Türkiye genelinde yaklaşık 600 bin kamu işçisi, 230 günü aşkın süredir yeni toplu iş sözleşmesinin imzalanmasını bekliyor. Sözleşme süreci henüz sonuçlanmamış olmasına rağmen, işçilerin maaşlarından sendika aidatları düzenli olarak kesilmeye devam ediyor. Bu durum, işçiler ve sendikal yapılar arasındaki güven ilişkisini yeniden gündeme taşıdı.
Sözleşme Yok, Aidat Var
Gazeteci-Yazar Özge Demir'in haberine göre, toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sürecinde önemli bir adım atılamamışken, çalışanların maaş bordrolarında sendika aidatı kesintisi yer almayı sürdürüyor. Mevzuat gereği uygulanan bu kesintiler, sözleşme sürecinin tamamlanmasının ardından geriye dönük olarak da hesaplanacak ve maaşlardan tahsil edilecek. Ancak ortada hâlâ bir zam ya da sosyal hak iyileştirmesi bulunmuyor.
Bu durum, çalışanların bir kısmı tarafından "hizmet alınmadan yapılan kesinti" olarak değerlendiriliyor. Özellikle grev hakkının bulunmadığı kamu kurumlarında, çalışanlar sendikal aidatların hukuki ve vicdani boyutlarını sorguluyor.

Sendikaların Rolü Tartışılıyor
Sendikalar, işçilerin haklarını savunmak ve toplu sözleşme sürecini yönetmekle yükümlü. Ancak sözleşme görüşmelerinin gecikmesi ve bu süreçte herhangi bir kazanım elde edilmemesi, sendikalara yönelik eleştirileri artırıyor. Üyelik aidatlarının düzenli kesilmesi, fakat buna karşılık somut bir kazanım sunulamaması, “aidat karşılığı hizmet” anlayışının tartışılmasına neden oluyor.
Sendikaların, grev hakkı bulunmayan işyerlerinde çalışanlardan aidat almaya devam etmesi ise sendikal etik açısından da eleştiriliyor. Bazı uzmanlar, bu durumun sendikal hareketin itibarı ve meşruiyeti üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini ifade ediyor.

İşçiler Adalet ve Şeffaflık Talep Ediyor
Uzun süredir devam eden sözleşmesiz dönemin ardından, işçilerin en büyük beklentisi yalnızca ücret artışı değil; adil, şeffaf ve hesap verebilir bir sendikal sistem. Pek çok çalışan, aidatların kesilmesinden ziyade bu katkıların ne şekilde kullanıldığını, nasıl bir hizmet aldıklarını ve temsil süreçlerine ne ölçüde katıldıklarını sorguluyor.
Uzmanlar, sendikaların işçi nezdindeki güvenini koruyabilmesi için daha fazla şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesini benimsemesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, aidat sisteminin gözden geçirilmesi, işçinin yararına olmayan dönemlerde kesintilere ara verilmesi gibi alternatifler de kamuoyunda tartışılıyor.

Toplu Sözleşme Süreci Ne Zaman Sonuçlanacak?
230 günü aşkın süredir belirsizlik içinde olan kamu işçileri, sözleşme masasından çıkacak nihai kararı bekliyor. Taraflar arasındaki görüşmelerin ne zaman sonuçlanacağına ilişkin resmi bir tarih açıklanmış değil. Ancak sürecin uzaması, çalışanlar açısından maddi olduğu kadar psikolojik bir yük de oluşturuyor.
Sözleşmenin imzalanmasının ardından geçmişe dönük zamlar ve sosyal hak iyileştirmeleri gündeme gelecek olsa da, aynı şekilde geriye dönük aidat farkları da çalışanların maaşlarından tahsil edilecek. Bu durum, çalışanlar arasında ekonomik kaygıları da artırıyor.
Kaynak: En Güncel Haber