İsrail’in düzenlediği saldırının ardından İran tarafından yapılan karşı hamle, iki ülke arasındaki askeri dengeleri ve bölgedeki olası çatışma riskini yeniden ortaya koydu. Her iki ülke farklı askeri strateji ve teknolojilere sahipken, savaş gücünde kimi üstünlükler göze çarpıyor.
İsrail Teknolojide ve İstihbaratta Zirvede
İsrail, gelişmiş savunma sistemleri, hava üstünlüğü ve etkili istihbarat ağlarıyla öne çıkıyor. Mossad ve Aman gibi kurumların dış operasyonları, İsrail’in önleyici saldırı stratejisinde kritik rol oynuyor.
Asker Sayısı: Yaklaşık 170.000 aktif, 465.000 yedek
Hava Gücü: 600’den fazla savaş uçağı, F-35 ve F-15 filosu
Savunma Sistemleri: Demir Kubbe (Iron Dome), David’s Sling, Arrow 3
Nükleer Kapasite: Resmî olarak doğrulanmamakla beraber 80-100 arası nükleer başlığa sahip olduğu tahmin ediliyor
Deniz Gücü: Gelişmiş denizaltılar ve fırkateynler, özellikle nükleer kapasite taşıyabilen Dolphin sınıfı denizaltılar
İran Sayıca Üstün, Bölgesel Etkisi Yüksek
İran, Ortadoğu’nun en büyük ordularından birine sahip. Konvansiyonel ordusunun yanında bölgesel vekil güçlerle asimetrik savaş stratejisi uyguluyor. Uzun menzilli füze programı ve nükleer faaliyetleri uluslararası dikkat çekiyor.
Asker Sayısı: Yaklaşık 580.000 aktif, 350.000 yedek
Hava Gücü: Yaklaşık 300 savaş uçağı, çoğu eski model
Füze Programı: 2.000 km menzilli balistik füzeler ve çok sayıda drone (SİHA)
Nükleer Program: Zenginleştirilmiş uranyum stoğu nedeniyle nükleer silaha oldukça yakın olduğu iddia ediliyor
Siber Güç: Son yıllarda önemli gelişmeler kaydetti
Drone Gücü: İsrail ve İran’ın Kapasitesi
İsrail, SİHA teknolojisinde dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olarak biliniyor. Hem keşif hem saldırı hem de elektronik harp görevlerinde kullanılan dronelar üretiyor.
Öne Çıkan Modeller: Heron, Hermes 450/900, Harop (kamikaze drone)
İran ise nicelik olarak büyük bir drone kapasitesine sahip. Ucuz ve etkili sistemler geliştirerek bunları müttefiklerine gönderiyor.
Öne Çıkan Modeller: Shahed-129, Mohajer-6, Ababil-3, Shahed-136 (intihar drone’u)
Deniz Gücü ne durumda?
İsrail’in denizaltı filosu, yüksek teknolojiye ve stratejik caydırıcılığa dayanıyor. Dolphin sınıfı denizaltılar, Doğu Akdeniz’de nükleer caydırıcılık unsuru olarak görev yapıyor.
Donanma Personeli: Yaklaşık 10.000
Denizaltılar: 5 Dolphin sınıfı (bazıları nükleer kapasite taşıyor)
Korvet ve Fırkateynler: Sa’ar 5 ve Sa’ar 6 sınıfı
İran’ın deniz gücü ise Hürmüz Boğazı ve Basra Körfezi’nde yoğunlaşıyor. Geleneksel donanma ve Devrim Muhafızları Donanması’ndan oluşuyor.
Donanma Personeli: 20.000+
Denizaltılar: Yaklaşık 20 (çoğu mini denizaltı ve Kilo sınıfı)
Sürat Tekneleri ve Füze Botları: 200+ adet, sürü saldırı taktikleri kullanılıyor
Balistik Füze Taşıyan Fırkateynler: Sahand ve Jamaran sınıfları
Gerilimin Sonucu Ne Olur?
Uzmanlar, İsrail’in teknoloji ve istihbarat üstünlüğü ile İran’ın kitlesel insan gücü ve bölgedeki vekil ağları arasında dengeli bir savaş gücü olduğunu belirtiyor. Ancak doğrudan bir çatışmanın sadece iki ülkeyi değil, tüm Ortadoğu’yu etkileyecek büyük bir krize dönüşebileceği vurgulanıyor.