"Haberin İşçisi"
İstanbul
Açık
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
40,1901 %0.22
47,1146 %0.08
4.335,04 % 1,20
4.713.565 %0.117
İşçi Haber Gündem Yılmaz Büyükerşen’in vakfına kayyum atanmasının arkasındaki şok iddialar ortaya çıktı!

Yılmaz Büyükerşen’in vakfına kayyum atanmasının arkasındaki şok iddialar ortaya çıktı!

Eskişehir’in eski Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in kurucuları arasında olduğu ESBAV’a kayyum atanmasının perde arkası ortaya çıktı. İddianamede kamu varlıklarının özel çıkarlar için kullanıldığı, vakfın ticari işletmeye dönüştüğü ve Büyükerşen’in mal varlığının kayda değer şekilde arttığı öne sürüldü.

Okunma Süresi: 2 dk

Eskişehir Eğitim Sağlık ve Bilimsel Araştırma Çalışmaları Vakfı’na (ESBAV) kayyum atanmasının gerekçeleri Ankara’da görülen davada detaylı şekilde ortaya kondu. Yılmaz Büyükerşen ve 6 yöneticinin “Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma” suçlamasıyla yargılandığı süreçte, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün açtığı dava sonucu vakıf yönetiminden alınarak Serpil Karaer kayyum olarak atandı.

ESBAV’a Kayyum Atanmasının Sebepleri Neler?

İddianamede, Yılmaz Büyükerşen’in Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü döneminde kurduğu ESBAV ile bağlı şirketlerin kamu kaynaklarını uzun yıllar boyunca özel çıkarlar doğrultusunda kullandığı belirtildi. Vakfa bağlı Tuna A.Ş., ETAM A.Ş., ETAM Ltd. ve Yeni Çağdaş A.Ş. gibi şirketler aracılığıyla gayrimenkul ve ticari gelirlerin Büyükerşen ve ailesinin kontrolüne geçtiği ifade edildi.

Vakıf şirketlerine tahsis edilen mülklerin sembolik veya bedelsiz kullanımı ve kamu çalışanlarının maaşlarının vakıf tarafından değil üniversite bütçesinden ödenmesi, iddianamede kamunun zarara uğratıldığı noktalar olarak gösterildi. Ayrıca, varlıkların piyasa değerinin altında devri ve vakıf gelirlerinin özel mülkiyete dönüştürülmesi iddiaları yer aldı.

Anadolu Üniversitesi personelinin Çağdaş Okulları’nda görevlendirilmesine rağmen maaşlarının kamu kaynaklarından karşılanması ve okul gelirlerinin vakıf şirketleri hesaplarına aktarılması da kamu zararına ilişkin önemli iddialar arasında yer aldı.

Büyükerşen’in Malvarlığında Şüpheli Artışlar

İddianameye göre, vakıf bünyesindeki şirketler arasında hisselerin devri ve sermaye artırımlarıyla Çağdaş Okulları kontrolü tamamen vakıf dışı özel ticari işletme haline geldi. Taşınmazların piyasa değerinin çok altında satılması ve yönetim yapısının değiştirilmesi ise mevzuata aykırı işlemler olarak kayda geçti.

Yılmaz Büyükerşen’in malvarlığı beyanında bulunmamasına rağmen, yıllar içinde taşınmaz ve mevduat birikiminin ciddi şekilde arttığı iddiaları dosyada yer aldı. Bu durum soruşturmanın seyrini etkileyen kritik bir unsur olarak değerlendiriliyor.

 

 

Kaynak: İHA