Araştırmaya göre, dövme yaptıran bireylerin cilt ve lenf kanserine yakalanma olasılığı, dövmesi olmayan kişilere göre önemli ölçüde daha yüksek. Araştırma, 5.900 ikiz kardeşin sağlık verilerini inceledi ve dövme yaptıranların kanser riskinin, dövmesi olmayanlara kıyasla önemli ölçüde arttığını gösterdi. Araştırmacılar, genetik farklılıkları en aza indirmek amacıyla ikizler üzerinde çalışmayı tercih etti. Çalışmanın sonucuna göre, dövmesi olan kişilerin cilt kanserine yakalanma riskinin, dövmesizlere kıyasla 1,62 kat daha fazla olduğu tespit edildi. Bu bulgular, dövme tutkusunun sağlık üzerindeki uzun vadeli etkileri konusunda önemli bir uyarı niteliği taşıyor.
Büyük Dövmeler Kanser Riskini Daha Da Artırıyor
Araştırmacılar, dövme boyutunun da kanser riskine etkisini inceleyerek dikkat çeken bulgulara ulaştı. "Avuç içinden büyük" dövmeleri olan kişilerin cilt kanserine yakalanma riskinin 2,37 kat daha yüksek olduğu belirlenirken, lenf kanseri riski ise 2,73 kat arttı. Bu bulgular, dövme boyutunun sağlık üzerinde önemli bir etkisi olduğunu gösteriyor.
Dövme mürekkebindeki renklerin kanser gelişimiyle doğrudan bir ilişkisi olmadığı ise araştırma tarafından vurgulandı. Ancak, dövme mürekkebindeki küçük parçacıkların, kan dolaşımına karışarak lenf düğümlerinde birikmesi ve bağışıklık sistemini zayıflatması gibi potansiyel bir risk faktörünün olduğu ifade edildi. Uzun vadede bu durumun, kanser riskini artırabileceği üzerinde duruluyor.
Büyük Çaplı Çalışmalar ve Denetim İhtiyacı
Araştırma ekibi, dövme mürekkebinin kanser riskini tek başına bir faktör olarak değerlendirmemekle birlikte, daha geniş kapsamlı ve detaylı çalışmaların yapılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, dövme endüstrisinin denetlenmesi gerektiği ve üst düzey sağlık kurumlarının bu konuda denetimlerini sıklaştırması gerektiği konusunda çağrıda bulunuldu.
Çalışma, bilim dünyasında büyük yankı uyandırırken, dövme yaptırmayı sevenler için önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Bilimsel bulgular, dövme mürekkebinin sağlık üzerindeki etkilerine dikkat çekerken, bu alandaki daha fazla araştırmanın yapılmasının gerektiğini gösteriyor.
Araştırma sonuçları, "BMC Public Health" dergisinde yayımlandı.