Güneşin beklenmedik ışıltısıyla sonbahar günlerini kısa süreliğine bahara çeviren “pastırma sıcakları”, doğanın adeta ikinci bir yaz armağanı gibi… Ancak bu doğa olayı her yıl görülmeyebilir. Peki, pastırma yazı nedir ve neden bu kadar dikkat çeker?
Pastırma Yazı Neden Bu İsimle Anılıyor?
Genellikle Ekim sonu ile Kasım ortası arasında yaşanan bu sıcak hava dalgası, adını geleneksel pastırma üretiminden alır. Çünkü bu dönemdeki iklim koşulları –gündüzleri sıcak, geceleri serin ve rüzgarsız hava– pastırma kurutmak için en ideal ortamı oluşturur. Gökyüzünün berrak, havanın durgun olması; etin dış yüzeyinin gözeneklerini açar, gece serinliğiyle gözeneklerin kapanması sağlanır ve çemenin ete işlemesi kolaylaşır.
Pastırma yazı Ne Kadar Sürer?
Pastırma sıcakları, Türkiye’de özellikle Kasım ayının ilk yarısında görülür. Ancak her yıl bu durum yaşanmayabilir. Eğer oluşursa, bu sıcak hava dalgası 3-7 gün kadar sürer. Gündüz saatlerinde sıcaklıklar yaz aylarını anımsatırken, sabah ve akşam serinliği hala hissedilir.
Bu geçici sıcaklık artışı, atmosferdeki yüksek basınç sistemlerinin etkisiyle meydana gelir. Rüzgarın azalması, gökyüzünün açık kalması ve bulutsuz geceler, sıcaklığın ani şekilde yükselmesine neden olur. Bu durum yalnızca Türkiye’de değil, dünyanın pek çok yerinde görülür ve farklı isimlerle anılır.
Dünyanın Dört Bir Yanında Farklı İsimlerle
"Pastırma yazı" benzeri hava olayları, farklı ülkelerde de tanınıyor ve yöresel adlarla anılıyor. Almanya’da “Altweibersommer” yani "Kocakarı yazı", İsveç’te “Brittsommar” olarak bilinirken, ABD ve Kanada’da bu döneme "Indian Summer" adı veriliyor. Hepsi aynı doğa olayına işaret eder; sonbaharın ortasında doğanın kısa süreli ılık molası.
Pastırma sıcakları sadece et üreticileri için değil, doğa severler ve fotoğraf tutkunları için de altın fırsatlar sunar. Sonbaharın renkli yaprakları ve yazı andıran güneş ışığı bir araya gelince ortaya görsel bir şölen çıkar. Ancak bu günler kısa sürdüğü için anın tadını çıkarmak gerekir.