Migren, özellikle kadınlarda daha yaygın görülen nörolojik bir rahatsızlık olarak ilkbahar ve sonbaharda daha da yoğun hissediliyor. Liv Hospital Vadistanbul Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Ayhan Öztürk, bahar aylarında yaşanan sıcaklık ve basınç değişimlerinin migren ataklarını önemli ölçüde tetiklediğini belirtti.
Sıcaklık ve Nem Dalgası Migren Ataklarını Körüklüyor
Prof. Dr. Öztürk’e göre sıcak ve nemli hava koşulları, migren hastalarında atağın hem şiddetini hem de sıklığını artırıyor. Dehidrasyon (sıvı kaybı), ani hava değişiklikleri ve barometrik basınç dalgalanmaları da baş ağrısını körükleyen diğer önemli faktörler arasında yer alıyor.
Migren tedavisinde klasik yöntemlerin yanı sıra, son yıllarda geliştirilen Anti-CGRP antikor tedavileri yani “migren aşısı” da gündemde. Bu yeni tedavi yöntemi, özellikle atakların sayısını azaltma konusunda başarılı sonuçlar sunuyor.
Uzmanlar, migrenle mücadelede düzenli uyku alışkanlığının büyük önem taşıdığını vurguluyor. Her gün aynı saatte yatıp kalkmak, biyolojik saatin dengede kalmasına yardımcı olarak migren ataklarını önleyebilir. Ayrıca, polen alerjisi olan hastaların yoğun polenli günlerde dışarıda uzun süre kalmaktan kaçınması öneriliyor.
Migrenle Başa Çıkmanın Doğal Yolları nelerdir?
Prof. Dr. Öztürk, stres yönetimi için yoga, meditasyon ve nefes egzersizlerinin migren şiddetini azaltabileceğini belirtiyor. Ayrıca bol su içmek, sağlıklı beslenmek ve migreni tetikleyen gıdalardan (çikolata, kafein, işlenmiş et ürünleri) uzak durmak da kritik önlemler arasında yer alıyor.
Her bireyin migren tetikleyicisi farklı olabiliyor. Bahar aylarında atak sıklığında artış hissedenlerin, bir nöroloji uzmanına başvurarak kişisel migren haritasını çıkarması, tedavide daha etkili sonuçlar alınmasına katkı sağlayabiliyor.
Kaynak: İHA