"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Şiddetli yağmur
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,8974 %0.07
36,7856 %0.41
3.550.300 %0.71
3.010,99 -1,15
Ara
İşçi Haber Yaşam Kadınların kalp sağlığı için feminizm gerekli mi? Görünmez ikinci mesai

Kadınların kalp sağlığı için feminizm gerekli mi? Görünmez ikinci mesai

Her yıl milyonlarca kadın kalp hastalıklarından hayatını kaybediyor. Ancak bu ölümlerin ardında sadece sağlık sorunları değil, yapısal eşitsizlikler de yatıyor.

Dünya genelinde her yıl 8,6 milyon kadın, kalp hastalıkları veya inme nedeniyle hayatını kaybediyor. Bu, her üç kadından birinin bu nedenlerle yaşamını yitirdiği anlamına geliyor. Siyahi kadınlar için ise bu oran neredeyse iki katına çıkıyor. Ancak bu ürkütücü tabloya rağmen, kadınların kalp sağlığı konusundaki araştırmalarda cinsiyetçi önyargılara ve eşitsizliklere yeterince dikkat çekilmiyor.

Kadınların kalp hastalıklarının teşhisi ve tedavisindeki eksiklikler, sadece tıbbi değil, aynı zamanda sosyal sorunlara dayanıyor. Toplumda kadınlar genellikle “özverili anne”, “fedakar eş” ve “aileyi bir arada tutan kişi” gibi rollerle tanımlanıyor. Bu rollerin bir sonucu olarak kadınlar, başkaları için çabalarken kendi sağlıklarını ihmal edebiliyor. Amerikan Kalp Vakfı’nın internet sitesinde yer alan hikayeler de bu durumu gözler önüne seriyor.

Fedakarlık ve İhmal

Vakfın paylaştığı hikayelerden birinde, 39 yaşındaki bir anne, kalp krizi geçirdiğini fark etmesine rağmen çocuklarını okula göndermeye çalıştığını anlatıyor. Bir başka örnekte, genç bir kadın, kalp krizi belirtilerini görmezden gelerek hasta anne ve babasına bakmayı sürdürüyor. Bu hikayelerdeki kadınlar, kendilerini ailenin ve toplumun taşıyıcı direği olarak görüyor; eğer onlar olmasa, her şeyin dağılacağına inanıyor.

Bu algı, kadınların kalp sağlığı için bireysel önlemler almalarını sağlasa da yeterli değil. Egzersiz yapmak, doktora gitmek veya sağlıklı beslenmek gibi adımlar önem taşıyor ancak kadınların maruz kaldığı yapısal eşitsizlikler göz ardı ediliyor.

Kalp Krizi Riski Nasıl Azaltılır?

Yapısal Eşitsizlikler ve Sağlık

Kadınların sağlık sorunları, yalnızca bireysel ihmallerden değil, aynı zamanda gelir eşitsizlikleri, ev işlerinin adaletsiz paylaşımı ve bakım yükümlülüklerinin büyük ölçüde kadınların omuzlarına yüklenmesinden kaynaklanıyor. Feminist analizler, bu durumun kadınların kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini ortaya koyarak, daha adil bir sistem ihtiyacını vurguluyor.

Sosyolog Arlie Russell Hochschild’in “ikinci mesai” kavramı, bu yapısal sorunu açıklıyor. Hochschild’e göre, kadınların iş veya okul sonrası başlayan bu ikinci mesaileri, görünmeyen ve duygusal işlerin yükünü ifade ediyor. Kadınlar, sadece fiziksel değil, duygusal anlamda da aşırı bir yük altında kalıyor ve bu durum sağlıklarını doğrudan etkiliyor.

Eşitlik ve Farkındalık

Feminizm, cinsiyetçiliğin ve baskının sona erdirilmesini hedefleyen bir hareket olarak, kadınların yaşam koşullarını ve sağlıklarını iyileştirebilecek bir yol sunuyor. Kadınların eşit çalışma koşullarına, destekleyici aile yapılarına ve adil bir sosyal sisteme ihtiyaçları var.

Kadınların sağlıklarına dair farkındalığı artırmak, sadece bireysel değişimlerle değil, aynı zamanda toplumsal dönüşümle mümkün. Kalp sağlığını korumak için, kadınların yüklerini azaltacak bir yapı inşa etmenin zamanı geldi. Kalp krizi geçiren bir kadının sadece bireysel hikayesi değil, aynı zamanda sistemsel bir sorunun göstergesi olduğunu anlamak, çözümün ilk adımı olabilir.

Kaynak: Uplifers

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *