Eskişehir Eğitim Sağlık ve Bilimsel Araştırma Çalışmaları Vakfı’na (ESBAV) kayyum atanmasının gerekçeleri Ankara’da görülen davada detaylı şekilde ortaya kondu. Yılmaz Büyükerşen ve 6 yöneticinin “Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma” suçlamasıyla yargılandığı süreçte, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün açtığı dava sonucu vakıf yönetiminden alınarak Serpil Karaer kayyum olarak atandı.
ESBAV’a Kayyum Atanmasının Sebepleri Neler?
İddianamede, Yılmaz Büyükerşen’in Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü döneminde kurduğu ESBAV ile bağlı şirketlerin kamu kaynaklarını uzun yıllar boyunca özel çıkarlar doğrultusunda kullandığı belirtildi. Vakfa bağlı Tuna A.Ş., ETAM A.Ş., ETAM Ltd. ve Yeni Çağdaş A.Ş. gibi şirketler aracılığıyla gayrimenkul ve ticari gelirlerin Büyükerşen ve ailesinin kontrolüne geçtiği ifade edildi.
Vakıf şirketlerine tahsis edilen mülklerin sembolik veya bedelsiz kullanımı ve kamu çalışanlarının maaşlarının vakıf tarafından değil üniversite bütçesinden ödenmesi, iddianamede kamunun zarara uğratıldığı noktalar olarak gösterildi. Ayrıca, varlıkların piyasa değerinin altında devri ve vakıf gelirlerinin özel mülkiyete dönüştürülmesi iddiaları yer aldı.
Anadolu Üniversitesi personelinin Çağdaş Okulları’nda görevlendirilmesine rağmen maaşlarının kamu kaynaklarından karşılanması ve okul gelirlerinin vakıf şirketleri hesaplarına aktarılması da kamu zararına ilişkin önemli iddialar arasında yer aldı.
Büyükerşen’in Malvarlığında Şüpheli Artışlar
İddianameye göre, vakıf bünyesindeki şirketler arasında hisselerin devri ve sermaye artırımlarıyla Çağdaş Okulları kontrolü tamamen vakıf dışı özel ticari işletme haline geldi. Taşınmazların piyasa değerinin çok altında satılması ve yönetim yapısının değiştirilmesi ise mevzuata aykırı işlemler olarak kayda geçti.
Yılmaz Büyükerşen’in malvarlığı beyanında bulunmamasına rağmen, yıllar içinde taşınmaz ve mevduat birikiminin ciddi şekilde arttığı iddiaları dosyada yer aldı. Bu durum soruşturmanın seyrini etkileyen kritik bir unsur olarak değerlendiriliyor.
Kaynak: İHA