Gözde Şeyma, bir gün önceden adını vererek rezervasyon yaptırdıklarını belirtti. Olay günü arkadaşı Bahar ile birlikte mekâna gittiklerini ifade eden Şeyma, ilk olarak sadece arkadaşının gişeye yöneldiğini ve rezervasyonun teyit edildiğini söyledi. Ancak kendisinin görünmesiyle birlikte tavırların değiştiğini iddia ederek şu ifadeleri kullandı:
“Bahar arabadan indi ve rezervasyonu teyit etmek için gişeye gitti. Görevliler, adımıza yapılmış bir rezervasyon olduğunu doğruladılar. O anda ben görünürde yoktum. Sadece Bahar vardı ve bizi içeri alacaklardı. Daha sonra ben de Bahar’ın yanına gittim. Bu sefer görevli, ‘Evet, Gözde Şeyma adına bir rezervasyon var ama içerisi yoğun, sizi alamayız’ dedi. Bunun üzerine ‘Tesettürlü olduğum için mi beni içeriye almak istemiyorsunuz?’ diye sordum. Oradaki hanımefendi yalnızca, ‘Kusura bakmayın, kurallarımız bu şekilde’ demekle yetindi.”
şeyma: bizden sonra gelenler içeri alındı
Gözde Şeyma, yoğunluk gerekçesinin gerçek olmadığını savundu. Mekânın önünde yaklaşık 40-50 dakika beklediklerini belirten Şeyma, bu süreçte kendilerinden sonra gelen 50-60 kişinin içeri alındığını söyledi. Başörtüsü nedeniyle dışlandığını öne sürerek şu açıklamayı yaptı:
“Bize ‘yoğunluk’ bahanesiyle içeri alınmadığımız söylendi ama bizden sonra gelen 50-60 kişinin içeri girdiğini, güler yüzle ağırlandığını gördük. Bu durum, içeri alınmamamın tek sebebinin başörtüm olduğunu açıkça ortaya koydu. Yanımızda bulunan İbrahim isimli arkadaşımız bu olayın tamamen dışındaydı. Zaten arabada bizi bekliyordu.”
Yaşanan olayın ardından hukuki süreci başlattıklarını dile getiren Gözde Şeyma, şunları kaydetti:
“Rezervasyonumuz aslında dört kişilikti ama plan değişince sadece iki kadın olarak gitmiştik. Kalabalık değildik, hiçbir sorun teşkil etmiyorduk. Madem içerisi yoğundu, bizden sonra gelenleri neden güle oynaya içeri aldılar? Bu olayın ardından hukuki süreci başlattım. Çünkü kimse inancı, yaşam tarzı veya giyim kuşamı nedeniyle ötekileştirilmemeli. Bu tarz ayrımcı uygulamalar insanları inançlarından ve toplumsal aidiyetlerinden uzaklaştırıyor.”

Sosyal medya fenomeni İbrahim Yılmaz da olayla ilgili açıklama yaptı. O gün mekâna giriş yapmayı planlamadığını belirten Yılmaz, kapalı bir kadın ve başı açık diğer arkadaşının içeriye girmesi için beklediğini söyledi. Kendisine yönelik yapılan suçlamaları reddederek, “Ben, o gün mekâna giriş yapmayacaktım. Kapalı bir hanımefendi ile başı açık olan diğer hanımefendi birlikte içeriye gireceklerdi. Ben arabada kaldım. Valelere sorabilirlerse, aracımı teslim etmediğimi ve araçtan hiç inmediğimi doğrulayacaklardır. Ta ki, başörtülü hanımefendinin içeriye alınmadığını duyana kadar. Bu olayla ilgili hukuki süreci başlattık ve jandarmaya şikayette bulunduk.” ifadelerini kullandı.
yılmaz: hakaretle karşılaştım
İbrahim Yılmaz, olay yerinde bulunan bir kişinin kendisine hakarette bulunduğunu da ifade ederek yaşananları şöyle anlattı:
“Yaklaşık 40 dakika sonra olay yerinde beliren bir beyefendi, eline telefonunu alarak manipülasyon yapmaya başladı. Kamerayı açıp bana ‘19 milyon takipçili şarlatan’ gibi bir hakarette bulundu. O sırada kapalı hanımefendiyi işaret ederek, ‘Sen gir, sen girme’ gibi alaycı tavırlar sergiledi. Bu küçümseyici ifadeler bizi çok üzdü. Eğer ben bu olayda bir manipülasyon yaptıysam, mekânı küçük düşüren bir söz sarf ettiysem, ya da olayın özünü çarpıttıysam, bugün yaşadığım şehri, ailemi, kariyerimi bırakır, bu ülkeyi terk ederim. Bu kadar netim.”
Kaynak: İHA