Anoreksiya nervoza, psikolojik kökenli bir yeme bozukluğu olup, kişinin kilo alma korkusu nedeniyle yemek yemeyi reddetmesiyle karakterize edilir. Genellikle çarpık beden algısı, aşırı kilo kontrolü ve zayıflığın öz değerle eş tutulması ile kendini gösteren bu hastalık, hem ruhsal hem de fiziksel açıdan ciddi sağlık riskleri taşır.
Anoreksiya Nervoza Nedir?
Psikiyatrist ve Psikoterapist Doç. Dr. Adnan Çoban, anoreksiya nervozayı şu şekilde tanımlıyor:
“Anoreksiya nervoza, bireyin ideal kilosunun çok altında olmasına rağmen kilo alma korkusu yaşaması, kendini kilolu görmesi ve bu doğrultuda yemek yeme davranışlarını ciddi şekilde kısıtlamasıdır. Bu bireyler çarpık bir beden algısına sahiptir ve sağlık açısından hayati riskler barındıran davranışlar sergiler.”

Anoreksiya Nervoza Nasıl Gelişir?
Hastalığın nedenleri karmaşık bir yapıya sahiptir. Genetik faktörlerin yanı sıra:
Çocukluk çağı travmaları (özellikle cinsel istismar),
Sağlıksız ebeveyn bağları,
Toplumsal güzellik baskısı,
Medyanın zayıflığı idealize eden söylemleri
gibi çevresel etkenler de anoreksiya nervozanın gelişmesinde etkili olabilir.
Ayrıca bu bireyler genellikle:
Mükemmeliyetçi,
Çekingen ve içe dönük,
Takıntılı,
Eleştirilere karşı aşırı duyarlı
bir kişilik yapısına sahip olabilirler.
Anoreksiya Nervoza Belirtileri Nelerdir?
Diyetisyen Gülçin Işık ve Psikolog Dilek Memnun, anoreksiya nervoza belirtilerini şöyle sıralıyor:
Aşırı kilo kaybı
Kalori takıntısı ve katı diyetler
Yemek sonrası kusma, laksatif (müshil) kullanımı
Aşırı egzersiz yapma
Sosyal ortamlarda yemek yemekten kaçınma
Adet düzensizlikleri veya kesilmesi
Uyku problemleri, yorgunluk
Ciltte solukluk, saç dökülmesi
Soğuk hassasiyeti ve düşük vücut ısısı
Kıyafet seçimlerinde bol giysiler tercih etme
Tartıya sık sık çıkma, kilo takıntısı
Bu belirtiler zamanla ilerleyerek, kişinin genel sağlığını ciddi şekilde tehdit edebilir.
Anoreksiya Nervoza Tehlikeli midir?
Anoreksiya nervoza, hayati tehlike arz eden ciddi bir rahatsızlıktır. Vücut ağırlığının %30’dan fazlasını kaybeden bireylerde:
Kalp ritmi bozuklukları,
Elektrolit dengesizlikleri,
Böbrek ve karaciğer fonksiyon bozuklukları,
Kas kaybı,
Bağışıklık sistemi zayıflığı
gibi çok ciddi tıbbi sonuçlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle anoreksiya tedavisi yalnızca psikolojik değil, tıbbi açıdan da çok yönlü bir müdahale gerektirir.

Anoreksiya Nervoza Tedavisi Nasıl Yapılır?
Anoreksiya nervozanın tedavisi, çok disiplinli bir ekibin birlikte çalışmasını gerektirir. Psikiyatrist, psikolog, diyetisyen, dahiliye ve endokrinoloji uzmanları, tedavi sürecinde koordineli bir şekilde görev almalıdır.
Uygulanan Yöntemler:
İlaç tedavisi: Antidepresanlar, anksiyolitikler, antipsikotikler
Psikoterapi: Bilişsel davranışçı terapi, aile terapisi, travma odaklı terapi
Tıbbi destek: Elektrolit takviyesi, beslenme düzenlemesi
Yoğun hastane takibi: Hayati risk durumunda hastaneye yatırılarak takip
Ciddi durumlarda, tıbbi onay alındıktan sonra elektro konvülsif terapi (EKT) de uygulanabilir.
Anoreksiya ve Medya Etkisi
Modern medyada zayıflığın güzellikle özdeşleştirilmesi, özellikle ergenlik dönemindeki gençlerde anoreksiya riskini artırmaktadır. Sosyal medya, diziler ve reklamlarda sunulan gerçek dışı beden imajları, bireylerin öz değeriyle beden görünümünü doğrudan ilişkilendirmesine neden olabilmektedir.
Anoreksiya Nervoza Hangi Yaşlarda Görülür?
Anoreksiya nervoza genellikle ergenlik döneminde başlar. Ancak son yıllarda yapılan çalışmalar, hastalığın çocukluk ya da yetişkinlik döneminde de ortaya çıkabileceğini göstermektedir. Özellikle genç kadınlar arasında daha sık görülse de, erkek bireylerde de teşhis oranları artmaktadır.
Anoreksiya nervoza, fiziksel belirtilerle ortaya çıkan ancak temelinde derin psikolojik dinamikler barındıran karmaşık bir hastalıktır. Kilo kontrolü uğruna bireyin hayatını riske atacak davranışlara yönelmesi, bu rahatsızlığın ne denli ciddi olduğunu ortaya koymaktadır. Erken teşhis, doğru tedavi planı ve aile desteği ile anoreksiya nervoza kontrol altına alınabilir.