Olay, 26 Mayıs 2025 tarihinde Diyarbakır’daki Dicle Üniversitesi kampüsünde meydana geldi. Ailesi tarafından kayıp başvurusu yapılan Sena Düzgün, ertesi sabah kampüs içinde bir ağaca asılı halde bulundu. Genç kadının, hayatını kaybetmeden kısa süre önce bir kurs öğretmenine “Cenazemi alın” mesajını gönderdiği ve bulunduğu yerin konumunu paylaştığı öğrenildi.
Olay yerinde yapılan ilk incelemelerde, intihara işaret eden bulgulara rastlanırken, Sena’nın mesajı hem bir veda hem de yardım çağrısı olarak ele alındı.
Instagram notu: ‘Bir ölünün hatıra defteri’
Sena Düzgün’ün sosyal medya hesabındaki ‘notlar’ bölümüne yazdığı ifade dikkat çekti. Genç kadının, olaydan kısa süre önce ‘26.05.2025 – Sağlıksız bir birey. Bir ölünün hatıra defteri.’ şeklinde bir not paylaştığı görüldü. Bu ifadenin, yaşadığı psikolojik sürece dair ipuçları taşıdığı ileri sürüldü.
Sena Düzgün’ün Mektubunda Ahmet Pekaydın İsmi Geçti
Sena Düzgün’e ait olduğu öne sürülen bir el yazısı mektubun sosyal medyada gündem olmasıyla, olay yeni bir boyut kazandı. Söz konusu mektupta, Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Araştırma Görevlisi Ahmet Pekaydın’ın ismi geçiyor.
İddialara göre, Sena Düzgün mektubunda Pekaydın ile arasında geçen duygusal yakınlıktan söz etti. Aynı mektupta, öğretim görevlisinin öğrenciye kopya verdiği, onu evine çağırdığı ve ardından ilişkiyi sonlandırdığı iddia ediliyor. Bu iddialar henüz resmi makamlar tarafından doğrulanmadı.
Sena Düzgün İntiharı: Toplum Sarsıldı, Soruşturma Sürüyor
Ailesi tarafından sevgiye aç bırakılmış bir kızın intihara sürüklenişine tepkiler çığ gibi büyüdü… Şimdi soru şu: Ahmet Pekaydın kim? Soruşturma sürüyor… Bir genç kadın daha, ardında büyük acılar bırakarak aramızdan gitti. Peki, bunların yaşanmaması adına nasıl önlemler alınacak? Kim, ne zaman hesap verecek?