"Haberin İşçisi"
İstanbul
Parçalı az bulutlu
30°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,5954 %0.02
46,5899 %0.55
4.314,29 % 0,94
4.800.295 %0.258
İşçi Haber Memur Binlerce memur öğretmen atama bekliyor: Biz de sınıfa girmek istiyoruz!

Binlerce memur öğretmen atama bekliyor: Biz de sınıfa girmek istiyoruz!

Türkiye’de eğitim fakültesi mezunu olup öğretmenlik yapmaya hak kazanmış ancak farklı kamu kurumlarında görev yapan binlerce “memur öğretmen”in yaşadığı mağduriyet gündemde. Öğretmenlik mesleğine adanmış bu kişilerin talepleri ve çözüm önerileri, eğitim sisteminin önemli bir sorununu gözler önüne seriyor. Peki, memur öğretmenler kimdir, neden mesleklerini yapamıyorlar ve talepleri neler? İşte tüm ayrıntılar…

Okunma Süresi: 2 dk

Memur öğretmenler; eğitim fakültesi mezunu ya da pedagojik formasyon almış, öğretmenlik yapmaya yeterliliği bulunan ancak atama ve yönetmelik engelleri nedeniyle öğretmenlik yerine kamu kurumlarında farklı görevler üstlenen kamu personelidir. Bu durumun temel sebebi, bürokratik prosedürler ve yönetmeliklerdeki sık değişikliklerdir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda yer alan nakil ve atama haklarına rağmen, Milli Eğitim Bakanlığı’nın uygulamalarında bu haklar çoğunlukla kısıtlanmakta ve memur öğretmenlerin mesleklerine geçişi engellenmektedir.

Mağduriyet Nedenleri: Kanun, Yönetmelik ve Tasarruf Genelgesi

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, memurlara kadro nakli ve kariyer hakları tanırken, memur öğretmenlerin bu hakları kısıtlanıyor. Nakil talepleri genellikle reddediliyor, terfi ve kıdem hakları yeterince uygulanmıyor.

Yönetmelikteki değişiklikler, kurum içi ve kurumlar arası ilk atama kontenjanlarının kaldırılması ile memur öğretmenlerin öğretmenliğe geçişini büyük ölçüde engelledi. Atama kriterlerindeki belirsizlikler ve değişiklikler, mağduriyetin devam etmesine yol açtı.

Tasarruf tedbirleri, kamu kurumlarında yeni atamaları sınırlayarak memur öğretmenlerin öğretmenliğe geçiş yollarını daha da daralttı. Bütçe kısıtlamaları nedeniyle eğitim sistemine ayrılan kaynaklar azaldı, atama sayıları düştü.

Memur Öğretmenler Haklarını Geri İstiyor!

Memur öğretmenlerin, aday öğretmenlerden ayrı değerlendirilerek atanması talebi öne çıkıyor. Genel öğretmen kontenjanından bağımsız olarak %3 gibi belirli bir oranın memur öğretmenlere ayrılması, adaletli bir çözüm olarak görülüyor.

Deprem ve doğu bölgeleri gibi öğretmen açığının fazla olduğu alanlarda memur öğretmenlerin görevlendirilmesi, hem bu bölgelerde eğitim kalitesini artıracak hem de memur öğretmenlerin atanma şansını yükseltecek.

Memur öğretmenlerin ÖABT puanlarına göre sıralanarak atanması, nitelikli öğretmenlerin eğitim sistemine kazandırılmasını sağlar. 2022-2024 dönemindeki ÖABT puanlarının dikkate alınması, hak kayıplarını önleyebilir.

Memur öğretmenlerin mevcut maaşları, Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki öğretmen maaşlarıyla aynı seviyede olduğundan, bu atamaların kamu maliyesine ekstra yük getirmediği vurgulanıyor.

ÖABT ve Deneyimle Adil Atama Modeli

2016 yılında KPSS şartı aranmadan dershane öğretmenlerinin atanması, acil öğretmen ihtiyacına hızlı çözüm sundu. 2018’de ise ÖABT puanına dayalı ücretli öğretmen atamaları, nitelik bazlı bir model oluşturdu. Bu deneyimler, memur öğretmenlerin atanmasında esnek ve adil modeller geliştirilmesine ışık tutuyor.

Memur öğretmenlerin ÖABT puanları, deneyimleri ve mülakat sonuçlarıyla değerlendirilmesi,

Kriterlere göre sıralama yapılarak boş kadrolara atanması,

Atamalarda ihtiyaç önceliğinin bu bölgelere verilmesi öneriliyor.

Eğitimde yaklaşık 100.000 öğretmen açığı olduğu düşünüldüğünde, bunun %3’ü olan 3.000 kontenjanın memur öğretmenlere ayrılması, hem öğretmen açığını azaltacak hem de kamu kaynaklarını verimli kullanacak bir çözüm olarak görülüyor.

Kaynak: ogretmenlersitesi.com