Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "Mademki Azerbaycan toprakları işgalden kurtuldu, mademki Paşinyan bu hafta yaptığı açıklamada soykırım iddiasını reddetti, Türkiye, Ermenistan ile ilişkilerini süratle normalleştirmelidir." dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, Saadet Partisi TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Davutoğlu'na konuşmasından önce Türkiye'de öğrenim gören Filistinli öğrenci Yusuf Barakat, Filistin bayrağı rozeti taktı.

Mazlumların yanında, zalimlerin karşısında olduklarını belirten Davutoğlu, "Şimdiye kadar olduğu gibi hayatımızın her aşamasında, bundan sonra da Gazze'nin, Kafkaslar'ın, Balkanlar'ın, Orta Asya'nın, Afrika'nın mazlumlarının yanında, onların sözcüsü olmaya devam edeceğiz. Kim ne derse desin bu yoldan asla dönmeyeceğiz." diye konuştu.

"YANİ BİRİNCİ SUÇLU GAZZELİLER Mİ?"

Davutoğlu, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han'ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında "yakalama kararı" başvurusunda bulunduğunu hatırlatarak, ilk kez bir İsrail yetkilisinin tutuklanma tehdidiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.

Başsavcının talep yazısının girişinde Hamas yetkililerinin suçlarının, ardından da İsraillilerin görece hafifletilmiş suçlarının sıralandığını belirten Davutoğlu, "Yani birinci suçlu Gazzeliler öyle mi?" sorusunu yöneltti.

Bu yaklaşımı telin ettiğini, meselenin 7 Ekim'de başlamadığını ifade eden Davutoğlu, "Suçluların eşitlenmesi adalet değildir. İnsanlık vicdanı İsrail'i soykırımcı, Gazzelileri, Filistinlileri mazlum ilan etmiştir." dedi.

Davutoğlu, helikopter kazası sonucu vefat eden İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'ye Allah'tan rahmet diledi.

"TÜRKİYE, ERMENİSTAN İLE İLİŞKİLERİNİ SÜRATLE NORMALLEŞTİRMELİDİR"

İran-Azerbaycan ilişkilerinin düzeltilmesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, İran-Azerbaycan sınırında bir barajın açılmasını, Azerbaycan ve İran Cumhurbaşkanlarının buluşmasını da önemli bir adım olarak gördüğünü anlattı.

Türkiye'nin Kafkasya'da ciddi adımlar atması gerektiğini dile getiren Davutoğlu, "Son derece doğru bir politikayla ve her zaman destek verdiğimiz bir yaklaşımla dost ve can Azerbaycan'ın toprakları işgalden kurtarıldı. Türkiye de doğru yaptı orada. Şimdi bu adımı tamamlamak lazım. Mademki Azerbaycan toprakları işgalden kurtuldu, mademki Paşinyan bu hafta yaptığı açıklamada soykırım iddiasını reddetti, Türkiye, Ermenistan ile ilişkilerini süratle normalleştirmelidir. Sınır kapısı, büyükelçilikler karşılıklı olarak açılmalı, Azerbaycan-Türkiye-Ermenistan arasındaki koridorlar açılmalı." diye konuştu.

Davutoğlu, "gelecek günlerde iktidarın 'etki ajanlığı' ile ilgili bir kanun teklifi getireceği" yönündeki haberleri hatırlatarak böyle bir teklifi desteklemeyeceklerini ifade etti. Davutoğlu, "Eğer bir etki ajanlığı söz konusuyla ilk incelenmesi gereken, 'darbe' yaygarası yapanların Türkiye'ye verdiği zarardır. Eğer etki ajanlığı varsa geçen hafta yapılmıştır. Birileri çıktı, darbe teşebbüsünden bahsetti, birileri sosyal medyayı tahrik etti, 3 gün içinde unutuldu." ifadelerini kullandı.

HOCALI VE BOSNA HERSEK'TE DE KATLİAMLAR YAŞANDIĞINI SÖYLEDİ

Cumurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir süre önce yaptığı konuşmada Hz. Mevlana'nın "Adalet her şeyi yerli yerine koymaktır" sözünü hatırlattığını dile getiren Davutoğlu, Hz. Mevlana'nın zikrettiği adaletin hakim olduğu yerde suçluların özel muamele görmeyeceğini söyledi.

Saadet Partisi Genel Başkanvekili Sabri Tekir de İran Cumhurbaşkanı Reisi ve kazada hayatını kaybedenlere rahmet diledi.

CHP'den Bahçeli'ye yanıt: Sözlerini üzerimize alınmamız için hiçbir sebep yok CHP'den Bahçeli'ye yanıt: Sözlerini üzerimize alınmamız için hiçbir sebep yok

Kırım Tatar sürgününün 80'inci, Büyük Çerkes sürgününün 160. yılı olduğunu anımsatan Tekir, Hocalı'da, Bosna Hersek'te de katliamlar yaşandığını dile getirdi.

Çerkes asıllı vatandaşların Türkiye'nin üreteceği diplomasi ile ata vatanlarıyla ilişkilerin güçlendirilmesine katkıda bulunmasını sağlayacak çalışmaların yapılmasını temenni ettiğini belirten Tekir, "Türkiye'de yerel ve merkezi kamu kurumlarının sorumluluğunda Kafkasya'dan göç eden bu vatandaşlarımızın dil, kültür ve kimliklerinin korunmasını, ve geliştirilmesini sağlayacak çalışmaların yapılması, var olan bu çalışmaların daha etkin hale getirilmesi gerektiğine inanıyoruz." dedi.

"BİZ HENİYYE HAKKINDA ÇIKARILAN TUTUKLAMA KARARINI AÇIKTAN REDDEDİYORUZ"

UCM'nin soykırımcılarla zulme karşı direnenleri aynı kefeye koyduğunu ve aynı şekilde cezalandırmayı tercih ettiğini ifade eden Tekir; adalette, insan haklarında, barışta kendilerine otorite olarak dünyaya kabul ettirenlerin, zalim ile mazlumu ayırt edemeyecek kadar acınası bir hale düşebildiğini belirtti.

Tekir, "Biz İsmail Heniyye hakkında çıkarılan tutuklama kararını açıktan reddediyoruz. Netanyahu, soykırımcılığın hazin sonunu tadacak diye de asla teskin olacak değiliz. İnsanlığın gözleri önünde işlenen cinayetlerin, katliamların öyle kolay kolay teskin edilebilmesi de mümkün değildir. Biz, İsrail'in yürüttüğü soykırımın Netanyahu'nun şahsına indirgenmesini asla doğru bulmuyoruz. Temsil ettiği ırkçı, emperyalist, siyonist zihniyetin zulmü olarak değerlendiriyoruz." diye konuştu.

Kaynak: Anadolu Ajansı