Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, altı muhalefet partisinin ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ mutabakat metnini eleştirdi. Eleştirisinde “Davetli olsaydım o masayı yıkardım” ifadelerini kullandı.
İstanbul’da, partisinin düzenlediği üye katılım toplantısında konuşan İnce şöyle konuştu:

Kobani davasında verilen cezalara DEM Parti'den ilk tepki geldi: Meclis'te protesto başladı Kobani davasında verilen cezalara DEM Parti'den ilk tepki geldi: Meclis'te protesto başladı

“Soruyorlar bana, altılı masada sen niye yoksun? Bir, davet etmediler. İki, davetli olsaydım da o masayı yıkardım. Neden yıkardım? Metinde Atatürk yok, laiklik yok, İstanbul Sözleşmesi yok. Bunların hiçbiri yok. ‘Aman Atatürk demeyelim, tarikatları kızdırmayalım.’ Eğitimde tarikat ve cemaatlerin rolü ne olacak? Bunu konuşmadan Tayyip’i yenseniz ne olacak ki? Yendin iktidar oldun. Ne fark edecek? ‘Atatürk’ diyemedikten sonra, İstanbul Sözleşmesi’ni savunamadıktan sonra, ‘Eğitimi tarikatlardan ve cemaatlerden kurtaracağız’ diyemedikten sonra yensen ne olur, yenmesen ne olur? Biz bunların hepsini beraber yeneceğiz.”

"İki Ayda Bu İktidarı Gönderirim"

“Bunun için neye ihtiyacımız var? Bir eksiğimiz var. Eksiğimiz şu: Bizim eksiğimiz değil, Türkiye’nin eksiği. Türkiye’de bir özgür medya sorunu var. Şu Kılıçdaroğlu’nu, şu Akşener’i, şu Babacan’ı, şu Davutoğlu’nu gösterdiklerinin çeyreğini beni göstersinleriler iki ayda bu iktidarı gönderirim” dedi.

"Herkes Serbest Muharrem İnce Yasak"

Bazı kanalların CHP’yi eleştirdiğinde kendisini gösterdiklerini öne süren İnce, ‘CHP yandaşı kanallar’ olduğunu belirtti: “Halk TV, Tele1, KRT… Onlar hiç göstermiyor. Çünkü gösterirlerse parasını kesiyor CHP. Babacan’ı göstermek serbest, Davutoğlu’nu göstermek serbest, Muharrem İnce’yi göstermek yasak. Temel Karamollaoğlu’nu da göstermek serbest. CHP yönetimine saygılarımı sunuyorum. Üç sene önce cumhurbaşkanı adayınızdım ya. Bana niye ambargo uyguluyorsunuz? Neden parasını kesiyorsunuz kanalların? Temel Bey’i benden daha mı çok seviyorsunuz? Babacan’ı, Davutoğlu’nu benden daha mı çok seviyorsunuz?”