DİLARA ADAK - DOSYA HABER
Filistin halkı onlarca yıldır işgal, abluka, yoksulluk ve savaş koşulları altında yaşam mücadelesi veriyor. Gazze, dünyanın en büyük açık hava hapishanesi olarak anılıyor. Sivillerin hedef alındığı, çocukların yaşam hakkının yok sayıldığı bu tabloda uluslararası toplum zaman zaman ses çıkarıyor, ama kalıcı çözüm için adım atmıyor.
Geçtiğimiz haftalarda İsrail ile İran arasında tehlikeli bir gerilim tırmandı. Ancak birkaç gün içinde ABD araya girdi, diplomasiyi devreye soktu ve krizi yatıştırdı. Bu gelişme, “ABD isterse barış olur” gerçeğini bir kez daha ortaya koydu.
Peki ya Filistin? Neden onlarca yıldır bu barış hiçbir zaman uğramıyor?

Stratejik Ortaklık mı, bilinçli Körlük mü?
İsrail ile ABD arasındaki ikili ilişkiler, 1960’lardan bu yana Washington yönetiminin dış politikasında özel bir yere sahip. Amerika Birleşik Devletleri, İsrail’in en güçlü siyasi, askeri ve ekonomik destekçisi konumunda. Ürdün, Lübnan, Mısır gibi ülkelerle ilişkileri teşvik ederken, İran ve Suriye gibi İsrail karşıtı pozisyonda yer alan aktörlere karşı denge politikası izliyor. ABD Kongresi ise bu ittifakı “vazgeçilmez” olarak görüyor.
1985’ten bu yana İsrail’e her yıl yaklaşık 3 milyar dolar hibe sağlayan ABD, 2019 itibarıyla bu rakamı 3.8 milyar dolara çıkardı. İsrail, 1976-2004 yılları arasında Amerikan yardımlarının en büyük alıcısı oldu. Bugüne kadar sağlanan toplam destek ise enflasyon dikkate alınmadan 146 milyar dolara ulaştı. Bu fonların yüzde 74’ü, yalnızca Amerikan mal ve hizmetlerinin satın alınmasında kullanılabiliyor. Ayrıca İsrail’e 8 milyar dolarlık kredi garantisi sunulmuş durumda.
ABD’nin desteği yalnızca mali değil; aynı zamanda diplomatik kalkan da sunuyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde İsrail’i kınayan 83 karar tasarısının 42’si ABD vetosuna takıldı. 1991-2011 arasında yalnızca 24 karar gündeme gelirken, bunların 15’i yine ABD tarafından engellendi.
İsrail’in ABD için taşıdığı anlam yalnızca siyasi dostlukla açıklanmıyor. NATO dışı ana müttefik konumunda olan İsrail, ABD’nin bölgedeki askeri çıkarları açısından kilit bir rol üstleniyor. Cumhuriyetçi Senatör Jesse Helms’in ifadesiyle İsrail, “ABD’nin Orta Doğu’daki uçak gemisi” işlevi görüyor.
2023 İsrail-Hamas savaşında bu ortaklık yeni bir boyut kazandı. Wall Street Journal’a göre, ABD 7 Ekim’den bu yana İsrail’e 15 binden fazla bomba ve 57 bin top mermisi teslim etti. Bu mühimmatlar arasında 100’den fazla 2.000 poundluk GBU-28, BLU-109 ve GBU-31v3 bombası; 5.400 Mk-84, 5.000 Mk-82, yaklaşık 1.000 GBU-39 ve 3.000 JDAM güdümlü bomba bulunuyor. Ayrıca İsrail’e 57.000 adet 155 mm top mermisi sağlandı.
ABD ile İsrail arasındaki ilişki sadece bir müttefiklik değil, tam anlamıyla derin bir stratejik bağımlılık. Her yıl sağlanan milyarlarca dolarlık askeri yardım, ortak istihbarat çalışmaları, savunma teknolojisi iş birlikleri ve en önemlisi İsrail’in bölgedeki Amerikan etkisini temsil eden bir aktör oluşu, bu bağı perçinliyor.
ABD, İsrail’in güvenliğini koşulsuz şekilde desteklerken, Filistin’e yönelik her saldırıya yalnızca “itidal” çağrısıyla yetiniyor. Çünkü İsrail’in zayıflaması, ABD’nin bölgedeki gücünü de riske atıyor.
İsrail’in yalnızca desteklenen değil, yönlendiren bir aktör olduğu artık daha açık konuşuluyor. Özellikle AIPAC gibi güçlü lobi grupları sayesinde ABD siyaseti üzerinde ciddi etkisi bulunan İsrail, bazı kararlarda belirleyici konumda. BM’de İsrail’i kınayan 45 tasarının ABD tarafından veto edilmiş olması da, bu etkinin en net göstergesi. Filistin konusunda atılması gereken adımlar, İsrail’in çıkarlarıyla çeliştiği anda rafa kaldırılıyor.

Barış Seçilebilir Ama Filistin İçin değil
ABD ile İsrail arasındaki ilişki artık yalnızca stratejik ittifakla açıklanamıyor. Bu, kelimelerle kurulan bir diplomasi değil; bombalarla, mermilerle, vetolarla pekiştirilen bir ortaklık.
15 binden fazla bomba, 57 bin top mermisi, milyarlarca dolarlık yardım…
Bu sayılar sadece bir askeri destek tablosu değil, aynı zamanda kim için barış, kim için ölüm tercih edildiğinin de kanıtı.
Dünyanın en güçlü ülkesi, Orta Doğu’nun en tartışmalı devletine sınırsız destek sunarken, Gazze’de çocuklar hala enkaz altında nefes alamıyor.

Kaynak: UNICEF Palestine Emergency Briefing Report. Al Jazeera, The Guardian, New York Times – Filistin-İsrail kriz arşivleri B’Tselem – İsrail İnsan Hakları Kuruluşu Raporları Amnesty International – 2024 Filistin Raporu. TRT Haber, Wall Street Journal.