Bu yıl 14–25 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen 78. Cannes Film Festivali, sinema dünyasının en prestijli etkinliklerinden biri olarak dikkat çekmeye devam etti. Festivalin en büyük ödülü olan Altın Palmiye, İranlı yönetmen Cafer Panahi imzası taşıyan Un Simple Accident filmine verildi. Festival, politik mesajların ve sosyal duyarlılıkların öne çıktığı, sanatla direnişin birleştiği bir atmosfere sahne oldu.
Sanatla Direniş: Festival Açılışı Politik Mesajlarla Başladı
Festivalin jüri başkanlığını üstlenen Fransız oyuncu Juliette Binoche, açılış töreninde yaptığı konuşmada, İsrail’in hava saldırılarında yaşamını yitiren 25 yaşındaki Filistinli foto muhabiri Fatima Hassona’yı andı. Hassona’nın hayatını anlatan Put Your Soul on Your Hand and Walk adlı belgeselin, saldırıdan yalnızca bir gün önce Cannes’ın Acid bölümüne seçildiği belirtildi.
Binoche, “Fatma bu akşam burada olmalıydı,” diyerek sanatın zamanla mücadele eden gücüne vurgu yaptı. Hassona’nın ölümüyle ilgili açık mektup, 400’e yakın yönetmen ve oyuncu tarafından imzalanarak Variety ve Libération gibi uluslararası medya organlarında yayımlandı.
Julian Assange Belgeseli ve Filistin’e Duyarlılık
Festivaldeki politik çıkışlardan biri, WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange hakkında çekilen The Six Billion Dollar Man belgeselinin özel gösteriminde yaşandı. Katılımcılardan biri, üzerinde Gazze’de hayatını kaybeden 4.986 çocuğun isminin yer aldığı tişörtle salona geldi. Tişörtün arkasında ise “İsrail’i durdurun” ifadesi dikkat çekti.

Robert De Niro’dan Trump’a Sert Eleştiri
Festivalin bir diğer çarpıcı anı ise Onursal Altın Palmiye Ödülü almak üzere Cannes’a gelen usta oyuncu Robert De Niro’nun konuşmasıydı. De Niro, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın kültürel kurumlara yönelik kısıtlamalarını “faşist ve otoriter zihniyetin sanata karşı yürüttüğü bir saldırı” olarak değerlendirdi. Ayrıca yurt dışından ithal edilen filmlere getirilen yüksek gümrük vergilerine karşı çıkarak, sanatın vergilendirilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Kırmızı Halıya Yeni Kurallar: Aşırı Hacim ve Çıplaklığa Yasak
Bu yıl Cannes yönetimi, kırmızı halıda çıplaklık ve “aşırı hacimli” kıyafetleri yasakladığını açıkladı. Kararın Fransız yasalarıyla uyumlu olduğu belirtilse de, bu tür kıyafet sınırlamaları kadınlara yönelik ayrımcı uygulamalar olarak eleştiriliyor. Daha önce de yüksek topuklu ayakkabı zorunluluğu gibi uygulamalar, festivalin cinsiyet eşitliği politikalarını tartışmaya açmıştı.
Ana Yarışmada Kazananlar
Festivalin ana yarışma bölümünde ödüller şu şekilde dağıtıldı:
Altın Palmiye: Un Simple Accident – Yön: Cafer Panahi
Jüri Büyük Ödülü: Affeksjonsverdi / Sentimental Value – Yön: Joachim Trier
Jüri Ödülü: Sırât – Yön: Oliver Laxe & Sound of Falling – Yön: Mascha Schilinski
En İyi Yönetmen: Kleber Mendonça Filho (O Agente Secreto / The Secret Agent)
En İyi Senaryo: Jean-Pierre & Luc Dardenne (Jeunes mères / Young Mothers)
En İyi Kadın Oyuncu: Nadia Melliti (La petite dernière)
En İyi Erkek Oyuncu: Wagner Moura (O Agente Secreto)
Özel Ödül: Kuang Ye Shi Dai / Resurrection – Yön: Bi Gan

Belirli Bir Bakış (Un Certain Regard) Bölümünde Öne Çıkanlar
Belirli Bir Bakış bölümünde jüri başkanlığını Molly Manning Walker üstlendi. Bu kategoride kazanan yapımlar:
En İyi Film: La misteriosa mirada del flamenco / The Mysterious Gaze of the Flamingo – Yön: Diego Céspedes
Jüri Ödülü: Un poeta / A Poet – Yön: Simón Mesa Soto
En İyi Yönetmen: Arab & Tarzan Nasser (Once Upon a Time in Gaza)
En İyi Kadın Oyuncu: Cleo Diára (O Riso e a Faca / I Only Rest in the Storm)
En İyi Erkek Oyuncu: Frank Dillane (Urchin)
En İyi Senaryo: Harry Lighton (Pillion)
En İyi İlk Film: (Caméra d’Or): The President’s Cake – Yön: Hasan Hadi
Özel Mansiyon: My Father’s Shadow – Yön: Akinola Davies Jr.
Kısa Film Ödülleri
Altın Palmiye (Kısa Film): I’m Glad You’re Dead Now – Yön: Tevfik Barhom
Özel Mansiyon (Kısa Film): Ali – Yön: Adnan Al Rajeev
Cannes 2025: Sinema, Sanat ve Direnişin Buluşma Noktası Oldu
Bu yılki Cannes Film Festivali, yalnızca sinema sanatının parlak örneklerine ev sahipliği yapmakla kalmadı; aynı zamanda toplumsal, politik ve insani meselelerin sanat aracılığıyla ifade edildiği bir platform haline geldi. Filistin’e verilen destek, ifade özgürlüğü savunusu ve sanatın gücüne yapılan vurgu, 78. Cannes Film Festivali’ni sadece ödüllerle değil, verdiği mesajlarla da hafızalara kazıdı.