"Haberin İşçisi"
İstanbul
Açık
31°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
39,8854 %0.29
46,8546 %0.32
4.187,78 % -1,60
4.254.674 %-0.069
İşçi Haber İnfografik Unutulan mühendislik harikası: Türkiye’nin THK-13 'Uçan Kanat' projesi

Unutulan mühendislik harikası: Türkiye’nin THK-13 'Uçan Kanat' projesi

ABD’nin İran’a yönelik son askeri operasyonunda kullanılan B-2 Spirit hayalet bombardıman uçağı, gelişmiş gizlilik teknolojisi ve 11 bin kilometreyi aşan menziliyle küresel gündemde yer alıyor. Uçan kanat tasarımıyla öne çıkan bu yüksek teknolojili savaş uçağı, askeri havacılığın zirvesi olarak görülüyor. Ancak bu tasarım anlayışı, Türkiye’nin 80 yıl önce geliştirdiği yerli uçan kanat planörü THK-13’ü hatırlatıyor. Büyük ölçüde unutulmuş olan bu proje, Türk mühendisliğinin erken dönem vizyonunu yansıtıyor.

Okunma Süresi: 2 dk

ABD’nin İran’a yönelik askeri operasyonunda kullanılan B-2 Spirit hayalet bombardıman uçağı, son günlerde uluslararası gündemin en çok konuşulan askeri teknolojileri arasında yer alıyor. Radar sistemlerine yakalanmayan, gizlilik teknolojisi ve uçan kanat tasarımı ile öne çıkan B-2 Spirit, 11 bin kilometreyi aşan menzili ve yüksek stratejik kapasitesiyle askeri havacılığın zirvesi olarak kabul ediliyor.

Ancak bu teknolojik gelişme, akıllara Türkiye'nin 80 yıl önce geliştirmeye çalıştığı ve büyük ölçüde unutulmuş bir projeyi getiriyor: THK-13 uçan kanat planörü.

1940’lı Yıllarda Geliştirilen Yerli ve Milli Bir Havacılık Vizyonu

1940’ların sonunda, Türk mühendis Yavuz Kansu öncülüğündeki bir ekip, dönemin imkânlarıyla oldukça yenilikçi bir hava aracı geliştirme çalışmalarına başladı. Proje, düşük maliyetli, aerodinamik açıdan verimli ve tamamen yerli üretim bir uçan kanat tasarımını hedefliyordu.

THK-13, ahşap ve kumaş malzemelerden üretildi. Tek parça kanat formunda tasarlanmış bu araç, planör yapısıyla dikkat çekiyordu. Kokpit kısmı açık olan THK-13, motoru bulunmadığı için bir başka uçak tarafından havalanmaya çekiliyor ve havada süzülerek uçuyordu.

Rüzgar Tüneli Yoktu, Yaratıcı Test Yöntemi Kullanıldı

Dönemin sınırlı teknolojik altyapısı nedeniyle, rüzgar tüneli testi yapma imkânı bulunmuyordu. Bu nedenle mühendisler, THK-13’ün 1/10 ölçekli modelini bir başka uçağın üstüne monte ederek aerodinamik performansını gözlemledi. Bu yöntem, yalnızca Türkiye için değil, küresel havacılık tarihinde de oldukça yaratıcı ve öncü bir yaklaşım olarak dikkat çekti.

İlk Uçuşlar ve Teknik Zorluklar

Prototipin ilk uçuş testleri 1948 yılında yapıldı. Türkiye'nin o dönemki havacılık tutkusunu ve teknik cesaretini yansıtan bu denemeler, büyük bir ilgiyle takip edildi. Ancak karşılaşılan teknik problemler ve bazı testlerde yaşanan kazalar nedeniyle proje rafa kaldırıldı.

Yine de THK-13, Türkiye’nin havacılık mühendisliğine olan ilgisini ve kendi teknolojisini üretme vizyonunu açıkça ortaya koydu.

THK-13’ten Günümüze Uzanan Havacılık Hamlesi

Bugün Bayraktar TB2, ANKA-3, HÜRJET ve KIZILELMA gibi projelerle savunma sanayiinde önemli adımlar atan Türkiye, aslında havacılık alanındaki bu yerli atılımın temellerini onlarca yıl önce atmıştı. THK-13, doğrudan silahlı bir platform olmasa da, yerli hava aracı geliştirme sürecinin ilk örneklerinden biri olarak tarihi bir rol üstleniyor.