Yüz binlerce işçi ve ailesini yakından ilgilendiren taşeronkadro konusu gündemden hiç düşmüyor. Seçim öncesi verilen vaatlerin başında gelen ve uzun zamandır çözüme kavuşturulmayı bekleyen taşerona kadro meselesi yüz binlerce vatandaşı maddi ve manevi olumsuz etkiliyor. 

Çalışma şartlarından memnun olmayan, geçim sıkıntısı yaşayan taşeron işçileri kadroya geçerek derin bir nefes almayı bekliyor. Yetkililere seslerini duyurmak adına sık sık sosyal medyada etkinlik düzenleyen kadro bekleyen taşeronlar birçok mecrada çalışmalar yürütürken taleplerinin yerine getirilmesini istiyor. 

Birçok farklı kurumda taşeron olarak çalışan işçiler kadroya geçmek için tek yürek oldu. X'te (Twitter) bir araya gelen işçiler yaşadıkları mağduriyetleri anlatarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve Hak- İş Genel Başkanı Mahmut Arslan'a seslenen taşeron işçiler seçimden önce verilen kadro sözlerinin tutulmasını istedi. Söz değil icraat beklediklerini ifade eden taşeron işçiler bir an önce kadro verilmesini talep ettiler. 

''Taşeron işçiliği konusunda çalıştık''

Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, seçim öncesinde Habertürk'ten Kübra Par, Nagehan Alçı ve Nasuhi Güngör'ün sorularına yanıt verdi.

Bakan Bilgin, ''Mazaret ve tayin gibi sorunlar çözülebilir, onların imkanları var. Taşeron işçiliği konusunda çalıştık. Her bir konuyu bir dosya çalışmasıyla çalıştık. Bütün dosyaları kapata kapata gittik. Dosyalarımızdan biri de taşeron işçiliğiydi. Deprem oldu, çalışmalara ara verdik. En son oturuma geçici işçileri yetiştirdik. Taşeron işçilere söz verdim. Önümüzde duruyor, bunu Meclis'i açar açmaz gerçekleştireceğiz. Seçime endeksliyerek konuşmuyorum. Seçimi zaten biz kazanacağız. Ben olurum veya bir başka arkadaşım olur.'' dedi.

Eski Bakan Vedat Bilgin'in bu açıklamalarının ardından tepki gösteren yüz binlerce taşeron işçisi kadronun seçimden önce gelmesini istedi.

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Manisa'da düzenlenen mitingi esnasında açılan bir pankarta sessiz kalmayarak taşeron işçilere söz verdi.

Kılıçdaroğlu, "Devlet taşeron işçi çalıştırmaz. Devlet kadrolu işçi çalıştırır. Eğer taşeron işçi varsa o devletin saygınlığına gölge düşürür. Dolayısıyla aynı şey öğretmenler için de geçerli. Kadrolu öğretmen, ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen ne demek ya. Öğretmen öğretmendir. İşçi işçidir. Kadrolu işçidir. Taşeron işçi devlette olmaz. Onun mücadelesini yıllardır veriyorum. Onun bir kısmı yapılmadı. Yaklaşık 150 bin taşeron işçisine kadro vereceğiz, söz veriyorum." dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu açıklamasının ardından da şartlar ve sonuç ne olursa olsun seçimden sonra taşeron işçilere kadro verileceği netleşmiş oldu. Ancak seçimin ardından aylar geçmesine rağmen taşerona kadro konusu gündeme gelmedi. Muhaleffen bazı milletvekillleri konuyu Meclis'e taşıyarak soru önergesi verdiler. Fakat CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuyu gündeme getirmedi. 

Seçimi Cumhur İttifakı'nın kazanması üzerine yeni Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olan Vedat Işıkhan da taşerona kadro için verilen soru önergelerine çalışmaların devam ettiği şeklinde cevaplar verse de konuya dair net bir açıklamada bulunmadı.

