DOSYA HABER
Bugün, 15 Mayıs, dünya genelinde iklim değişikliği ve çevresel sürdürülebilirlik konularında farkındalık yaratmak amacıyla kutlanan Dünya İklim Günü. Bu özel gün, iklim kriziyle mücadelede küresel bir bilinç oluşturmayı ve toplumsal sorumluluğu artırmayı hedefliyor.
Küresel Isınma Nedir?
Küresel ısınma, atmosferdeki sera gazlarının artışıyla birlikte dünya yüzeyinin ortalama sıcaklıklarının yükselmesidir. Bu durum, sanayi devrimi sonrası fosil yakıtların yoğun kullanımı, ormansızlaşma ve sanayileşme gibi insan faaliyetlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak, okyanus sıcaklıkları artmakta, buzul alanları küçülmekte ve hava olaylarının şiddeti artmaktadır.
İklim Değişikliği ve Krizi
İklim değişikliği, uzun vadeli hava durumu kalıplarındaki değişiklikleri ifade ederken, iklim krizi bu değişikliklerin insan yaşamı ve doğa üzerindeki olumsuz etkilerini tanımlar. Örneğin, 2023–2025 yıllarında gerçekleşen küresel mercan beyazlaşma olayı, dünya genelindeki mercan resiflerinin %84'ünü etkileyerek deniz ekosistemlerinde büyük bir bozulmaya yol açmıştır.

İklim Değişikliğinin Küresel Etkileri
Sıcaklık Artışları: Son yüzyılda Dünya'nın ortalama sıcaklığı yaklaşık 1,2°C artmıştır. Bu artış, aşırı sıcak hava dalgalarının ve kuraklıkların sıklığını artırmaktadır.
Deniz Seviyesi Yükselmesi: Buzulların erimesi ve deniz suyunun ısınması sonucu deniz seviyesi yükselmektedir. Bu durum, kıyı bölgelerinde sel risklerini artırmaktadır.
Aşırı Hava Olayları: Kasırgalar, seller ve orman yangınları gibi aşırı hava olaylarının sıklığı ve şiddeti artmaktadır. Bu olaylar, hem ekosistemleri hem de insan yaşamını tehdit etmektedir.
Ekosistem ve Biyoçeşitlilik Kaybı: İklim değişikliği, birçok türün yaşam alanlarını tehdit etmekte ve ekosistemlerin dengesini bozmaktadır.
Sürdürülebilir Gelecek İçin Atılacak Adımlar
Karbon Salınımının Azaltılması: Fosil yakıt kullanımının azaltılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılması gerekmektedir.
Enerji Verimliliği: Binalarda ve sanayide enerji verimliliğinin artırılması, sera gazı emisyonlarını azaltacaktır.
Yeşil Ulaşım Seçenekleri: Toplu taşıma kullanımı, bisiklet yolları ve elektrikli araçların teşvik edilmesi, ulaşım sektöründeki emisyonları azaltacaktır.
Atık Yönetimi ve Geri Dönüşüm: Atıkların azaltılması, geri dönüşüm oranlarının artırılması ve sıfır atık politikalarının benimsenmesi önemlidir.
Tarım ve Ormancılıkta Sürdürülebilir Uygulamalar: Sürdürülebilir tarım yöntemleri ve ormanların korunması, karbon emisyonlarının azaltılmasına katkı sağlayacaktır.

Dünya İklim Günü ve Küresel Etkinlikler
Dünya İklim Günü, Birleşmiş Milletler tarafından 15 Mayıs'ta kutlanmaktadır. Bu yıl, Nepal'in başkenti Katmandu'da düzenlenecek olan Sagarmatha Sambaad adlı küresel diyalog forumu, "İklim Değişikliği, Dağlar ve İnsanlığın Geleceği" temasıyla iklim değişikliğinin dağ ekosistemleri üzerindeki etkilerini tartışmak üzere toplanacaktır.
15 Mayıs Dünya İklim Günü Etkinlikleri
Dünya genelinde 15 Mayıs, iklim değişikliği konusunda farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Bu etkinlikler arasında seminerler, paneller, doğa yürüyüşleri ve çevre temizliği kampanyaları yer almaktadır. Örneğin, Karadeniz Teknik Üniversitesi.
İklim Krizi ve İnsan Sağlığı
İklim değişikliği, sadece çevreyi değil, insan sağlığını da doğrudan etkilemektedir. Son yapılan bir araştırma, orman yangınlarından kaynaklanan toksik kirliliğin her yıl 1 milyardan fazla insanın evine girdiğini ve bu durumun solunum yolu hastalıkları, erken ölüm gibi sağlık sorunlarına yol açtığını ortaya koymuştur.

