ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, UNESCO’ya katılımın ulusal çıkarlara uygun olmadığı belirtilerek, "UNESCO, bölücü sosyal ve kültürel sorunları ilerletmek için çalışıyor ve 'Önce Amerika' dış politikamızla çelişen küreselci, ideolojik bir uluslararası kalkınma gündemi olan BM'nin Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine aşırı odaklanmayı sürdürüyor. UNESCO'nun 'Filistin devletini' Üye Devlet olarak kabul etme kararı son derece sorunludur, ABD politikasına aykırıdır ve örgüt içinde İsrail aleyhindeki söylemlerin yaygınlaşmasına katkıda bulunmuştur" ifadelerine yer verildi.
UNESCO’dan Tepki: Üzüntü Duyuyoruz
UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay, ABD’nin örgütten çekilme kararına tepki gösterdi. Azoulay, "Bu karar çok taraflılığın temel ilkelerine aykırıdır ve her şeyden önce ABD'deki çok sayıda ortağımızı etkileyebilir. Bunlar arasında Dünya Miras Listesi'ne alınmak, Yaratıcı Şehir statüsü kazanmak isteyen topluluklar ve üniversiteler yer almaktadır. Ne kadar üzücü olsa da bu duyuru bekleniyordu ve UNESCO buna hazırlıklıydı" ifadelerini kullandı.
Trump ve Biden Dönemlerinde UNESCO Kararları
ABD Başkanı Donald Trump, 2017’deki ilk döneminde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi de dahil olmak üzere birçok uluslararası kuruluştan çekilmiş, iklim değişikliği ve İran’ın nükleer silah programına yönelik anlaşmalardan ayrılmıştı. 2021’de göreve gelen Joe Biden ise bu kararları geri alarak ABD’yi UNESCO, DSÖ ve Paris İklim Anlaşması’na geri döndürmüştü.
ABD, merkezi Paris’te bulunan ve 194 üyesi bulunan UNESCO’nun toplam bütçesinin yaklaşık yüzde 8’ini karşılıyor. Bu oran, Trump’ın ilk çekilme kararının alındığı dönemde yüzde 20’ye yakındı. İsrail ise 2011 yılında UNESCO’ya fon desteğini sonlandırmış ve 2019’da örgütten ayrılmıştı.
Kaynak: İHA