Kadro bekleyen taşeron işçiler:

  • Şehir hastanelerinde çalışan taşeronlar,
  • Hastane bilgi işlem personelleri,
  • Taşeron belediye şirket işçileri,
  • ASM Grup Elemanları,
  • VAKIFBANK güvenlikleri,
  • Kamu çağrı merkezi çalışanları,
  • Kiralık araç şoförleri,
  • Şeker fabrikaları taşeron işçileri,
  • PTT taşeron işçileri,
  • Taşeron itfaiyeciler
  • TİGEM taşeron işçileri
  • Kamu sosyal tesis çalışanları
  • Türk Telekom taşeron firma çalışanları
  • Zabıtalar
  • PIKTES taşeron işçileri
  • Karayolları Müşavir gibi pek çok alanda görev alan taşeron bir an önce kadroya geçmeyi talep ediyor.

Bakan Işıkhan'dan soru önergesine cevap geldi!

Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Meclis'e 696 sayılı KHK ile taşeron işçiler hakkında yapılan düzenlemeye ilişkin soru önergesi sundu. Önergede şu ifadelere yer verildi:

24 Aralık 2017 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 696 sayılı KHK ile kamuda çalışan taşeron işçilere dair bir düzenleme yapılmış ve kamuoyuna taşeron işçiliğin son bulacağı ilan edilmiştir. Ancak yapılan düzenleme, taşeron işçiliği sonlandırmamanın yanı sıra var olan taşeron işçi modelini yalnızca dönüştürmüş ve birçok mağduriyete sebep olmuştur. Örneğin, bahsi geçen düzenlemeye göre bir taşeron işçinin kadro kapsamına girebilmesi için şirket ihalesindeki toplam yaklaşık maliyetin en az yüzde 70'inin işçilik maliyeti olması gerekmektedir. Diğer tüm şartları sağlamasına karşın, bu koşuldan ötürü kadroya giremeyen birçok işçi bulunmaktadır.

Yine mevcut düzenlemenin Geçici 23. Maddesi, 24. Maddesi ve 25. Maddesi gereğince işçiler çalıştıkları şirketlerden belediye şirketlerine geçirilmiştir. Her ne kadar kamuoyuna “işçilerin kadroya geçişi” diye yansıtılsa da belediyelerin kadrolu işçileri ile belediye şirket işçileri arasında önemli bir fark doğmuştur. Belediye şirketlerinde çalışan işçiler özlük ve sosyal haklar bakımından belediye bünyesindeki işçilerle aynı haklara sahip olamamıştır.

Kamuda bulunan ve 4-D kadrosuna dahil edilen işçiler 52 günlük ilave tediyeden faydalanırken, belediye şirketlerinde çalışan işçiler ilave tediye alamamaktadır. Belediye şirket işçilerinin çalışma saatleri uzun, aldıkları ücretler ise mevcutekonomik şartlarda hayatlarını idame ettirecek düzeyde değildir. Yine belediyelerde üniversiteyi bitirmiş, lisans ya da ön lisans mezunu olmuş ve belediyede istihdam edilen memurlarla aynı işleri yapan emekçiler bulunmaktadır.

Memur işi yapanların memur olarak değerlendirilmesi hukuki bir sorumluluk olmakla birlikte, eşit işe eşit ücret prensibi bu yurttaşlarımızın için işler halde değildir. Taşeronluğun yalnızca dönüştürüldüğü ve kaldırılmadığı pratik örneklerle mevcut olmakla birlikte, emekçiler yoksulluğa ve açlık sınırına mahkûm edilmiştir.
Buna istinaden;

1- 696 sayılı KHK maddelerine dayanarak kadro kapsamına alınmayan taşeron işçi sayısı ne kadardır?
2- Gerek özel hükümler gerekse farklı nedenlerle taşeron olarak kalan İşçilerin kadroya geçmesi için bir çalışma var mıdır? Var ise bu çalışma hangi aşamadadır ve ne zaman meclise sunulacaktır?
3- 696 sayılı KHK uyarınca çalıştıkları şirketlerden belediye şirketlerine geçirilen işçilerin 6772 sayılı Tediye Kanunu gereğince 52 günlük ilave tediyeden faydalanması için bir düzenleme yapılacak mıdır?
4- Haftada 45 saat üzeri çalışan ve yemek parası, gece mesaisi, vardiya zammı gibi haklardan faydalanamayan belediye şirket işçileri Kamu Çerçeve Protokolü kapsamına alınacak mıdır?
5- Belediyelerde ön lisans ve lisans mezunu olup memur işi yapmasına rağmen aynı meslek kodunda olmayan çalışanların, memur kadrosuna geçirilmesi konusunda bir çalışma mevcut mudur? 