Okyanusların Durumu ve Mercan Resifleri
Okyanuslar, iklim değişikliğinin en fazla hissedildiği alanlardan biridir. 2023–2025 yıllarında yaşanan küresel mercan beyazlaşma olayı, okyanus sıcaklıklarının artışıyla birlikte mercan resiflerinin %84'ünü etkileyerek deniz biyoçeşitliliğini tehdit etmektedir .
Sera Gazı Emisyonları ve Sanayi
Sanayi sektörü, küresel sera gazı emisyonlarının önemli bir kaynağıdır. Özellikle alüminyum üretimi, yüksek enerji tüketimi ve sera gazı salımıyla dikkat çekmektedir. Ancak, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş ve geri dönüşüm gibi yöntemlerle bu emisyonlar azaltılabilir .
Reuters
Su Döngüsü ve Aşırı Hava Olayları
Küresel ısınma, su döngüsünü bozarak aşırı yağışlar, kuraklıklar ve sel gibi doğal afetlerin sıklığını ve şiddetini artırmaktadır. 2024 Küresel Su İzleme Raporu'na göre, sıcaklık artışları monsunlar ve siklonların şiddetini artırarak su kaynakları üzerinde baskı oluşturmuştur .

İklim Adaleti ve Toplumsal Eşitsizlik
İklim değişikliği, en fazla katkıyı sağlamayan ancak en fazla zararı gören toplulukları etkileyerek iklim adaletsizliğine yol açmaktadır. Düşük gelirli ülkeler ve savunmasız bölgeler, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı daha duyarlıdır. Bu nedenle, iklim politikalarının adil ve kapsayıcı olması büyük önem taşımaktadır.
Aşırı Sıcaklık Dalgaları (Heatwaves)
2023 Avrupa Sıcak Dalgası: İtalya, Yunanistan ve İspanya’da hava sıcaklığı 45°C’yi geçti. Bu olağanüstü sıcaklıklar orman yangınlarını tetikledi, tarımı olumsuz etkiledi ve binlerce insanın sağlık sorunları yaşamasına yol açtı.
Hindistan ve Pakistan (2022): 50°C'ye yaklaşan sıcaklıklar nedeniyle birçok kişi yaşamını yitirdi; elektrik şebekeleri çöktü ve su kaynakları tükendi.

Deniz Seviyesi Yükselmesi
Bangladeş: Ülke, deniz seviyesindeki yükselme nedeniyle milyonlarca insanın yaşadığı kıyı bölgelerinde toprak kaybına uğruyor. Her yıl binlerce insan göç etmek zorunda kalıyor.
Maldivler: Ada ülkesi, yükselen deniz seviyesi nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Uzun vadede yerleşim alanlarının tamamen sular altında kalacağı öngörülüyor.
Orman Yangınları
Avustralya (2019–2020 Black Summer): Aşırı sıcaklıklar ve kuraklık nedeniyle çıkan orman yangınları, 3 milyar hayvanın ölümüne ya da yerinden olmasına neden oldu. Yangınlar aylarca sürdü.
Kanada (2023): Ülke tarihinin en büyük yangın sezonunda milyonlarca hektar orman yandı. Dumanlar ABD'ye kadar ulaştı, hava kalitesi rekor düzeyde kötüleşti.

Kuraklık ve Su Krizi
Afrika Boynuzu (Etiyopya, Somali, Kenya): Son yıllarda yağışların azalması nedeniyle kıtlık yaşanıyor. Milyonlarca kişi su ve gıda kıtlığıyla mücadele ediyor.
Türkiye: İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde baraj doluluk oranları kritik seviyelere düştü; tarımsal üretim olumsuz etkileniyor.
Aşırı Hava Olayları ve Fırtınalar
ABD – Kasırgalar: Katrina (2005), Harvey (2017) ve Ian (2022) gibi kasırgalar milyonlarca insanın yaşamını etkiledi. Artan deniz sıcaklıkları bu tür kasırgaları daha güçlü hale getiriyor.
Avrupa – Sel Felaketleri: 2021'de Almanya ve Belçika'da meydana gelen sel felaketleri onlarca kişinin ölümüne yol açtı. Bilim insanları bu olayların iklim değişikliğiyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti.

