Kamu işçileri, aylardır sonuçlandırılamayan Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmeleri nedeniyle tepkilerini yükseltiyor. Üç aydır herhangi bir teklifin sunulmadığı süreçte, beşinci ayına giren sözleşmesizlik hali kamu emekçileri arasında giderek artan bir mağduriyete yol açıyor. Sosyal medyada başlatılan “Eksiksiz, tavizsiz imzalansın” çağrısıyla birlikte, işçiler insanca yaşam koşullarına ilişkin taleplerini bir kez daha kamuoyunun gündemine taşıdı.
Kamu İşçileri Platformları Birliği öncülüğünde sürdürülen çağrılar, sosyal medya üzerinden geniş kesimlerin desteğini kazandı. “Sessizlik değil sözleşme istiyoruz” ve “Hak verilmez, alınır” ifadelerinin yer aldığı görseller aracılığıyla, işçilerin temel haklarına dikkat çekildi. Talepler arasında insanca yaşanabilecek bir ücret, tayin hakkı ve vergi adaletinin sağlanması gibi başlıklar öne çıkıyor.
Kamu İşçilerinin Talepleri Net
- Günlük taban ücretin brüt 1.800 TL olması,
- 2025 yılı için ilk 6 ayda yüzde 50, ikinci 6 ayda yüzde 25 zam yapılması,
- İkinci yıl için yüzde 10 refah payı verilmesi,
- Gelir vergisinin %15’e sabitlenmesi ve %15’i aşan kısmın işveren tarafından karşılanması,
- Haftalık 40 saatlik çalışma süresinin korunması,
- Meslek kodlarının düzeltilmesi ve iş primi oranlarının artırılması,
- 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçilerin özlük haklarının iyileştirilmesi,
- Taşeron işçiliğe son verilmesi,
- Sözleşmelerin 1 Ocak’ta yürürlüğe girmesi.
'Masa Susarsa, İşçiler Konuşur'
Kamu işçileri, KÇP sürecinde taleplerinin dikkate alınmamasına karşı suskun kalmayacaklarının altını çiziyor. Sözleşme masasında sendikaların pasif kalmasına tepki gösteren işçiler, “Masa susarsa, işçiler konuşur” diyerek sürece doğrudan müdahil olduklarını ortaya koyuyor.
Vergide adaletin sağlanmasından statü ve unvan değişikliklerine, delegasyon sisteminden kıdem tazminatına kadar birçok başlıkta düzenleme talep eden kamu işçileri, sadece maaş artışı değil, insan onuruna yakışır bir çalışma düzeni istiyor.
