ÖZEL HABER- DİLARA ADAK
Cumhuriyet Halk Partisi’nde 4-5 Kasım 2023’te yapılan 38. Olağan Kurultay’ın iptali talebiyle açılan dava, hem siyasi hem de hukuki kulisleri adeta kilitledi. Mahkemenin 8 Eylül’e erteleme kararı alması, gözleri bir kez daha Ankara adliyesine çevirdi. Eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve üç delegenin başvurusuyla başlayan bu süreçte “mutlak butlan” ifadesi gündeme bomba gibi düşerken, davanın seyri CHP’nin mevcut yönetimini ve siyasi geleceğini doğrudan etkileyebilir.
Kurultay iptal edilirse, Kemal Kılıçdaroğlu yeniden mi genel başkan olacak? Yoksa Özgür Özel’in liderliği tartışmasız biçimde mi tescillenecek? Tüm bu soruların yanıtı için kritik tarih: 8 Eylül. Hukuk Danışmanı Ömer Efe, süreci çarpıcı ifadelerle analiz etti…
Erteleme Kararının Hukuki ve Siyasi Sonuçları Neler?
Öncelikle CHP kurultayı davasının olası sonuçlarına bakmak gerekir. Bu dava ile birlikte hayatımıza “mutlak butlan” ifadesi girmiş bulunuyor. Mutlak butlan, temel anlamıyla “yok hükmünde” demektir. Örneğin; bir kişi evlilik birliği devam ederken tekrar evlenirse, bu yeni evlilik önceki evlilik bitmeden yapıldığı için mutlak butlan yani yok hükmünde olacaktır.
Dava sürecinde “red” kararı çıkarsa en basit anlatımıyla şu anki kurultay devam edecektir. Ancak mutlak butlan kararı çıkarsa Kemal Kılıçdaroğlu ve bir önceki kurultay göreve geri dönecektir. İhtiyati tedbir kararı çıkması durumunda ise kayyum tartışmaları gündeme gelecektir.
Hukuki açıdan erteleme kararını değerlendirdiğimizde, ertelemenin sebepleri arasında yetki karmaşası, davayı görmeye yetkili mahkemenin henüz belirlenmemesi, sanıkların savunmalarının alınmamış olması, yeni delil veya bilirkişi talepleri gibi unsurlar bulunabilir. Bu nedenle dava 8 Eylül’e ertelenmiş ve esas hakkındaki mütalaa ve hüküm daha ileri bir tarihe kalmıştır.
Siyasi açıdan bakıldığında ise erteleme, bazı kişilerin siyasi yasaklı hale gelmesi ihtimalini gündeme getirebilir. Ancak Siyasi Partiler Kanunu’na göre siyasi yasak, yalnızca Yargıtay onayından sonra yürürlüğe girer. Dava sürecinin uzaması, Özgür Özel yönetiminin kurultayda hile iddialarını ve Kılıçdaroğlu kanadındaki hak gaspı tartışmalarını canlı tutabilir.
Erteleme Kararı, Partinin Olağan Kurultay Sürecini Nasıl Etkiler? Kurultay Ne Zaman Yapılabilir?
Öncelikle CHP tüzüğüne bakmak gerekir. Dava sürecinde Özgür Özel kanadı, öncelikle iç tüzük yollarının tamamlanması gerektiğini, bu yollar tükendikten sonra dava yolunun izlenebileceğini savunmuştur.
CHP tüzüğünün 48/1 maddesine göre olağan kurultay 2 yılda bir yapılır. Son kurultay 4-5 Kasım 2023’te yapıldığından, bir sonraki kurultay 2025’in Aralık ayına kadar zorunlu değildir. Ancak bu, daha erken kurultay yapılamayacağı anlamına gelmez. Parti yönetimi süreci erkene çekebilir.
CHP’de olağan kurultay üç aşamadan oluşur: ilçe kongreleri, il kongreleri ve büyük kurultay. Delege seçimleri tamamlandıktan ve parti yönetimi süreci başlattıktan sonra, Eylül sonu ile Ekim ortaları arasında büyük kurultay yapılabilir.
Mahkemenin nihai kararını açıklamasına kadar sürece dair beklentileriniz nelerdir? Olası senaryolar ne?
8 Eylül duruşmasında mahkeme tahkikat aşamasına geçecek, tarafların savunmaları alınacak, delil değerlendirmeleri ve tanık dinlemeleri başlayacaktır. Bu süreç uzun sürebilir ve mahkeme kararını hemen açıklamayabilir, yeni duruşma günü tayin edebilir.
CHP tüzüğündeki yolların henüz tükenmemiş olması sebebiyle davanın reddi talep edilmektedir. Red kararı çıkarsa Özgür Özel yönetimi görevine devam edecektir. Sürecin uzaması ise kamuoyunda tartışmaları artıracak, Özgür Özel ve delegeleri üzerinde baskıyı yükseltecektir.
Beraat kararı verilirse sanıklar aklanacak, CHP yönetimi üzerindeki baskı hafifleyecek ve Özgür Özel kanadı güçlenecektir. Mahkumiyet kararı ise siyasi yasakları beraberinde getirebilir. Bu durumda büyük bir kriz yaşanacak, kurultayın iptali veya yenilenmesi gündeme gelecek ve Kemal Kılıçdaroğlu yönetimi görevine geri dönebilecektir.