Ne Yapabiliriz?
Fosil yakıtlardan uzaklaşarak yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek.
Enerji verimliliğini artırarak karbon ayak izini azaltmak.
Toplu taşıma ve bisiklet kullanımını teşvik ederek ulaşımda sürdürülebilirliği sağlamak.
Ağaç dikimi ve orman koruma projelerine destek vererek karbon emilimini artırmak.
İklim politikalarını savunarak toplumsal farkındalığı artırmak.
15 Mayıs Dünya İklim Günü, iklim değişikliği ve çevresel sürdürülebilirlik konularında küresel bir farkındalık yaratmak için önemli bir fırsattır. Hep birlikte atacağımız adımlarla, daha yaşanabilir bir dünya için önemli bir değişim başlatabiliriz.
Türkiye'de İklim Eylemleri ve Politikalar
Türkiye, Paris Anlaşması'na taraf bir ülke olarak, iklim değişikliğiyle mücadelede çeşitli adımlar atmaktadır. Ulusal İklim Değişikliği Eylem Planı ve Sıfır Atık Projesi gibi uygulamalar, ülkenin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasına katkı sağlamaktadır. Ayrıca, yenilenebilir enerji yatırımları ve enerji verimliliği projeleriyle karbon emisyonları azaltılmaktadır.

Türkiye’nin İklim Değişikliğiyle Mücadele Stratejileri
1. Ulusal İklim Değişikliği Eylem Planı (2024-2030)
Bakanlık, 2024-2030 dönemi için güncellenmiş Ulusal İklim Değişikliği Eylem Planı'nı açıklamıştır. Bu plan, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji yatırımları ve düşük emisyonlu ulaşım sistemleri gibi alanlarda somut hedefler içermektedir. Özellikle, 2030 yılına kadar elektrik üretiminin %52'sinin yenilenebilir kaynaklardan sağlanması hedeflenmektedir. Ayrıca, tüm binaların enerji kimlik belgesine sahip olması ve fosil yakıt kullanımının %25 oranında azaltılması planlanmaktadır.
2. İklim Kanunu ve Net Sıfır Emisyon Hedefi
Türkiye, 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefini benimsemiştir. Bu hedef doğrultusunda, iklim kanununun 2025 yılında yasalaşması planlanmaktadır. Bu yasal çerçeve, yeşil dönüşüm sürecini hızlandırmayı ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklemeyi amaçlamaktadır.
3. Sıfır Atık Hareketi
Sıfır Atık Hareketi, 2017 yılında başlatılmış ve 2024 yılı itibarıyla ülke genelinde genişletilmiştir. Bu hareket, atıkların azaltılması, geri dönüşüm oranlarının artırılması ve kaynakların verimli kullanılması gibi hedefleri içermektedir. 2024 yılı itibarıyla atık geri kazanım oranının %70'e çıkarılması hedeflenmektedir.
4. Çölleşme ile Mücadele Eylem Planı
Bakanlık, çölleşme ile mücadele kapsamında bir eylem planı açıklamıştır. Bu plan, özellikle kırsal alanlarda ağaçlandırma çalışmalarını ve karbon yutak alanlarının oluşturulmasını içermektedir. Örneğin, 200 bin hektarlık kamu arazisinin yeşil yutak alanlara dönüştürülmesi planlanmaktadır.
Şehirlerde İklime Uyum Çabaları
1. Pilot Şehirlerde Yerel Uyum Stratejileri
Muğla, Konya, Sakarya ve Samsun gibi pilot şehirlerde, iklim değişikliğine uyum stratejileri ve eylem planları geliştirilmektedir. Bu planlar, şehirlerin iklim değişikliğinin etkilerine karşı dayanıklılığını artırmayı amaçlamaktadır.
2. Yeşil Altyapı ve Sıfır Emisyon Bölgeleri
Bakanlık, şehirlerde yeşil altyapının güçlendirilmesi ve sıfır emisyonlu ulaşım sistemlerinin teşvik edilmesi için çalışmalar yapmaktadır. Örneğin, elektrikli ve hibrit araçların kullanımının artırılması ve çevre dostu ulaşım altyapısının geliştirilmesi hedeflenmektedir.

Eğitim ve Farkındalık Çalışmaları
Bakanlık, iklim değişikliği konusunda toplumun bilinçlendirilmesi için çeşitli eğitim ve farkındalık programları düzenlemektedir. Bu programlar, okul müfredatlarına iklim değişikliği ve yeşil dönüşüm konularının dahil edilmesini ve kamuoyunun bu konuda daha duyarlı hale gelmesini amaçlamaktadır.
Sonuç olarak, Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadele konusunda kapsamlı stratejiler ve eylem planları ile önemli adımlar atmaktadır. Bu çabalar, sürdürülebilir bir gelecek için kritik öneme sahiptir.