ÖZEL HABER- DİLARA ADAK
Bayraktar TB2 ve ANKA gibi yerli üretim insansız hava araçları, Türk savunma sanayiisinin ulaştığı ileri mühendisliğin canlı örnekleri olarak öne çıkıyor. Sadece sahada değil, dünya genelinde de Türkiye'nin gücünü temsil eden bu sistemler, bağımsız savunma hedefinin bel kemiğini oluşturuyor.
Türk mühendisleri tarafından geliştirilen bu platformlar, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin operasyonel kapasitesini ciddi oranda artırırken, Türkiye’yi savunma teknolojilerinde bir ithalatçıdan ihracatçı konuma taşıdı.
Dışa bağımlılığı bitiren teknoloji
Bayraktar TB2 ve ANKA gibi yerli üretim insansız hava araçları, Türk savunma sanayiisinin küresel ölçekte geldiği noktayı çarpıcı şekilde ortaya koyuyor. Yüksek teknolojiyle donatılmış bu platformlar, yalnızca sahada etkin bir operasyonel güç sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltarak savunma stratejisinde tam bağımsızlık hedefini destekliyor.
Edinilen bilgilere göre, Bayraktar ve TUSAŞ tarafından geliştirilen bu sistemler, Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde kritik bir yer tutuyor. Yetkili kaynaklar, bu hava araçlarının etkinliği sayesinde Türkiye’nin hem savunma kapasitesini güçlendirdiğini hem de uluslararası arenada caydırıcılığını artırdığını belirtiyor.
Yetkili kaynak, “Türk mühendislerinin büyük emekleriyle geliştirilen Bayraktar ve ANKA gibi sistemler artık sadece kullanan değil, ihraç eden bir ülke olduğumuzu gösteriyor. Bu durum, Türkiye'nin savunma sanayiisinde ne denli iddialı bir konuma geldiğini tüm dünyaya kanıtlıyor” değerlendirmesinde bulundu. Yerli sistemlerin, İHA-SİHA teknolojilerinde dış ülkelere olan bağımlılığı önemli ölçüde azalttığı; hatta bazı ülkelerin artık bu alanda Türkiye'ye bağımlı hale geldiğini vurguladı.
Yerli İHA'larımıza dünya hayran
Yerli İHA’lar sadece güvenlik açısından değil, ekonomik ve teknolojik kalkınma açısından da önemli rol üstleniyor. İhracat sayesinde elde edilen kaynaklarla yeni projelere yatırım yapılırken, Türkiye’nin Avrupa, Asya ve Afrika’da kurduğu üretim ve servis altyapıları da dikkat çekiyor.
Yetkiliye göre, bu yatırımlar Türkiye'nin savunma sanayiinde “ithalatçı” değil “ihracatçı” bir aktör haline geldiğinin göstergesi. “Bu sistemler sadece uçmuyor, vizyon taşıyor” ifadesiyle savunma teknolojilerindeki dönüşüm özetleniyor.

Bayraktar ve ANKA Hangi Ülkelere İhraç Edildi?
Türk yapımı İHA’lar, sadece Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından değil, dünya genelinde birçok ülke tarafından da aktif olarak kullanılıyor. Savunma sanayiindeki bu başarı, Türkiye’yi küresel bir teknoloji ihracatçısı konumuna taşıdı.
Bayraktar TB2'nin ihraç edildiği bazı ülkeler:
- Polonya
- Ukrayna
- Katar
- Azerbaycan
- Birleşik Arap Emirlikleri
- Suudi Arabistan
- Kuveyt
- Pakistan
- Tunus
- Türkmenistan
- Somali
- Nijer
- Cibuti
Bu liste zamanla genişlemeye devam ediyor. Türkiye, Afrika'dan Avrupa’ya kadar geniş bir coğrafyada savunma teknolojileriyle adından söz ettiriyor.

Görevler insan kontrolünde
Bayraktar ve ANKA gibi sistemler, görev sırasında yarı otonom yazılımlarla çalışıyor. Uçaklarda yer alan kameraların görüntüleri yüksek frekanslı antenlerle kontrol merkezine iletiliyor. Ancak sistemlerin nihai kararı insan kontrolünde gerçekleşiyor.
Yetkili, “Görev sırasında tüm karar mekanizmaları personelin elinde. Yazılım destek sağlıyor ancak kontrol tamamen Türk Silahlı Kuvvetleri'nde” diyerek sistemin güvenlik protokolüne vurgu yaptı.
Sinyal kesicilere karşı üstün yazılım teknolojisi
Geliştirilen özel yazılımlar sayesinde, geçmişte İHA’lar için tehdit oluşturan sinyal kesicilere karşı artık etkili çözümler sunulabiliyor. Yetkiliye göre, yerli mühendisler tarafından geliştirilen yeni yazılımlar, sinyal kesici tehditleri büyük ölçüde ortadan kaldırdı. “Sistemler, tehdit algılandığında koordinatlara otonom olarak gidip etkili şekilde görevine devam ediyor. Artık bu tehditler uçuşu durdurmuyor” sözleriyle, Türk savunma sanayiisinin teknolojiye karşı gösterdiği refleks dikkat çekti.
Yapay zeka destekli sistemler gündemde
Gelecekte yapay zeka destekli tam otonom İHA’ların kullanımı da gündemde. Ancak yetkiliye göre bu sistemler henüz tüm görevlerde insan karar mekanizmasının yerini alacak durumda değil. Yetkili kaynak, “Tam otonom sistemler bazı alanlarda faydalı olabilir ancak savunma görevleri konfor değil, dikkat gerektirir. TSK’nın karar verici rolü görev güvenliği açısından büyük önem taşır” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin yerli ve milli savunma sistemleriyle elde ettiği başarılar, hem operasyonel hem ekonomik boyutlarda etkisini göstermeye devam ediyor. Bayraktar TB2 ve ANKA gibi platformlar sayesinde Türkiye sadece sahada değil, uluslararası rekabette de adından söz ettiren güçlü bir aktör haline geldi.