Günümüz Türkiye'sinin en büyük problemi taşeron olarak gösteriliyor.
KAMU SOSYAL TESİS ÇALIŞANLARINDA TEPKİ!
Kamu kurumalarına bağlı olarak, polis evi, öğretmen evi, ordu evi, hakim evlerinde mesleki güvencesiz çalışan vatandaşlar sosyal meday hesaplarından yapılan açıklamada,
Kamu kurumlarında sosyal tesislerde çalışan taşeron işçiler de diğer çalışanlar gibi psikolojik ve iş zorluklarıyla karşılaşabilirler. Bu zorluklar şunlar olabilir:
1-İş Güvencesi Eksikliği: Taşeron işçiler, genellikle geçici veya sözleşmeli olarak çalıştırıldıkları için iş güvenceleri düşüktür. Bu durum, işçilerin geleceklerine ilişkin belirsizlik yaşamalarına neden olabilir.
2-Düşük Ücretler: Taşeron işçilerin maaşları, kadrolu çalışanlara göre daha düşük olabilir. Bu, geçim sıkıntısı yaşamalarına ve finansal stres altında olmalarına yol açabilir.
3-Çalışma Şartları: Sosyal tesislerde çalışan taşeron işçiler, bazen zorlu çalışma koşullarıyla karşılaşabilirler. Özellikle yoğun talep dönemlerinde uzun çalışma saatleri gerekebilir.
4-Sosyal Haklar ve Avantajlar: Taşeron işçiler, kadrolu çalışanlara göre sosyal haklardan ve avantajlardan yararlanma konusunda sınırlamalara tabi olabilirler. Bu da işçilerin motivasyonunu etkileyebilir.
5-Ayrımcılık ve Dışlanma: Taşeron işçiler, kadrolu çalışanlar arasında ayrımcılık veya dışlanma yaşayabilirler. Bu durum, işyerindeki sosyal ilişkileri olumsuz etkileyebilir.
6-Stres ve Baskı: Yoğun çalışma tempoları, müşteri memnuniyeti odaklı hizmet verme zorunluluğu ve iş yükü taşıma baskısı, taşeron işçilerin stres altında olmalarına neden olabilir.
7-Kariyer Gelişimi: Taşeron işçiler, genellikle kariyer gelişimi ve yükselme fırsatlarından yoksun olabilirler. Bu durum, uzun vadede motivasyon eksikliğine neden olabilir.
8-İş Doyumu: Tüm bu faktörler, taşeron işçilerin iş doyumunu etkileyebilir. İş doyumu düşük olan çalışanlar, motivasyon eksikliği yaşayabilirler. Bu kadar sorun içinde bir soruya daha açıklık getirelim. Sosyal tesis çalışanları neden kamu görevlisi olmalı? Kamu sosyal tesislerinin kamu kadrosunda olması birçok nedenle savunulabilir. İşte bu nedenlerden bazıları:
1-Kalite ve Standartlar: Kamu sosyal tesislerinin kamu kadrosunda olması, işletme ve hizmet kalitesinin daha iyi denetlenmesine ve standartlara uygunluğunun sağlanmasına yardımcı olabilir. Bu, kullanıcılara daha kaliteli ve güvenilir hizmet sunulmasını sağlar.
2-Kamu Menfaati: Kamu sosyal tesisleri, toplumun genel yararına hizmet eder. Bu nedenle, bu tesislerin kamu kadrosunda olması, bu tesislerin kamusal
sorumluluklarını yerine getirme konusunda daha etkili olmalarına yardımcı olabilir.
3-Hesap Verebilirlik: Kamu kadrosunda çalışanlar, kamu kurumlarına daha sıkı bir şekilde hesap verebilirler. Bu da hizmetlerin şeffaf ve hesap verilebilir olmasını sağlar.
4-Uzun Vadeli Planlama: Kamu sosyal tesisleri, toplumun uzun vadeli ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Kamu kadrosunda çalışanlar, bu tesislerin sürdürülebilirliği ve geleceğe yönelik planlama konularında daha fazla uzmanlık sunabilirler.
5-İşçi Hakları ve Güvenceleri: Kamu kadrosunda çalışanlar, daha geniş işçi haklarına ve güvencelere sahip olma eğilimindedirler. Bu, işçilerin daha iyi çalışma koşullarına sahip olmalarına yardımcı olabilir.
6-Toplum Katılımı: Kamu kadrosunda çalışanlar, toplumun görüşlerine ve ihtiyaçlarına daha iyi yanıt verebilirler. Bu da toplumun tesislerin yönetimine daha fazla katılımını sağlar.
7-Kâr Amaçsızlık: Kamu sosyal tesisleri, genellikle kâr amacı gütmeyen organizasyonlar olarak işlev görürler. Kamu kadrosunda çalışanlar, bu tesislerin sosyal amaçlarına odaklanmalarına yardımcı olabilirler.
8-Adil İstihdam: Kamu kadrosunda çalışanlar için işe alma ve yükselme süreçleri daha adil ve şeffaf olabilir. Bu, tüm çalışanlara eşit fırsatlar sunar.
Sonuç olarak, kamu sosyal tesislerinin kamu kadrosunda olması, kamusal hizmetlerin kalitesini ve şeffaflığını artırabilir. Ancak bu tür bir yapılandırmaya geçiş, yerel yönetimlerin ve kamu kurumlarının öz kaynakları ve bütçesi ile uyumlu olmalıdır.'' şeklinde açıklama yapıldı.
