"Haberin İşçisi"
İstanbul
Az bulutlu
24°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,8365 %0.03
46,9770 %0.3
4.274,05 % 0,34
4.332.998 %-0.313
İşçi Haber Yaşam Antalya'da saat ustası çırak bulamıyor: Bu meslek yavaş yavaş kayboluyor!

Antalya'da saat ustası çırak bulamıyor: Bu meslek yavaş yavaş kayboluyor!

Antalya'da yarım asrı aşkın süredir saatçilik yapan Üsame Çolak, 200’den fazla çırak yetiştirmesine rağmen artık mesleğini devredecek genç bulamıyor. “Eskiden sabah erkenden kapımıza dayanırlardı, şimdi kimse yanaşmıyor” diyen Çolak, ailelere çağrıda bulundu: Herkes masa başı iş yapamaz, zanaat unutulmamalı.

Okunma Süresi: 2 dk

Antalya’nın İsmetpaşa Caddesi’ndeki Tunca Çarşısı’nda saat tamirciliği yapan Üsame Çolak, çocuk yaşta babasının yanında başladığı mesleğini bugün hâlâ sürdürüyor. 1973 yılından bu yana saat tamiri ve satışında faaliyet gösteren Çolak, “Biz sadece saat tamircisi değil, aynı zamanda ustaydık, öğretmendik” diyor.

Üsame Çolak: 200’ün Üzerinde Çırak Yetiştirdim

Çırak yetiştirme konusunda oldukça deneyimli olan Çolak, şimdiye kadar 200'den fazla gence meslek öğrettiğini söylüyor: Bugün Antalya’da farklı noktalarda çalışan birçok saat ustası, zamanında yanımda çıraklık yaptı. Her birine mesleğin inceliklerini elimden geldiğince aktardım.

Saat tamirinde en sık karşılaştığı sorunların düşme, suya girme ve bozulma olduğunu belirten Çolak, “Mekanik saatler yıllara meydan okuyor. Bana 100 yıllık saatler getirenler oluyor. Bunlar dedelerden kalan yadigarlar. Bu saatler sadece bir aksesuar değil, bir hatıra, bir duygusal bağ aslında.” dijital saatlerin ömrünün sınırlı olduğuna dikkat çekiyor. 

Üsame Çolak, saatçiliğin sadece bir iş değil, aynı zamanda bir sanat ve ustalık işi olduğunu vurguluyor. 

Geçmişte çırak bulmak için bir sorun yaşamadığını ancak bugün kimsenin bu mesleğe yönelmediğini ifade eden Çolak, ailelere şu çağrıyı yapıyor: Eskiden sabah erkenden çırak olmak isteyen çocuklar kapıya gelirdi. Şimdi ise hiçbir genç bu işe yanaşmıyor. Anne babalar, çocuklarını sadece masa başı işler için yönlendiriyor. Ama bu işler de yaşatılmalı.

Çolak, “Herkesin çocuğu memur olacak diye bir şey yok. Çocuklara bir meslek, bir el sanatı öğretin. Saat ustalığı gibi meslekler kaybolmamalı. Zanaatkar yetiştirmezsek, bu işler tarihe karışacak.” zanaatın toplumda yeniden hak ettiği değeri görmesi gerektiğini savunuyor.

Kaynak: DHA