"Haberin İşçisi"
İstanbul
Açık
29°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,6404 %0.06
46,0461 %0.28
4.238,88 % -1,22
4.168.761 %3.468
İşçi Haber Videolar Gündem Edip Akbayram'a yönelik kuzeni Serpil Alkan'dan şok iddia: 14 yaşındayken bana cinsel istismarda bulundu

Edip Akbayram'a yönelik kuzeni Serpil Alkan'dan şok iddia: 14 yaşındayken bana cinsel istismarda bulundu

Serpil Alkan, geçtiğimiz mart ayında hayatını kaybeden ünlü Türk sanatçı Edip Akbayram'ın kuzeni olduğunu ve 14 yaşındayken cinsel istismara uğradığını iddia etti. Olayla ilgili hukuki sürecin devam ettiği belirtiliyor.

Okunma Süresi: 5 dk

Türk müziğinin usta isimlerinden biri olan ve geçtiğimiz mart ayında hayatını kaybeden Edip Akbayram hakkında Serpil Alkan, şok iddiada bulundu. Serpil Alkan, Edip Akbayram ile kuzen olduğunu ve Akbayram'ın kendisine 14 yaşındayken tecavüz ettiğini öne sürdü.

Türk müziğinin unutulmaz isimlerinden biri olan ve geçtiğimiz mart ayında 75 yaşında hayatını kaybeden Edip Akbayram hakkında, ölümünün ardından dikkat çeken bir iddia ortaya atıldı. İstanbul'da yaşayan ve sanatçının kuzeni olduğunu öne süren 65 yaşındaki Serpil Alkan, Akbayram'ın 14 yaşındayken kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu iddia etti. Alkan, ‘'Bana tecavüz ettiğinde 15 yaşına bile girmemiştim. Beni çağırmıştı. O zamanlarda bu olayı bilen bir de menajeri Atilla Arabacıoğlu vardı. Arabacıoğlu aynı zamanda Nilüfer'in de menajeriydi. Edip, beni yanında çağırmıştı, işte orada oldu. Yani ben zaten şimdi yeni bir kitap çıkarıyorum. Hayatım hakkında ve hepsini en ince detaylarına kadar anlatıyorum. Yani neden ve niçin? gibi sorular var. Beni suçlayan kişiler var, tabii bilmeyenler de var. Burada suç biraz benim, yani bir kadın namusunu ben korurken ben namussuz bir şekle girdim. Daha ne diyeyim artık. Bu olayın üzerinden 40 sene de geçse 50 sene de geçse insan ölene kadar unutmuyor. Bunu unutmak mümkün değil. Bunu unutmak için ya ölmem lazım ya da öldürmem lazım. Sonra kendime dönüp boşver dedim. Benim ağrıma giden şey istemeye istemeye affetmiş olmam'' diye konuştu.

‘BEN TECAVÜZCÜMLE EVLENMEYE MECBUR MUYUM?’

Bu olayı kamuoyu ile paylaştıktan sonra Edip Akbayram'ın teyzesine gittiğini aktaran Alkan, ''Teyzem beni aradı. Ayrıca, bu olayı zaten karısı biliyor çoluğu çocuğu biliyor. Bu yeni bir şey değil. Teyzeme gidip, bana tazminat davası açacağını söylemiş. Böyle bir şey var mı? Hem ben tecavüze uğruyorum hem de benim üstümden para kazanmak için teyzeme geliyor. Teyzem de bunu kovunca menajerine Atilla'ya gitmiş. Demiş ki ‘Serpil‘i ben mahkemeye vereceğim ve tazminat davası açacağım suç duyurusunda bulunacağım, şahitlik yapar mısın?' demiş. O da yaparım demiş. Öyle deyince de tamam demiş. Peki ben ne söyleyeceğim. 'Sonuçta sen bu kıza tecavüz ettin, bana kendin söyledin' demiş itiraf ettin. Ben de bunları söylerim deyince bu seferde beni mahkemeye vermekten vazgeçiyor. Sonuçta tutanak yok yalancı şahit de olmayınca öyle kalmış'' diye konuştu.

