Ücretli öğretmenlik sorunu henüz çözülememişken uzun süredir özel eğitim kurumlarında görev alan uzman öğretmenler, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in Öğretmenlik Meslek Kanunu değerlendirmelerinin ardından bir kez daha kadro taleplerini yineledi.
Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili soruları yanıtlayan Tekin, bu kanunla ilgili Anayasa Mahkemesinde bir iptal davası süreci yaşandığını hatırlattı.
İptal davası süreci sonunda Anayasa Mahkemesinin 9 aylık bir süre verdiğine işaret eden Tekin, "Biz bu 9 aylık süre içerisinde eğitim sektörünün bütün paydaşlarıyla gerekli istişareleri yapacağız. Eğer sahadan Öğretmenlik Meslek Kanunuyla ilgili olarak farklı öneriler gelirse bu farklı önerileri değerlendireceğiz. Farklı öneriler gelmezse veyahut da bu konuda elimize sağlıklı metin ulaşmazsa biz de mevcut metin üzerinden Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda orada beklenilen maddelerle ilgili düzenlememizi yapacağız. Bu konuyla ilgili ciddi geniş araştırmalar yapıyoruz, o konuda gerekli adımları atacağız." dedi.
Öğretmenlik Meslek Kanunu ile birlikte yürürlüğe giren kariyer basamakları düzenlemesi tartışmalara rağmen uygulanırken ilk uygulamada da binlerce öğretmen uzman ve başöğretmen olmaya hak kazandı. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen 'Kariyer Basamakları' sınav uygulaması ile birçok öğretmen uzman veya başöğretmen unvanını almaya hak kazanırken, kanun ile belirlenen fakat özel sektörde çalışan öğretmenlerin kullanamadığı haklar sebebiyle mağduriyete neden oldu. Yaşanan mağduriyetlere karşı özel sektörde yer alan uzman öğretmen ve başöğretmen unvanına sahip öğretmenler düzenleme talep ediyor.
Yıllardır özel eğitim kurumlarında görev alan uzman öğretmenler de kadro taleplerinin artık dikkate alınmasını talep ederken yaşadıkları mağduriyetleri de sosyal medya başta olmak üzere birçok mecrada dile getiriyor.
Uzun mesaileri, kullanılamayan izin günleri ve taban maaş nedeniyle mağdur olan öğretmenler 10 aylık sözleşme süresine de tepki gösteriyor. Özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin “sözde” 10 aylık sözleşmelerle çalıştırılması, öğretmene dönem başında önceden istifa imzalatılarak ya da yıl boyu mobbing uygulanıp haziran ayında öğretmenin işten ayrılmasına zorlanması da özel sektördeki öğretmenleri zor durumda bırakıyor.
Özel sektörde çalışan ve sayıları yaklaşık 11 bin olan uzman öğretmen ve başöğretmenler, özel sektörde yaşadıkları hak kayıplarına karşın taleplerini dile getirirken, özellikle eş olmalarına rağmen kamudaki uzman ve başöğretmenlere tanınan haklardan faydalanamamaları ile yeni mağduriyetlerin oluştuğunu belirttiler. Yaşadıkları mağduriyetlerin çözülmesi için de 2016'da özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlere ve 2018 yılında ücretli öğretmenlere yapılan gibi kadro talep ediyorlar.
Özel eğitim kurumlarındaki uzman öğretmenler, kamuda yer alan ve aynı unvana sahip öğretmenler ile aralarında oluşan adaletsizliğe karşı bir an önce kadro hakkının verilmesini bekliyor.
Uzun süredir özel sektörde görev yapan uzman ve baş öğretmenler kadroya geçme taleplerini şu sözlerle açıklıyor
''Bizler, ülkemizin üniversitelerinin eğitim fakültelerinden mezun olarak en az 10 yıl ve üstü süredir Özel Öğretim Kurumlarında çalışan öğretmenleriz. Milli Eğitim Bakanlığımızca yürürlüğe konulan Öğretmenlik Meslek Kanunu yeterlilik kriterlerini yerine getirmiş ardından da yapılan yazılı sınavda geçer notu almış uzman öğretmen ile baş öğretmen olma hakkı kazanan 10 bin 453 uzman ve baş öğretmeniz. 2016 yılında özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenleri ve yine 2018 yılında ücretli öğretmenlik yapan öğretmenleri sınavsız atadığınız gibi bizlerde kadro talep ediyoruz.
Peki kadro taleplerimizin gerekliliğini doğuran sebepler nelerdir?
- Uzman ve başöğretmenler olarak atandığımız okullarda mevcut tecrübe,bilgi ve birikimimiz ile eğitim kalitesi ve öğrenci başarısı artar.
- Atandığımız okullarda her kademede hem teorik hem de uygulamalı eğitimlerde tecrübelerimiz ile bireysel öğrenmeleri de dikkate alarak derslerin verimi ve öğrenci başarısını arttırır.
- Yine tecrübelerimiz ile öğrenci ve veli diyaloglarında gözlemlenebilir başarı ve paralelinde öğrencilerde başarı oranının artması sağlanılır.
- Kriz yönetimi gibi eğitim sisteminin en önemli noktasında tecrübelerimizle daha hızlı, güvenilir ve sistematik başarı sağlanılır.
- Eğitimin spesifik kademelerinde istenilen ivmesel başarı yıllarca kazanılan birikimlerlerimizin katkısıyla sağlanılır.
- Öğretmenlik Meslek Kanunu kapsamında bizimle eş olan kamudaki uzman ve başöğretmenlere tanınan hakların hiç birinden faydalanamıyoruz. Haliyle tarafımıza yönelik mağduriyet oluşuyor.
- İş bu maddi ve manevi mağduriyetlerimizin giderilmesi ve haklarımızın temini için tarafımıza kadro verilmelidir.
- Uzman ve başöğretmenlik özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlere ilk defa verilmiştir. Dolayısıyla yine ilk defa verilen bu hakların temini için ilk ve tek defaya mahsus olmak üzere kadro talebimiz yerinde ve hakkaniyetlidir.
- Nitekim, örnekleri mevcut olan önceki yıllardaki atamaların aksine bizler en az 10 yıl olmak üzere daha uzun yıllardır öğretmenlik yapıyoruz ve bakanlığımızca belirlenen öğretmenlik meslek kanununa ait tüm kriterleri yerine getirip sonrasında da gerçekleştirilen yazılı sınavdan geçer not olan 70 ve üzeri notları almış öğretmenleriz.
İşte yukarıda belirtilen tüm geçerli sebepler dahilinde siz değerli yöneticilerimizden hakkaniyet namına hakettiğimiz kadrolarımızı talep ediyoruz.''
