Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (KPSS) girmek için yaş şartı olmaması ancak bu sınavların sonucuna göre alım yapacak kurumlarda yaş şartı olması, vatandaşların ücret ödeyerek emek sarfettikleri sınavın karşılığını alamamasına neden oluyor.

Geçmiş yıllarda öğretmen ve akademisyen alımlarında, bazı KPSS B grubu personel alımlarında yaş şartı kaldırılmıştı. Ancak KPSS A grubu alımları, kapsama alınmayan KPSS (B) Grubu ve banka çalışanlarının istihdam süreçlerinde 30-35 yaş sınırının devam etmesi milyonlarca vatandaşın kariyerlerinde engel teşgil ediyor.

Çeşitli nedenlerle sınavlara geç giren adayların çalışma hayatlarının başında mesleklerini kamuda icra etmelerine engel oluyor. Kariyerlerine kamu kurum ve kuruluşlarında devam etmek isteyen adaylar 35 yaş sınırı nedeniyle mağdur ediliyor. Çalışma hayatında yaş sınırı olmasını çağ dışı olarak nitelendiren vatandaşlar kamuda 35 yaş sınırının kaldırılmasını bekliyor. 

Yaşlarının hiçbir engel teşgil etmediği KPSS sınavının ardından atanmak isteyen vatandaşlar kamudaki 35 yaş sınırının anlamsız olduğunu belirtiyor. Sınava girmek için yaş önemli değilken sınavın ikinci aşaması olan atamada 35 yaş sınırı koyulmasının tezatlık olduğunu belirten vatandaşlar birçok mecrada tepki göstererek kamuda 35 yaş sınırının kaldırılmasını talep ediyor. 

Uzun eğitimler ve öğrencilik hayatı sonrası ancak belirli bir yaşa geldikten sonra bazı imkanlara kavuşma fırsatı yakalayan vatandaşlar kariyerlerinin en verimli döneminde yaş şartına takılıyor. Birçok branşta kamuya atanmayı bekleyen vatandaşlar 35 yaş sınırı nedeniyle zorluk yaşıyor. Çalışma hayatında hiçbir engel teşkil etmeyen yaşın önlerinde engel olmasını istemiyor. 

''Biz fırsat eşitliği istiyoruz!''

Kamu hizmetlerine giriş sınavlarındaki 35 yaş sınırına takılan vatandaşlar yaşadıkları mağduriyeti ve talepleri şu sözlerle dile döküyor: 

Kamuya personel alımlarında uygulanmakta olan 35 yaş haddi sebebiyle; Anayasamızda yer alan ve yalnız Türk vatandaşlarına tanınmış olan “Kamu hizmetine girme hakkı”ndan yararlanamayan onlarca kişi var. Kaldı ki yine Anayasamızın 2. Maddesinde belirtilen ve Cumhuriyet’in nitelikleri olan Anayasal ilkelerden “Sosyal Devlet” anlayışıyla bağdaşmayan bu yaş haddi sınırlaması kamu hizmetinde yer almak isteyen onlarca vatandaşı mağdur etmeye devam ediyor.

Kamu hizmetlerinde için öngörülen hemen hemen her mesleğe girişte birden fazla aranan özel nitelikler ve yeterlilikler varken, 18 yaşını dolduran her vatandaş milletvekili seçilme için aday olabiliyorken, 40 yaşını doldurmuş bir kişin bazı kamu görevlerinde yer alabilme hakkı varken bizler 35 yaş sınırıyla aranan diğer tüm niteliklere sahip olmamıza rağmen gölgede bırakıyor olmasına tepkiliyiz.

Örneğin bir avukat için yalnızca hukuk fakültesi mezuniyeti ve stajını tamamlamış olması şartı ya da bir polis için fiziki yeterlilik parkurunun başarı ile sonuçlanması vb. gerekliliğinin bir koşul olmasına bir şey demiyoruz.

Fakat üniversite sınavından mezun olan binlerce vatandaş sırf kamu hizmetinde yer alabilmek için onlarca basamaklardan geçiyor. Mezuniyet, sınava hazırlanma, sınav girişi, sonuç bekleme, mülakat, güvenlik soruşturması, atanma, görev yerinin belirlenmesi vb. Onca süreç birbirini takip ederken ve bu aşamalara kadar gece gündüz çalışan aranan tüm niteliğe sahip olan bizler bir de tek müdahale edemediğimiz ama devletimizin el verebileceği bir 35 yaş sınırıyla karşı karşıya bırakılıyoruz.