Edip Akbayram'ın menajeri olan Atilla Arabacıoğlu'nun tüm gerçekleri bildiğini ve bu süreçte Arabacıoğlu'ndan çokça destek gördüğünü de belirten Serpil Alkan, ''Ben tabii kendimi ispat etmek için menajer Atilla ile konuştum. 'İnsanlar beni reklam yapıyorum sanıyor ve ben kendimi kurtaramıyorum' dedim. O da ‘Serpil dedi, Edip bana bunları anlattı zaten'. Bunu eşi de biliyordu eşi hamileydi o zaman. 4 buçuk aylık hamileydi. Ben söyleseydim ailem beni Edip'le evlendireceklerdi. Ben tecavüzcümle evlenmeye mecbur muyum? 2004 yılında da savcılığa suç duyurusunda bulunmuşuz. Ama zaman aşımı olduğunu bile bile yine de mahkemeye verdim. Şimdi ben tabii ki hakkımı helal etmiyorum bunun öbür tarafı var. Ayrıca, kendimi aklamak için artık elimden geleni yaptım daha ne yapabilirim. Allah görüyor zaten benim haklı olduğumu. Edip özür dilesin diye benden hastanede yattığında yine konuşmuştuk. Avukatım, Aydın Egemen'den Allah razı olsun. Bu adamcağıza vekaletname vermiştim. Bakın 25 seneyi geçti avukatımı tutmuştum bugüne denk geldi. Zaten avukatım gerekeni yapar gelsinler suç duyurusunda bulunsunlar. Ben eğer suçluysam gelsinler. Ben buradayım kaçmıyorum, yerim belli yurdum belli. Ben susmuyorum buyursunlar bekliyorum'' ifadelerini kullandı.

‘SERPİL ALKAN, HUKUK VE ADALET ARAYIŞ İÇERİSİNDE’

Serpil Alkan'ın 20 yılı aşkın süredir bu davada avukatlığını yapan Aydın Egemen ise "Serpil hanım, hukuk ve adalet arayış içerisinde. Yani bir özür beklentisi içerisinde. Hukuk sadece kanunda yazılı bir evraktan ibaret değildir. Serpil Hanım asla yalan söylemez neyse onu ortaya koyan bir karakterdedir. Ben Serpil Hanım'a da söylüyorum. Serpil Hanım nedir amacın? Nereye kadar sürdüreceksin? diyorum, ‘Benim bu mücadelemde eğer bir tane aile içi istismara uğramış bir çocuk, bir kadın dahi benim bu dik duruşum bu mücadelemi görür ve o da bunu yargıya taşırsa bir kişiye dahi faydam olursa bu bile benim için yeter' diyor. İstediği bu ve biz de onun yanında bir hukukçu olarak kalmaya devam edeceğiz. Onu tanımayanlar sosyal medya üzerinden neden öldükten sonra ortaya çıktın? Şimdi mi sırası geldi, meşhur mu olmaya çalışıyorsun? diye yazışmalarını okudum. Asla böyle bir şey söz konusu değil. Serpil Alkan‘ı tanımayanlar ancak bu yorumu yapıyor. Bakınız o zaman cumhuriyet savcılığına şikayet dilekçeleri var Serpil Hanım bu olayı medyaya ilk taşıdığını kendi de ifade etti. Bir avukat olarak da hukukçu olarak da bundan sonraki aşamada neler yapacağız? Türkiye Büyük Millet Meclisi‘ne bu konuda bu tür suçlarla ilgili zaman aşımını tamamen ortadan kaldıracak, çünkü Serpil Hanımın da ifadesi insanlığa karşı işlenmiş olan bu derece ağır bir suçu zaman aşımıyla son bulmaması gerekiyor. Dolayısıyla hukukçu olarak burada Türkiye Cumhuriyeti'nin yargı sistemine nasıl bir katkı veririz bu tür hadiselerin yaşanmamasını nasıl sağlarız bunu mücadelesini veriyoruz'' diye konuştu.

Kaynak: İHA