Mahkeme kararının, 9 Mayıs’ta Vermont Bölge Mahkemesi'nde yapılacak kefalet duruşmasından önce açıklanması bekleniyor. Duruşmada, Amerikan hükümeti göçmenlik sisteminin sadece federal göçmenlik mahkemeleri tarafından yürütülmesi gerektiğini savundu. Bu doğrultuda, Louisiana'da tutulan Öztürk’ün Vermont’a naklinin engellenmesi talep edildi. Hükümetin bu talebi, kefalet duruşmasının gerçekleşmesini engelleyebilecek nitelikte bir müdahale olarak değerlendirildi.
ACLU Avukatı Bhandari: Çok basit bir talep, kefaletle serbest bırakın
Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) avukatı Esha Bhandari, duruşma sonrası yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Rümeysa altı haftadır gözaltında ve bunun çok uzun bir süre olduğunu biliyorsunuz. Bir köşe yazısı yazdığı için bir gün bile gözaltında tutulmak Anayasa’ya aykırı. Vermont Bölge Mahkemesi, kefalet talebini dinlemeye hazır. Serbest bırakılmalı, ardından hukuki tartışmalar ele alınabilir. Ancak hükümet, bu talebi bile Temyiz Mahkemesi’ne acil başvuru yaparak geciktirmeye çalışıyor. Temyiz Mahkemesi’nin bu başvuruyu hızla reddederek kefalet duruşmasının devam etmesini umuyoruz.”
Bhandari, prosedürle ilgili gelen soruları ise şöyle yanıtladı:
“Bölge Mahkemesi, cuma günü kefalet duruşması yapmaya hazır. Rümeysa Öztürk’ün orada hazır bulunması gerektiğini belirtmişti. Ancak hükümet, Temyiz Mahkemesi’nden bu sürece müdahale etmesini ve Öztürk’ün naklini engellemesini istiyor. Biz Temyiz Mahkemesi’nin buna izin vermeyeceğini umuyoruz.”
Hükümetin savunmalarına dair açıklama yapan Bhandari, “Hükümet, Öztürk’ün bir üniversite gazetesinde yazdığı makale nedeniyle tutuklandığını yalanlamadı. Bu durum, Anayasa’yı ihlal ediyor. Hükümet bugüne dek eylemlerini haklı gösterecek somut yasal bir gerekçe de sunmadı” dedi.
Louisiana’daki gözaltı koşulları tepkilere yol açtı
Öztürk’ün avukatları tarafından mahkemeye sunulan belgelerde, Louisiana’daki ICE tesisinde karşılaştığı insanlık dışı koşullar da detaylı şekilde yer aldı. Buna göre; Öztürk, sekiz kez astım krizi geçirdi. İlk iki hafta boyunca günlük ilaçlarına erişemedi. Başörtüsüne el konuldu. Sağlık personeli tarafından aşağılayıcı sözlere maruz kaldı. Gıda ve uyku koşullarının yetersiz olduğu belirtildi.
New York’taki mahkeme önünde destek gösterisi düzenlendi
Temyiz duruşmasının yapıldığı gün, New York’taki mahkeme önünde Rümeysa Öztürk’e destek vermek isteyen göstericiler toplandı. “Rümeysa’ya Özgürlük” sloganlarının atıldığı protestoda, hem Gazze’ye hem de Rümeysa’ya özgürlük talepleri dile getirildi. Göstericiler, Öztürk’ün gözaltına alınmasının hukuka aykırı olduğunu ve bu tür uygulamaların kendilerini yıldırmayacağını ifade etti.
Ne olmuştu? Gözaltı süreci nasıl başladı?
Massachusetts eyaletindeki Tufts Üniversitesi’nde doktora eğitimi gören Rümeysa Öztürk, 25 Mart’ta Boston’da evinin yakınlarında ICE ajanları tarafından gözaltına alındı. Fulbright bursiyeri olan Öztürk, arkadaşlarıyla iftara gitmek için evinden çıktığı sırada yüzleri kapalı altı sivil ICE ajanı tarafından durdurularak kısa sürede kelepçelenip bir araca bindirildi.
ABD İç Güvenlik Bakanlığı, Öztürk’ün “Hamas’ı destekleyen faaliyetlerde bulunduğu” iddiasında bulundu. Ancak bu iddiaya ilişkin kamuoyuyla paylaşılan somut bir delil sunulmadı. Aynı zamanda, Boston Bölge Mahkemesi, Öztürk’ün sınır dışı edilmesini geçici olarak durdurmuştu.
Öztürk’ün, Mart 2024’te üniversite gazetesinde yayınlanan ortak yazısında okulun Filistin’e yönelik politikasını eleştirdiği ve üniversite yönetiminden İsrail bağlantılarını kesmesini talep ettiği biliniyor.