"Haberin İşçisi"
İstanbul
Açık
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,2057 %0.08
45,3169 %0.54
4.254,30 % 0,72
4.234.278 %-1.553
İşçi Haber Sağlık Balık kokusu sendromu nedir? Vücutta balık kokusu oluşuyorsa ne yapılmalı?

Balık kokusu sendromu nedir? Vücutta balık kokusu oluşuyorsa ne yapılmalı?

Balık kokusu sendromu olarak bilinen Trimetilaminüri (TMAU), kişinin ter, nefes ve idrarından keskin bir balık kokusu yayılmasına neden olarak sosyal izolasyona yol açabiliyor. Genetik geçişli bu nadir metabolizma hastalığı, hijyenle ilgili yanlış yargılara neden olurken, hastaların iş, eğitim ve sosyal yaşamlarını ciddi şekilde etkileyebiliyor. Uzmanlar, hastalığın tanı ve yönetiminde farkındalığın kritik olduğunu vurguluyor.

Okunma Süresi: 2 dk

Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Genetik ve Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi’nden Prof. Dr. Zeynep Ocak, halk arasında “balık kokusu sendromu” olarak bilinen Trimetilaminüri (TMAU) hastalığıyla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Ocak, bu genetik metabolizma bozukluğunun sosyal hayatı olumsuz etkileyebileceğini ve farkındalık düzeyinin artmasının hem tanı hem de hastalık yönetimi açısından kritik olduğunu vurguladı.

Kokunun kaynağı ne?

Prof. Dr. Ocak, TMAU’nun bağırsakta bazı gıdaların sindirimiyle oluşan kokulu bir bileşik olan trimetilaminin (TMA), karaciğer tarafından parçalanamaması sonucu ortaya çıktığını belirtti. “Normal şartlarda FMO3 enzimi bu maddeyi kokusuz hale getirerek trimetilamin-N-oksit’e çevirir. Ancak FMO3 genindeki bozulmalar bu süreci sekteye uğratır. TMA birikerek ter, idrar ve nefes yoluyla dışarı atılır ve bu da kalıcı bir balık kokusuna neden olur” dedi.

TMAU’nun çoğunlukla FMO3 geninde meydana gelen mutasyonlardan kaynaklandığını belirten Prof. Dr. Ocak, hastalığın otozomal resesif (çekinik) kalıtımla geçtiğini söyledi. FMO3 geninin, trimetilamini kokusuz forma dönüştüren enzimi kodladığını dile getiren Ocak, benzer şikâyetleri olan ailelerde genetik testlerin yapılmasının önemine dikkat çekti.

Tanı sürecine ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Ocak, “Hastanın kokusuna dair klinik şüphe üzerine tanı araştırılır. İdrarda trimetilamin düzeyine bakmak tanıya yardımcıdır. Ancak en kesin tanı yöntemi, FMO3 geninde yapılan mutasyon analizidir” ifadelerini kullandı.

Tedavi yok ama yaşam kalitesi artırılabilir

TMAU için kesin bir tedavi bulunmamakla birlikte, yaşam kalitesini artıracak çeşitli önlemler alınabiliyor. Prof. Dr. Ocak, “Yumurta, deniz ürünleri, karaciğer ve bazı baklagiller gibi TMA içeriği yüksek gıdaların sınırlandırılması önemlidir. Aktif karbon kullanımı, düşük doz antibiyotik ve B2 vitamini (riboflavin) desteğiyle belirtiler azaltılabilir” dedi. Ayrıca kişisel hijyenin artırılması, stresin kontrol altında tutulması ve sosyal destek de tedaviye yardımcı faktörler arasında yer alıyor.

Toplumda yanlış anlaşılan bir konuya da açıklık getiren Prof. Dr. Zeynep Ocak, “Bu bireyler, koku nedeniyle genellikle sosyal çevrelerinden dışlanıyor. Eğitim, iş ve günlük yaşamlarında ciddi sıkıntılar yaşayabiliyorlar. Oysa bu durum kişinin hijyeniyle değil, tamamen genetik ve biyokimyasal bir hastalıkla ilgilidir” dedi. Prof. Dr. Ocak, bu hastalıkla yaşayan bireyler ve aileleri için genetik danışmanlığın büyük önem taşıdığını vurguladı.

Kaynak: İHA