DOSYA HABER- HACER BAYRAM
Amerikalı iş insanı ve teknoloji girişimcisi Elon Musk, Devlet Verimlilik Dairesi (DOGE) başkanlığı görevini tamamlamasının ardından Beyaz Saray’a veda ziyaretinde bulundu. Ziyarete ilişkin görüntüler ulusal ve uluslararası basında geniş yer bulurken, Musk’ın sağ göz altındaki belirgin morluk, görüntülere bakan birçok kişi tarafından fark edildi.
Söz konusu morluğa ilişkin yöneltilen sorulara Musk, esprili bir dille “Sadece küçük X (oğlu) ile oynuyordum. Dedim ki ‘Yüzüme yumruk at’, o da attı” ifadeleriyle yanıt verdi. Bu açıklama salonda gülüşmelere neden oldu. Bu gözlem üzerine, dünyada özellikle seçkin çevrelerde kullanıldığı iddia edilen ve “gençlik iksiri” olarak adlandırılan adrenokrom konusunu gündeme taşımak kaçınılmaz hale geldi.
Adrenokrom ( gençlik iksiri) nedir?
Adrenokrom, epinefrin (adrenalin) adı verilen stres hormonunun oksidasyonu sonucu ortaya çıkan bir kimyasal bileşiktir. Adrenalin, insan vücudunda “savaş ya da kaç” tepkisini tetikleyen yaşamsal bir hormondur. Vücut, tehlike veya stres anlarında adrenalini kana salgılayarak kalp atışlarını hızlandırır, kaslara daha fazla oksijen gönderir ve hayatta kalma reflekslerini devreye alır.
Tıbbi alanda adrenalin 1901 yılında keşfedilmiş, kısa süre sonra da enjeksiyon formuyla başta alerjik reaksiyonlar, kalp krizi ve astım krizleri gibi birçok durumda hayat kurtaran bir ilaç haline gelmiştir. Ancak adrenokromun bugüne kadar bilimsel olarak onaylanmış herhangi bir tıbbi kullanımı bulunmamaktadır. Ne gençleştirici etkisi ne de zihinsel performansa katkısı bilimsel olarak kanıtlanmış değildir.

Adrenokrom Tartışmaları: Elitlerin Gizli Gençlik Sırrı mı?
Buna rağmen adrenokrom, popüler kültürde ve komplo teorilerinde giderek daha fazla yer bulmaktadır. Özellikle internet forumlarında ve bazı belgesel içeriklerde adrenokrom, elit kesimlerin kullandığı “gençlik iksiri” olarak tanıtılmakta; Hollywood yıldızları, iş dünyasının önde gelen isimleri ve bazı siyasi figürlerin bu maddeyi yasa dışı yollarla temin ettiğine dair iddialar öne sürülmektedir.

Bu iddiaların en tartışmalı olanı ise adrenokromun çocuklardan elde edildiği yönündedir. İddialara göre, çocuklara bilinçli şekilde korku ve stres yüklenerek vücutlarında adrenalin salınımı sağlanmakta; ardından bu adrenalin okside edilerek adrenokrom elde edilmektedir. Bu süreç, “çocuk kaçakçılığı”, “istismar” ve “kara ticaret” gibi oldukça ağır suçlamalarla ilişkilendirilmektedir.
Adrenokrom Hakkında Bilim Ne Diyor?
1950’li yıllarda Kanadalı psikiyatristler Humphrey Osmond ve Abraham Hofer tarafından adrenokrom üzerine yürütülen ilk deneysel çalışmalarda, bu bileşiğin halüsinasyonlar yaratabileceği öne sürülmüştü. Bu bağlantı, şizofreni semptomları ile benzerlik kurularak yorumlanmış, ancak yöntemsel eksiklikler ve sonuçların tutarsızlığı nedeniyle bilimsel camiada kabul görmemiştir. Adrenokromun halüsinatif etkileri olduğuna dair hiçbir kanıt bulunmamaktadır.

Adrenokromun popüler kültüre girişi ise edebi ve sinemasal metinlerle oldu. Aldous Huxley'in “The Doors of Perception” kitabında, daha sonra sinemaya da uyarlanan “A Clockwork Orange” ve “Destination Void” gibi eserlerde adrenokromdan bahsedildi. Ancak esas dikkat çekici anlatı, 1998 yılında Anthony Thomson'un yazdığı "Fear and Loathing in Las Vegas" kitabında yer aldı. Kitaptaki bir karakter, adrenokromu çok güçlü bir halüsinasyon kaynağı olarak anlatsa da yazar daha sonra bu etkiyi bilerek abarttığını itiraf etmiştir.

Bu anlatılar zamanla çeşitli çevrelerde alternatif inançların ve spekülasyonların temelini oluşturmuş; sosyal medya platformlarında adrenokrom kullanımının, özellikle çocuklardan elde edilen bir madde olduğu ve Hollywood yıldızlarınca “genç kalmak" için kullanıldığı iddiaları yayılmıştır. Bu iddiaların kaynağı ise herhangi bir bilimsel veriye değil, söylentilere dayanmaktadır.
Özellikle Amerika'da QAnon isimli gruplar tarafından Donald Trump dönemi boyunca öne sürülen komplo teorilerinde, Trump'ın çocukları istismar ettiği iddia edilen uluslararası karanlık ağlarla savaştığı öne sürülmüş; bu ağın merkezinde ise adrenokrom bulunmuştur. Wayfair isimli bir mobilya firmasının bile çocuk kaçakçılığıyla ilişkili gösterildiği iddialar ortaya atılmış; gölgede kalan, kanıtsız ama dikkat çekici senaryolar üzerinden bu maddenin çocuklardan elde edildiği öne sürülmüştü.

Tarihsel olarak bu anlatıya benzer bir örnek de Macaristan'da yaşamış olan Elizabeth Bathory'e dayandırılır. "Kanlı Kontes" olarak bilinen Bathory'nin, genç kalmak için hizmetkarlarının kanlarında banyo yaptığı iddia edilir. Bathory'nin 30 yıl boyunca yüzlerce genç kızı öldürttüğü tahmin edildiği söyleniyor.

Elon Musk’ın göz altındaki morluk, her ne kadar kişisel bir açıklamayla “çocuk oyunu” olarak yorumlansa da bu olay kamuoyunun adrenokrom gibi çok katmanlı bir konuyu yeniden tartışmasına neden olmuştur.
Adrenokromun gençlik vadeden bir “iksir” olduğuna dair herhangi bir bilimsel kanıt bulunmamaktadır. Buna karşın popüler kültür, spekülasyonlar ve medya anlatıları bu maddenin çevresinde güçlü bir mitos örmüştür.