2000-2001 ve 2002 devresi astsubayların borçlanma mağduriyeti Meclis'e taşındı! 2000-2001 ve 2002 devresi astsubayların borçlanma mağduriyeti Meclis'e taşındı!

Kaldı ki en verimli olduğumuz ve kendimizi en iyi tanıdığımız bu güzel yaşta; en güzel zamanlarımızı paha biçilemeyecek hayallerimize ayırmışken hem de. Biz fırsat eşitliği istiyoruz. Talebimiz kamu hizmetlerine giriş sınavlarında aranan 35 yaş sınırının kaldırılması isteğidir. KPSS A ve B grubu meslekler,kaymakamlik, icra müdür yardımcılığı ve idari hakim yardımcılığı mesleklerine girişte 35 yaş şartinin daha üst yaş seviyelerine çekilmesidir.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanvekili Prof. Dr. Doğan Aydal ilk adımı attı!

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanvekili ve Ar-Ge Başkanı Prof. Dr. Doğan Aydal, kamuda istihdamın önündeki yaş sınırlaması engelinin kaldırılması için çağrıda bulundu.

Aydal, “Hukuki, sosyal, bilimsel gerekçeler ve ülke çıkarları düşünülerek 35 yaş sınırı ile ilgili teamüllerin acilen gözden geçirilerek kaldırılması gerekir” dedi.

Aydal, yaptığı yazılı açıklamada, şu ifadelerde bulundu:

Bugünlerde en çok konuşulan konulardan biri, devlet memurluğuna kadrolu veya sözleşmeli olarak girmek isteyecek adaylar için 35 yaş sınırının konulmasıdır. Bu yaş sınırının konulması ile ilgili olarak, özellikle adaylar, akademik çevreler ve hukuk çevreleri, bu sınırı vatandaşlar arasında bir ayırımcılık olarak adlandırmakta ve bu sınırın kaldırılmasını talep etmektedir. Devlet basit bir mantıkla ‘İşe kabul ve istihdam sürecinde, hizmetin zorunlulukları nedeniyle yaş sınırlarının belirlenmesi ve uygulanması, gereklilik ve amaçla orantılı olması şartıyla yaşa dayalı farklı muamele ayrımcılık iddiasının ileri sürülemeyeceği hallerdendir’ demektedir. Yaşa dayalı sınırın kaldırılmasını talep eden çevrelerin dayandıkları madde, Anayasa’nın eşitlikle ilgili 10. maddesidir. Bu madde ‘Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir’ demektedir. Anayasa’da dayanak olarak gösterilen bir diğer önemli madde de 48. maddedir. Anayasa’nın ‘Çalışma ve sözleşme hürriyeti’ başlıklı 48’inci maddesi şöyledir; ‘herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir’.

Bütün bu gerçeklere rağmen devlet, kadrolu veya sözleşmeli personel alımlarında 35 yaş sınırını bir teamül olarak personel iş müracaat formlarına yazmaktadır. Devletin bu sınırı getirmesindeki esas sebebin, yaş ilerledikçe fiziki gücün azalmakta olduğu mantığıdır. Bazı fiziki güç isteyen işler için bu doğruymuş gibi gözükebilir. Ancak günümüz dünyasında, bilgisayar teknolojileri, nano-teknoloji, uzay bilimleri, mikroçip teknolojisi, biyo-teknoloji, nükleer teknoloji ve benzeri onlarca konuda uğraşan kişilerin en çok verimli oldukları veya olacakları dönem 35 yaş sonrasıdır. Bu kişilerin fiziki gücü değil beyin gücü devrededir ve devlet de bu gücü kullanacaktır. Bu sınır kaldırılmadığı sürece, yurt dışında çalışan ve ilerleyen yıllarda Türkiye’ye dönüp kadrolu veya sözleşmeli olarak devlet için çalışıp tecrübelerini gençlere aktarmaya çalışacak, Türk bilim insanlarına da büyük bir engel oluşturacaktır.

Aydal'ın açıklamalarının ardından günler geçti ancak konuya dair TBMM'ye sunulan bir teklif henüz olmadı. Kamuda 35 yaş sınırına takılanlar bir an önce yaşadıkları haksızlığın giderilmesi adına bir çalışma yapılmasını talep ediyor.