Kara'nın önergesine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'dan yanıt geldi. Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Işıkhan'ın cevabını sosyal medya hesabından şu sözlerle paylaştı:

8 Ağustos 2023 tarihinde taşeron işçilerimiz ve belediye şirket işçilerimiz için verdiğimiz soru önergesine bugün cevap verildi. Maalesef soru önergemiz yine “çalışmalara devam edilmektedir” denilerek geçiştirilmektedir. Aşağıdaki konularda sorduğumuz sorulara cevap verilmemiştir:

Kadroya geçirilmeyen taşeron işçilerimizin sayısının ne kadar olduğu

Tedbirlerin ikinci aşamasına geçildi: İsrail'le ticaret tamamen durduruldu Tedbirlerin ikinci aşamasına geçildi: İsrail'le ticaret tamamen durduruldu

Taşeron işçilerimiz için çalışmaların hangi aşamada olduğu ve meclise ne zaman sunulacağı

Belediye şirket işçilerimiz için ilave tediye düzenlemesinin olup olmadığı

Belediye şirket işçilerinin Kamu Çerçeve Protokolü kapsamına alınıp alınmayacağı

Üniversite mezunu olup memur işi yapmasına rağmen aynı meslek koduna sahip olmayan emekçilerimizin memur kadrosuna geçirilmesi konusunda bir çalışma olup olmadığı

Tüm taşeron ve belediye şirket işçilerimizin bilgilerine sunarız.

Resim

Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz soru önergesi verdi!

Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, 04.10.2023 kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan taşeron işçilerin kadro taleplerine ilişkin yazılı soru önergesinde bulundu. 

Kocamaz'ın önergesinde şu ifadelere yer verildi: 

Kamu kurum ve kuruluşlarında taşeron olarak görev yapan işçiler kadro beklemektedir. Kamuda taşeron olarak çalışanların sürekli işçi kadrosuna alınması konusunda hükümet tarafından seçim öncesi söz verilmişti.Bu bilgiler ışığında;

1. Kamuda görev yapan taşeron işçilerin sürekli işçi kadrosuna alınması konusunda bir çalışmanız var mıdır? Bu konuda ne zaman bir çalışma yapmayı planlıyorsunuz?

2. Kamu kurum ve kuruluşlarında toplam kaç taşeron işçi görev yapmaktadır? Yapılacak olan çalışma kapsamında toplam kaç taşeron işçiye kadro vermeyi düşünüyorsunuz?

Burhanettin Kocamaz'ın soru önergesine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan olumlu ya da olumsuz bir cevap vermezken taşeron, KİT ve belediye şirket işçileri Torba Yasa ile kadro haklarına kavuşmayı bekliyor.

Kocamaz'ın verdiği soru önergesinin 15 günlük cevaplanma süresi yarın doluyor. Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara'nın soru önergesine olumlu cevap vermeyen Bakan Işıkhan'ın Kocamaz'ın önergesine de olumlu bir cevap vermeyeceği tahmin ediliyor. 

"Verilen sözler tutulmalı, taşeron işçiler kadrolara geçirilmeli"

KİT, taşeron ve belediye şirket işçilerinin yaşadıkları mağduriyeti Meclis'te gündeme getiren CHP Hatay milletvekili Nermin Yıldırım Kara, şu şekilde konuşmuştu:

İktidarın seçim vaatlerini gerçekleştirmek için çaba göstermediğini ifade eden Nermin Yıldırım Kara, “Her meselede olduğu gibi taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi konusunda da verilen sözler tutulmuyor. Seçim kazanmak için yapılan vaatler seçimin ertesinde unutuluyor ve rafa kaldırılıyor. Artık bu dönemde taşeron işçiliğin bulunması bir kölelik düzeninin işaretidir. Seçim öncesinde, dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ‘çalışmamızın büyük bir kısmını tamamladık’ İfadesini kullanmıştı. Seçim geçeli 2 ay oldu ama herhangi bir gelişme göremedik. Düzenlemelerden faydalanamayan ve emeğini satarak zor şartlarda geçinen 90-100 bin taşeron işçi mevcut. En başta yurttaşa karşı bu yaklaşımın değişmesi gerekiyor. Taşeron işçiler için ne söz verildiyse tutulmalıdır.” dedi.

