"Haberin İşçisi"
İstanbul
Açık
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,3022 %0.32
44,9570 %0.28
4.148,96 % -0,55
4.077.643 %-1.919
İşçi Haber Özel Haber İngilizce Öğretmeni Selin Hepşen: Kesinlikle herkes İngilizce öğrenebilir!

İngilizce Öğretmeni Selin Hepşen: Kesinlikle herkes İngilizce öğrenebilir!

İngilizce öğretmeni Selin Hepşen, sistemin sınav odaklı yapısını eleştirerek, dil öğreniminin gerçek yaşamla entegre edilmesi gerektiğini savunuyor. Hepşen, herkesin öğrenme tarzına göre ilerlemesinin önemine de dikkat çekti ve İngilizce öğrenmek isteyenlere önerilerde bulundu.

Okunma Süresi: 3 dk

ÖZEL HABER - GİZEM GÜVEN

Türkiye’de yabancı dil eğitimi yıllardır tartışma konusu. Öğrenciler yıllarca İngilizce dersi görmelerine rağmen temel düzeyde bile iletişim kurmakta zorlanıyor. Peki sorun nerede? İngilizce öğretmeni Selin Hepşen, öğretmenlerin yaşadığı zorluklardan eğitim sistemindeki eksiklere kadar birçok başlıkta dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

“İngilizce öğretmek, özellikle Türkiye gibi İngilizce'nin yabancı dil olarak öğrenildiği bir yerde birçok pedagojik, toplumsal ve yapısal zorluk barındırır” diyen İngilizce öğretmeni Selin Hepşen, mesleğin en temel sorunlarını bu sözlerle özetledi. Öğrencilerin motivasyonunu sürdürebilmekte zorlandıklarını belirten Hepşen, sistemin sınav odaklı yapısının dili iletişim aracı olmaktan çıkardığını ifade etti:

"İngilizce öğretilirken karşılaşılan en büyük zorluklardan biri, öğrenci motivasyonunu sürdürebilmek ve iletişimsel dil öğretimini sürdürememek. Bunun kaynaklandığı birden çok sebep var. Örneğin sistemin çok fazla sınav odaklı ve ezbere dayalı olması, bu yüzden sınav kaygısı güdülürken, dil öğretimi de iletişimsel düzeye çıkarılamıyor."

‘BİRÇOK ÖĞRENCİ İNGİLİZCEYİ SADECE BİR DERS OLARAK GÖRMEKTE’

Türkiye'deki mevcut İngilizce eğitiminin öğrenme çıktısı üretmekte yetersiz kaldığını söyleyen Hepşen, öğrencilerin dili sadece bir ders olarak görmesinin temel sorunlardan biri olduğunu belirtti:

“Birçok öğrenci İngilizceyi sadece bir ders olarak görmekte, temel sorunlardan biri bu.”

Eğitim ortamının dili doğal bağlamda sunmaktan uzak olduğunu ifade eden Hepşen, bunun ölçme ve değerlendirme sistemine de olumsuz yansıdığını “Ders ortamında da sunulması gereken şey dilin doğal kullanılabileceği bir ortamdır. Fakat verilen bağlam hep mekanik temeller üzerine kuruluyor, dolayısıyla ölçme değerlendirme sistemi de buna göre şekilleniyor. Tüm bunlar bir araya geldiğinde maalesef öğrenme ve çıktı alma sürecinde kopukluk oluşuyor” ifadeleriyle açıkladı.

İNGİLİZCE ÖĞRENMEK YETENEKLE Mİ ALAKALI?

Hepşen’e göre İngilizce öğrenmenin en etkili yolu, dili gerçek yaşamla ilişkilendirerek öğrenmek. Hepşen'i konuya ilişkin şunları dile getirdi:

“Kalıcı öğrenmeyi desteklemek adına, dil öğrenme günlük yaşama dahil edilmelidir. Bu ilgi çekici bir konu üzerine video izleme, okuma yapma şeklinde olabilir. Böylece gerçek yaşamla bağlantılı bir bilgi oluşacağı için onu öğrenmek ve hatırlamak daha kolay olacaktır.”

İngilizce öğrenmenin özel bir yetenek gerektirmediğini belirten Selin Hepşen, herkesin bu süreci kendi öğrenme tarzına göre şekillendirebileceğini vurguladı:

"Bu yetenekle alakalı değildir, sadece süreç herkes için farklıdır. Bu farklılık ise kişilerin öğrenme tarzının farklı oluşundan doğar. Yetenekle ilgisi olsaydı, Türkçe de bir dil, onu öğrenmek de en az İngilizce kadar zor olurdu.”

İNGİLİZCE ÖĞRENMEK İSTEYENLERE İNGİLİZCE ÖĞRETMENİNDEN TAVSİYELER!

İngilizce öğrenmeye başlamak isteyenler için önerilerde bulunan Hepşen, ilgi alanlarına yönelik içeriklerle başlanmasının önemine dikkat çekti:

"Herkesin öğrenme tarzı farklıdır demiştik. Ama mutlaka planlı ve sürdürülebilir olmalıdır. İngilizce gerçek yaşamdan doğan bir ihtiyaç olarak görülmelidir. İlgi alanlarına uygun içerikler; örneğin, şarkılar diziler, videolar ile başlanırsa iki ana kriter de sağlanmış olur. Sonrasında mümkün olduğunca erken yaşta dil öğrenimine yer vermek önemlidir."

İngilizce öğretmeni Selin Hepşen’in açıklamaları, Türkiye’deki yabancı dil eğitiminin temel sorunlarına ışık tutuyor. Dilin ezberle değil, anlamlı bağlamlarla ve günlük yaşamla entegre şekilde öğrenilmesi gerektiğini savunan Hepşen, herkesin İngilizce öğrenebileceğini ama bu sürecin sistem tarafından desteklenmesi gerektiğini vurguluyor.