ELİF ZÜLFİGAROĞLU/İŞÇİ HABER

Ticaret Bakanlığı, kamuoyunda yükselen tepkiler sonrası 9 Nisan 2024'ten itibaren bazı ürünlerin İsrail'e ihracatını kısıtlama kararı almıştı.

Kısıtlama kararında, inşaat demiri, yassı çelik, mermer, seramik, çimento, beton bloklar, uçak benzini ve jet yakıtının da aralarında bulunduğu 54 ürün grubunun İsrail’e satışının kısıtlandığı belirtilmişti.

Bakanlık, İsrail'in Gazze'de derhal ateşkes ilan edene ve yeterli miktarda, kesintisiz yardıma izin verinceye kadar belirlenen kısıtlamaların yürürlükte kalacağını açıklamıştı.

İsrail hükümeti ise bu karar üzerine, Türkiye'nin anlaşmaları tek taraflı ihlal ettiğini belirterek, önlemlere kendi kısıtlamalarıyla karşılık vereceğini duyurmuştu.

“TÜRKİYE'YE YAPTIRIM UYGULANMASI TALİMATINI VERDİM”

Dışişleri Bakanı Israel Katz tarafından yapılan açıklamada, “İsrail şiddete ve şantaja boyun eğmeyecek, ticaret anlaşmalarının tek taraflı olarak ihlal edilmesine göz yummayacak ve Türkiye'ye karşı Türk ekonomisine zarar verecek paralel tedbirler alacaktır. İsrail'in Türkiye'ye ihracatını engelleyeceği ürünlerin bir listesinin daha hazırlanması ve ayrıca ABD'deki kuruluşlarla temasa geçilmesi, Türkiye'deki yatırımların durdurulması ve Türkiye'den ürün ithalatının engellenmesi ve Amerikan Kongresi'ndeki dostlarımıza boykot yasalarının ihlalinin incelenmesi ve buna göre Türkiye'ye yaptırım uygulanması talimatını verdim" ifadeleri kullanılmıştı.

FİNANCİAL TİMES: METAL VE METAL ÜRÜNLERİNDE YÜZ MİLYONLARCA DOLARLIK TİCARET YAPILIYOR

İsrail’in "Türk ekonomisine zarar verecek karşı tedbirler alınacağını" açıklaması üzerine ihracat kısıtlaması kararı dünya basınında geniş yer bulmuştu.

Financial Times Türkiye’nin kısıtlamaları nasıl uygulayacağına dair ayrıntı vermediğini ve bu nedenle etkisini hesaplamanın zor olduğunu ifade ederek, geçen yıl metal ve metal ürünlerinin Türkiye’nin İsrail’e yönelik başlıca ihracat kalemlerinden biri olduğunu ve bu alanda yüz milyonlarca dolarlık ticaret yapıldığını yazmıştı.

TİCARİ MİSİLLEME BAŞLADI

İsrail’in önde gelen gazetelerinden Haaretz de “İlişkiler daha da kötüleşirken, İsrail ve Türkiye karşılıklı ticari misillemeye başladı” başlığıyla haberi duyurdu. Haberde, İsrail Türkiye’nin ticaret kısıtlamalarına, Türk ürünlerine yasakla karşılık vermeye hazırlandığını duyurdu” ifadeleri yer almıştı.

İsrael Hayom gazetesinde kısıtlamalardan en büyük darbeyi, birçok ürününü Türkiye’de yaptıran giyim ve elektrikli ürünler sektörünün almasının beklendiği belirtilmişti. Çocuk bezi, sabun ve şampuan gibi uluslararası şirketlerin Türkiye’de imal ettiği ürünlerin de İsrail’e ithal edildiği vurgulanmıştı.

RAKAMLARLA TÜRKİYE-İSRAİL TİCARETİ

Kısıtlama kararının ticarete etkilerini analiz edebilmek için Türkiye ile İsrail arasındaki ticaret hacmini incelemek gerekiyor.

Peki, iki ülke arasındaki ticaret hacmi İsrail’in Gazze saldırılarına başladığı 2023 yılı Ekim ayından itibaren ne şekilde gelişti?

Öncelikle iki ülke arasında, 1996 yılında imzalanan bir serbest ticaret anlaşması mevcut. Son 20 yılda iki ülke arasındaki ticaret hacmi ise 20 kat arttı.

TÜİK verilerine göre 2023 yılının Ekim-Aralık aylarında Türkiye’den İsrail’e 1,1 milyar dolar ihracat gerçekleşti. Bu miktar 2022 yılının aynı döneminde 1,67 milyar dolar idi. Bu da son bir yılda yüzde 34 düşüş demek.

