Uluslararası Diyabet Federasyonu, beslenme bozukluklarına bağlı gelişen Tip 5 diyabeti, resmi diyabet sınıflandırmaları arasına aldı. Özellikle yetersiz protein ve enerji alımının olduğu çocukluk dönemlerinde, pankreasın yeterince gelişememesi bu hastalığın temelini oluşturuyor. Bu durum, insülin üretimini doğrudan etkileyerek kan şekeri regülasyonunun bozulmasına yol açıyor.
Beslenme Bozukluğu, Yeni Bir Diyabet Türüyle Sonuçlandı
Yapılan son araştırmalar, Tip 5 diyabetin, yıllar boyunca Tip 1 veya Tip 2 diyabetle karıştırıldığını ortaya koydu. Oysa bu hastalık, farklı bir mekanizmaya dayanıyor. Uzmanlar, Tip 5 hastalarında yüksek doz insülinin riskli olduğunu ve hastalığın genellikle düşük doz insülin ya da oral antidiyabetik ilaçlarla kontrol altına alınabildiğini vurguluyor.
Tip 5 diyabet ilk kez 1955 yılında bilimsel olarak tanımlanmış, ancak uzun yıllar boyunca net bir sınıflamaya alınmamıştı. 1985’te Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından geçici olarak kabul edilen bu hastalık, 1999’da literatürden çıkarıldı. Ancak son yıllarda artan bilimsel kanıtlar ve vaka analizleri sonucunda, bu hastalığın özgün bir diyabet türü olduğu yeniden teyit edildi.
Yeni sınıflama sayesinde dünya genelinde 20 ila 25 milyon insanın yanlış tanı yerine doğru tedaviye erişmesi bekleniyor. Özellikle düşük gelirli ülkelerde ve protein yetersizliğinin sık görüldüğü bölgelerde erken tanı ve tedavi büyük önem taşıyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Erken Tanı Hayat Kurtarır
Endokrinoloji uzmanları, aileleri özellikle çocukluk döneminde yeterli ve dengeli beslenme konusunda uyarıyor. Ayrıca, klasik diyabet tedavileriyle iyileşme göstermeyen hastalarda Tip 5 diyabetin mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyorlar.
Tip 5 diyabetin tanınması, hem klinik farkındalığı artırmayı hem de yanlış ilaç kullanımını önlemeyi amaçlıyor. Böylece, diyabetle mücadelede daha kişiselleştirilmiş ve etkili tedavi yaklaşımlarının önü açılmış olacak.
Kaynak: DHA