"Eşit işe eşit ücret ve eşit statü ilkesi getirilmelidir"

2017 yılında da taşeron işçiliğinin son bulacağına dair vaatler öne sürüldüğünü işaret eden CHP Hatay Milletvekili, “24 Aralık 2017 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 696 sayılı KHK ile kamuda çalışan taşeron işçilere dair bir düzenleme yapılmıştı. Bunun duyurusunu da iktidar tarafı ‘taşeronluk artık kalktı’ şeklinde yapmıştı. 2019 yılında ise yine başta Kamu İktisadi Teşebbüslerinde olmak üzere ‘taşeron’ lafının kaldırılıp yeniden düzenleme yapılacağı söylendi. Lakin sonuç böyle olmadı. 696 sayılı KHK’ya göre işçinin kadro kapsamına girebilmesi için şirket ihalesindeki toplam yaklaşık maliyetin en az yüzde 70'inin işçilik maliyeti olması gerekiyor. Bu kapsama giremeyen taşeronlar kadroda yer bulamadı. Yine mevcut düzenlemenin geçici 23. Maddesi, 24. Maddesi ve 25. Maddesi’ne göre işçiler çalıştıkları şirketlerden belediye şirketlerine geçirilmiş ve kadro verildiği ilan edilmiştir.

Yine burada belediyelerin kadrolu işçileri ile belediye şirket işçileri arasında bir fark doğmuştur. Belediye şirketinde çalışan emekçi özlük ve sosyal haklar bakımından belediye bünyesindeki işçilerle aynı haklara sahip olamamıştır. Kamuda bulunan taşeron işçiler kadroya geçtiği zaman 52 günlük ilave tediyeden faydalanırken, belediye şirketleri aynı kapsamda bulunmadığı için ilave tediye ödemesi yapmamaktadır. Çalışma saatleri uzun aldıkları ücret bu ekonomik ortamda yaşamlarını idame ettirecek düzeyde değildir. Yine belediyelerde üniversiteyi bitirmiş, lisans mezunu olmuş ve memur işleri yapan yurttaşlar var. Genellikle mühendis, mimar yardımcısı, zabıta gibi kadrolarda bulunuyorlar. Memur işi yapanların memur olarak değerlendirilmesi hukuki bir sorumluluktur. Eşit işe eşit ücret ve eşit statü ilkesi getirilmelidir. Yaratılan mağduriyetlere ve oluşturulmaya çalışan kölelik zihniyetine dair örnekleri çoğaltmak mümkündür. Kısacası bu iktidar döneminde yapılan düzenlemeler taşeronluğu tekrar dönüştürmek dışında bir çözüm getirmemiştir.” dedi.

"Verilen sözler tutulmalı, taşeron işçiler kadrolara geçirilmeli"

Taşeron işçilerin kadroya geçip daha güvenceli şekilde yaşamlarını idame ettirmesinin bir sosyal devlet ve yurttaşlık ilkesi olduğunu belirten Yıldırım Kara sözlerini şöyle sürdürdü: “Mevcut ekonomik krizde, taşeronluğa mahkûm edilen işçiler gelecek kaygısı içerisinde yaşamlarını sürdürüyorlar. Burada yaratılan haksızlık ve hukuksuzluk ivedi şekilde giderilmelidir. Belediye şirket işçileri iktidarın kamuoyuna lanse ettiği üzere kadroya geçtilerse 6772 sayılı Tediye Kanunu gereğince ilave tediye ödemelerini almaları gerekmektedir.

Yine gece mesaileri ve yemek parası gibi olanaklar sunulmalıdır. Emekçiler zaten yaratılan ve inat edilen ekonomi politikaları neticesinde yoksulluğa ve açlık sınırına mahkûm edilmiştir. Bir de emekçiler arasında yaratılmaya çalışılan ayrımcılık, tesis edilemeyen toplumsal adaleti daha da kırılgan hale getirecektir. Verilen sözler tutulmalı, taşeron işçiler kadrolara geçirilmeli ve özlük hakları iyileştirilmelidir.”