Yıl genelinde bakıldığında 2023’te Türkiye İsrail’e 5,43 milyar dolar değerinde ihracat gerçekleştirdi. Bu sayı 2022’de 7,03 milyar dolar; 2021’de ise 6,36 milyar dolar gerçekleşmişti. 2023 yılındaki ihracat toplamı en yüksek üçüncü veri olarak kayıtlara geçti.

Bakan Bolat: Bayram tatili nedeniyle ihracatta artış sınırlı oldu Bakan Bolat: Bayram tatili nedeniyle ihracatta artış sınırlı oldu

2023’te İsrail’e ihracat 2022 yılına göre yüzde 23 geriledi.

Türkiye’nin İsrail’den ithalatı ise 2023 yılında toplam 1,64 milyar dolar oldu. Bu miktar 2022’de 2,45 milyar dolar; 2021’de ise 2,05 milyar dolar seviyesindeydi. Bu da son bir yılda yüzde 33 düşüşe işaret ediyor.

2023 yılında İsrail Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı 13. ülke konumunda. İthalatta ise İsrail 34. sırada bulunuyor.

UZMANLAR: İSRAİL, TÜRKİYE'DEN YAPILAN İTHALATA OLDUKÇA BAĞIMLI

VOA Türkçe’nin haberine göre, İsrail’deki Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü’nde (INSS) kıdemli uzman Gallia Lindenstrauss, "İki ülke de birbirinin önemli ticaret ortağı olduğu için Türkiye'nin kararı İsrail'de olumsuz karşılandı. Bugüne kadar Ankara, siyasi düzeydeki gerilimler ile ticari ilişkiler arasına bir sınır koymuştu" dedi.

Lindenstrauss, çimento gibi bazı malzemelerde İsrail’in, Türkiye'den yapılan ithalata oldukça bağımlı olduğunu belirterek, “İsrail alternatifler bulabilir ama bunların maliyeti daha yüksek olacak ve uygun alternatifleri bulması zaman alabilir” dedi.

Washington’daki düşünce kuruluşu Amerikan İlerleme Merkezi (Center for American Progress) Türkiye uzmanı Alan Makovsky, “Kısıtlama getirilen malzemelerin tedariği konusunda İsrail'in yükü daha da artacak. Öte yandan, İsrail’e satışlar gerçekleşmezse tabii ki Türkiye de ekonomik sorunlar yaşayabilir" yorumunda bulundu.

Makovsky, “Ayrıca Türkiye'nin siyasi nedenlerle özel sözleşmelerin yapılmasını aniden engellemesi uluslararası yatırımcılara nasıl bir mesaj verir, merak ediyorum. Bu Türk ekonomisi için pek de iyi bir şey olmayabilir” diye ekledi.

Bazı uzmanlar kısıtlamalardan en çok İsrail'in inşaat sektörünün etkileneceğini söylüyor. İsrail İnşaatçılar Birliği'ne göre İsrail, demir inşaat malzemelerinin yaklaşık yüzde 70'ini ve çimento ihtiyacının yaklaşık üçte birini Türkiye'den ithal ediyor. Türkiye aynı zamanda İsrail'in önde gelen çelik tedarikçilerinden biri.

“KISITLAMALAR DTÖ ANLAŞMALARINI İHLAL EDİYOR”

George Mason Üniversitesi Scalia Hukuk Fakültesi'nde hukuk profesörü olan Eugene Kontorovich, Türkiye'nin kısıtlamalarının "büyük olasılıkla Dünya Ticaret Örgütü anlaşmalarını ihlal ettiğini" ancak ABD federal yasalarını ihlal etmediğini düşünüyor.

ABD’nin müdahale etme ihtimali için Kontorovich, “Türkiye'nin İsrail'e yönelik ürünler üzerindeki seçici ihracat kısıtlamalarının ABD’deki boykot karşıtı federal yasaları ihlal etmesi pek olası değil. Eyalet yasaları ise ülkelerin uyguladığı boykotlarla ilgilenmiyor” dedi.

DIŞ TİCARET UZMANI DEĞERLENDİRDİ: İLİŞKİLERİ BELLİ ÖLÇÜDE OLUMSUZ ETKİLEYECEKTİR

Tüm bu bilgiler ışığında kararın hem Türk ekonomisine hem de İsrail ekonomisine etkilerini Dış Ticaret Uzmanı Dr. Hakan Çınar İşçi Haber’e değerlendirdi.

