İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yürütülen dava, salonun yetersiz kalması nedeniyle Silivri Adliyesi 1 numaralı salonda gerçekleştirildi. Duruşmaya tutuklu sanık Ahmet Özer ile avukatları, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve çok sayıda partili katıldı.
Özer: Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atamak için buradayım
150 bin TL aylık gelirinin olduğunu belirten Ahmet Özer, kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti. “Barışa ve bilime kendini vermiş biri olarak bu iddialarla muhatap olmak beni yaralıyor” diyen Özer, PKK ile bağlantısının olmadığını, insan hakları ve demokrasi çizgisinden sapmadığını vurguladı. “Ben Esenyurt Belediye Başkanı olmasaydım üniversitelerde profesör olacaktım” diyen Özer, “Esenyurt’u alan İstanbul’u, İstanbul’u alan Türkiye’yi alır” sözleriyle davanın siyasi olduğunu ima etti.
İddiaları kesin bir dille reddeden Özer, gizli tanıkların beyanlarını da sorguladı. 2019 ve 2020 yıllarında tanıkların ifade verdiğini belirten Özer, o dönemlerde neden adının geçmediğini ve neden adaylık sürecinde herhangi bir bildirim yapılmadığını sordu. Kendisinin adının İmralı görüşmelerinde geçmesinin iradesi dışında olduğunu savundu.
Ahmet Özer, Van’da bir yakınının vefatı üzerine yaptığı taziye görüşmesinin delil olarak gösterildiğini belirtti. Mehmet Kaya'nın iki kardeşinin PKK üyeliğinden tutuklu olduğunu daha sonra öğrendiğini aktaran Özer, HTS kayıtlarında yer alan 694 kişiyle yaptığı görüşmelerin içeriğinin bilinmediğini ve bu kişilerin suç kayıtlarının kendisince bilinmesinin mümkün olmadığını ifade etti.
Tanıklar ne söyledi?
SEGBİS ile duruşmaya katılan tanık Hicran Berna Ayverdi, Ahmet Özer’i 1998’den beri tanıdığını ve örgüt yapılanmasıyla ilgili programlar yaptığını öne sürdü. Akademisyen kimliğiyle bilinen Özer’in, parti binasında örgütün üst düzey isimleriyle bağlantılı olduğunu iddia etti. Ancak, 2020’de etkin pişmanlıktan yararlandığını ve o dönem Ahmet Özer hakkında beyanda bulunmadığını söyledi.
Gizli tanık “Hermes” ise 1999 yılında Ahmet Özer’i tanıdığını ve Cemal Kavak isimli kişiyle birlikte örgütsel faaliyetlerde bulunduğunu iddia etti. Yurt dışına çıkarılan bir yakını için para getirdiğini, bu paranın bir kısmının örgüt evleri ve faaliyetleri için kullanıldığını öne sürdü. Ayrıca Özer’in, 2023 yılı başından itibaren Ekrem İmamoğlu’nun Doğu-Güneydoğu siyasi koordinatörü olduğunu ve örgütün ihtiyaçlarını karşıladığını ileri sürdü. Mahkeme başkanının, “Örgütle bağlantın devam ediyor mu?” ve “Yargılama ya da soruşturman var mı?” sorularına gizli tanık yanıt vermek istemediğini söyledi.
Ahmet Özer: Bu bir kumpas davasıdır
Tanıkların iddialarına karşı savunmasını sürdüren Özer, "Benim yurt dışına çıktığımı söylüyorlar, o dönemlerde pasaport kayıtları incelenebilir. Böyle bir çıkışım yok. Cemal Kavak isimli kişiyi tanımıyorum. Tanıklar, 20 yıl sonra neden şimdi ifade veriyor?” ifadelerini kullandı. Gizli tanığın, hakkında 2020’de etkin pişmanlıktan faydalandığını ancak kendisinden bahsetmediğini söyleyen Özer, bu ifadelerin tutarsız ve çelişkili olduğunu dile getirdi.
Mahkeme heyeti, HTS kayıtlarında ismi geçen kişilerin dinlenmesine ve eksik hususların tamamlanmasına karar verdi. Duruşma, 14 Temmuz’a ertelendi.
İddianamede neler var?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, Özer hakkında teknik takip ve iletişim kayıtlarına yer verildi. Diyarbakır Cezaevi’nde ele geçirilen bir belgede, Abdullah Öcalan ile HDP heyetinin görüşmesinde, Özer’in “Demokratik Özerklik” projesine katkı sunmak istediği iddia edildi. Özer hakkında, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.
Kaynak: Haber Global