ÖZEL HABER: İLKNUR HAYLAZ
Mahallenin dar sokaklarından birinde, eski bir apartmanın bodrum katında, gün ışığından uzak bir hayat sürüyor Nazik Özsoy ve 7 torunu. Küçük bir pencere, küf kokusu, rutubetli duvarlar ve kırık dökük eski eşyalarla dolu bu ev, hijyen koşullarından uzak, sağlık açısından tehlikeli bir ortam. Her köşesi yaşam mücadelesiyle dolu olan bu küçük evde, 60’lı yaşlardaki Nazik Özsoy hasta haliyle, torunlarının ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor.
Nazik Özsoy’un barınma mücadelesi: Yardım bekliyor
Nazik Özsoy’un hayatı, yaşadığı korkularla şekillendi. Oğlu işlediği bir cinayet sebebiyle hapse girdi, torunlarının annesi yani gelini de cezaevinde. Karşı taraftan gelebilecek zarar görme korkusuyla, yaşadığı Çorum’daki evini terk etmek zorunda kaldı. Bir yıl kadar Çorum’da kalan Nazik Özsoy, can güvenliği olmadığı için İstanbul’a, 7 torunuyla birlikte geri döndü.
Birkaç gün sokakta kaldılar. Günlerce barınacak yer aradılar. Mahalleli yaşlı kadını ve torunlarını sokakta görünce Esenyalı kadın dayanışma derneğine ulaştılar. Dernek üyeleri, devlet mekanizmalarını zorlamalarına rağmen hiçbir yerden geri dönüş alamadı. Bir gece de dernek üyeleri Özsoy ve torunlarını misafir etti. Daha sonra çocuklar koruma altına alındı, Nazik Özsoy ise bir süre sığınma evinde kaldı. Torunlarını geri almak istediği için sığınma evinden çıktı.
Mahallelinin dayanışmasıyla kiralanan ev, umutları taşıyamıyor
Mahalle sakinleri üzülerek ve bir araya gelerek ev buldu. Ev sahibiyle anlaşma sağlandı ve bodrum katındaki ev kiralandı. Ancak, devletin sağladığı aylık destek 10 bin lirayken, evin kirası 16 bin liraydı. Aradaki farkı kapatmak için mahalleli ve komşular ellerinden geldiğince yardım etmeye çalışsa da, bu dayanışma uzun sürmedi.
Ev sahibi, evini satmaya karar verdi ve yaşlı kadın ile torunlarını evden çıkarmak istiyor. Evden ayrılmaları halinde, yaşları 4 ila 14 arasında değişen 7 çocuk ve yaşlı bir kadının barınacak yeri olmadığı için sokakta kalacak.
Çocukların kişisel bakımları, beslenmeleri ve eğitimleri ciddi risk altında. Komşuların verdiği eski ve kırık eşyalar, çocukların temel ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor. Yardımlar azaldı, mahalle sakinleri artık ellerini taşın altına koymaktan çekiniyor. Ev sahibi ise kredi borçları nedeniyle evini satmakta kararlı.
Barınacak yeri kalmayan kadın devletten yardım istiyor: Bize sahip çıkın
Özsoy, yaşadığı mağduriyeti şu sözlerle dile getiriyor:
"Ben 7 çocuğumla Çorum’dan İstanbul’a geldim. Benim oğlum bazı olaylara karıştı, cinayet işledi. Can güvenliğimiz için İstanbul’a geldik. Kaç aydır kolu komşu yardım ediyor. Şimdi de beni evden çıkaracaklar. Başımı sokacak bir yer istiyorum. Çok mağdurum, bir yerden de gelirim yok. Ne yapacağımı da bilmiyorum. Allah rızası için devlete sesleniyorum. Bebeklerimi başımdan almalarını istemiyorum. Yurda vermek istemiyorum. Kendi bebeklerime kendim bakarım, bana sahip çıkın. Başımızı sokacak bir ev olsun. Bezdim artık canımdan, yemin ederim."
Devletten yardım isteyen Özsoy, “Ben 7 çocuğumla sokakta kalmak istemiyorum. Yavrularımı yuvaya vermek istemiyorum. Ne olur, Allah rızası için başımı sokacak bir yer verin bana" dedi.
Çocuklarının eğitimine devam ettiğini söyleyen Nazik Özsoy, aynı zamanda sağlık sorunlarıyla da mücadele ettiğini, "5 tane öğrencim var. Bir tanesi daha kayıt edilecek, 6 tane öğrencim olacak. Ben torunlarımla sokakta kalmak istemiyorum. Hastayım, rahatsızım, bana yardım edin” diye dile getirdi.