İsrail’e uygulanan ihracat kısıtlamasının özellikle bazı ürünlerin ihracatının yapılmasının önüne geçilmesi anlamını taşıdığını belirten Çınar, “Elbette bu karar İsrail tarafından Filistin’e yönelik uygulanan saldırıların neticesinde alınmış bir karardır. Burada belirlenmiş olan ürün grupları temel gıda veya zaruri ürünlerden ziyade daha çok yapı malzemeleri, inşaat malzemeleri, makinalar gibi ürünlerden oluşan 54 ana ürün grubunu kapsamaktadır. Firmalar bu ürünlerin ihracatlarını her ne kadar ne zamana kadar süreceği belirlenmemiş olsa da yeniden bir bilgi verilene kadar ihracat gerçekleştiremeyecekler” ifadelerini kullandı.

Kısıtlama kararının bölgeye yönelik bu tip ürünler gönderen firmaları etkileyeceğini aktaran Çınar, “Ancak ben bu kısıtlamanın toplam ihracatımız içerisinde önemli bir yüzde oluşturacağını düşünmüyorum. Zira İsrail’e yönelik yaptığımız ihracatın da toplam hacmi çok büyük bir yüzde oluşturmamaktadır” dedi.

“DTÖ TARAFINDAN TÜRKİYE’YE YÖNELİK YAPTIRIMA DÖNÜŞEBİLİR”

Çınar, tek taraflı ihlal anlamına gelen bu kısıtlamanın batılı ülkeler tarafından olumlu karşılanmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Bir süre daha eleştiriye maruz kalacağı muhakkak. Böyle bir durumun dünya ticaret örgütü tarafından Türkiye’ye bir yaptırıma dönüşme ihtimali şüphesiz var. Ancak bu yönde bir kararın alınacağı düşüncesinde olmadığımı belirtmem lazım. Zira bugüne kadar benzer uygulamaları yaşadık ve böyle bir uygulamayla karşı karşıya kalmadık. Ancak yine de ilişkileri belli ölçüde olumsuz etkileyecektir.” 

“GÜNÜN SONUNDA İHRACATÇILARIMIZ BELKİ DE İSRAİL’DEKİ MÜŞTERİLERİNİ TEKRAR KAZANAMAYACAKLAR”

Kısıtlamaların İsrail’e de zarar vereceği vurgusunu yapan Çınar, İsrailli firmaların Türkiye’den satın aldıkları ürünlerin yerine alternatif bir tedarik noktası arayacaklarını belirtti. Tüm batı ülkelerinin İsrail’i desteklemeleri nedeniyle yeni tedarikçiler bulmalarının zor olmadığını ve olmayacağını ifade eden Çınar, “Yani günün sonunda aslında bu durum sona erdiğinde ülke ihracatçılarımız belki de İsrail’deki müşterilerini tekrar kazanamayacaklar. Her ne kadar ticaret ile bu gibi siyasi gelişmelerin birbiriyle ilişkilendirilememesi doğru görülse de günümüz şartlarında ülkeler bu tür reaksiyonlar vermeyi bir yerde zaruri görmektedirler” dedi.

Çınar söz konusu durumun Türkiye açısından da bir olumsuzluk yaratacağını ve bu tür kararların her zaman ekonomik bir bedeli veya karşılığı olabileceğini söyleyerek şunları söyledi:

“Bugünden bunu tahmin etmek bir hayli güç ancak eminim kısa bir süre içerisinde bu savaş sonlanacak ve yeniden ticaretin eski haline dönülmesi konuşulacaktır. Bir süre bu tepki rakamlara da yansıyacak olsa da ben kısa bir süre sonra yeniden sürecin eskiye döneceğine inanıyorum. Az önce de belirttiğim gibi her ne kadar devletler siyasi duruşlarıyla ticaretin önüne geçmeye çalışsalar da tacirler daha fazla sağduyu ile bu konuda tavizkar olabiliyorlar.”

Kaynaklar:

https://data.tuik.gov.tr/Kategori/GetKategori?p=dis-ticaret-104&dil=1

https://www.bbc.com/turkce/articles/cv2xr7n76gro

https://tr.euronews.com/2024/02/05/gazzeye-operasyonlardan-sonra-turkiye-israil-ticareti-nasil-degisti-turkiye-silah-satiyor-mu

https://www.voaturkce.com/a/turkiye-israil-ihracat-kisitlamalari-iki-ulke-arasinda-bir-ticaret-savasina-yol-acar-mi/7567883.html

Editör: Elif Zülfigaroğlu