli ve bütün sabit ve dar gelirliler, artan işsizlik, gelir dağılımında artan adaletsizlikler, tarım ve hayvancılıkta girilen darboğaz, enerji fiyatlarından aşırı etkilenen sanayicilerin sorunları ve çözüm bekleyen daha birçok sorun… Hiçbirine çare yoktur.”