Siyasetçi Hüseyin Akgün yapı kayıt mağduriyeti yüzünden kara kışta evsiz kalma raddesine gelen yapı kayıt mağdurlarına destek olmaya devam ediyor. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarda, her zaman mağdurların arkasında olduğunu dile getiren Akgün'den destekler ardı arkasına geliyor.

2018'de gelen yasa ile ortaya çıkan mağduriyet hakkında açıklamalarda bulunan Akgün, devletin mağdur vatandaşın evini başına yıkmayacağını, biran önce mecliste kanun teklifi verilmeli gerektiğini dile getiren Akgün, 6 milyonu aşan mağdur vatandaşın haklarının teslim edilmesi için çaba sarfetmektedir.

HÜSEYİN AKGÜN YAPI KAYIT MAĞDURLARININ SESİ OLMAYA DEVAM EDİYOR!

Konuya ilişkin yaptığı açıklamalarda hükümete çözüm önerisi suan Akgün ''Benim devletim mağdur vatandaşının evini başına yıkmaz'' diyerek sözlerine devam etti.

Akgün şunları kaydetti: Benim devletim mağdur vatandaşının evini başına yıkmaz.  Bu masada müteahhitler yok, bu masada rantçılar yok, bu masada ihaleciler yok. Elleri nasır bağlamış Emekçi vatandaşlarımızın masası burası.  

Bir an önce mecliste kanun teklifi verilmeli ve sayıları 6 milyonu bulan mağdur vatandaşlarımızın mağduriyeti giderilmelidir.'' dedi.

  İmar Yasasına Takılanlar Derneği Başkanı İbrahim Hacıoğlu ve beraberindeki heyet geçtiğimiz gün Ankara'da sabah saatlerinde Meclis'te Siyasetçi Hüseyin Akgün ile görüştü. İmar yasasına takılanların yaşadığı mağduriyetlerin konuşulduğu görüşmede talepler iletildi ve çözüm önerileri sunuldu. 

Dün akşam saatlerinde Tvitter odasında yapı kayıt mağduriyetinin değerlendirdiklerini söyleyen Akgün şunları kaydetti: 

AK Parti’den CHP’ye geçen Üsküdar Belediyesi’nde 71 işçi işten çıkarıldı AK Parti’den CHP’ye geçen Üsküdar Belediyesi’nde 71 işçi işten çıkarıldı

Vatandaşlarımız çok mağdur, bu kış aylarında daha fazla yıkım olmadan yapı kayıt mağdurları meselesi mecliste bir an önce görüşmeye açılmalı.

Kanun teklifi verilmeli ve sayıları 6 milyonu bulan mağdur vatandaşlarımızın mağduriyeti giderilmelidir. '' dedi.

YAPI KAYIT MAĞDURİYETİ NEDİR?

Mülkiyet ve imar sorunu olan, imar almadan yapılan yapılar veya imar alınmış ama daha sonra eklentiler yapılmış yapılar için getirilen barış planıdır. İmar barışı, vatandaşın yıllardır oturduğu yerlere meşruiyet kazandıracak bir düzenlemedir.

YAPI KAYIT BELGESİ NEDİR NE İŞE YARAR?

Yapı Kayıt Belgesi, yapılan bir binanın resmi olarak belirlenen şartlara uygunluğunu gösteren bir belgedir. İmar affı ile daha çok gündeme gelen yapı kayıt belgesi, özellikle yeni ev alacak olan vatandaşlar için oldukça önemli bir belgedir. İmar barışı kapsamında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bildirilmeyen kaçak binalar da resmi bir bina haline gelmiştir. Bu sisteme kayıt yaptırabilmek için kişilerin gerekli olan başvuruları yapmaları gerekmektedir. 

Yapı kayıt belgesi olmayan evlerin, abonelik açtırmaları yapılmıyor. Elektrik ve su gibi ihtiyaçlar için bu belgeyi bulundurma zorunluluğu getirilmiş ve bu sayede kaçak yapıların inşasının önüne geçilmeye yetkililer tarafından çalışılıyor. Yapı kayıt almaya hak kazanamayan binalar için kaçak kabul edilmesi ve yıkım kararı alınması öngörülmüş, yıkım kararı iptali için ise yapı kayıt belgesi alınması zorunluluğu getirilmiştir. 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin 2018'de yaptğı açıklamada , yüz binlerce yapı kayıt mağdurlarının ve yerleştirilme sorunları nedeniyle hükümetle ihtilaflı durumdaydı. Bu konunun çözümü için İmar Barışı adı altında Yapı Kayıt Belgesi verilmesi planlanmıştı. Yapı kayıt mağdurları ve devlet kurumları arasında sonuca kararlaştırılmadığından  davalardan dolayı vatandaşlar hala mağduriyet yaşıyorlar.

Vatandaşların müteahhitler tarafından kandırılarak imar izni olmayan evler satın alması, mağduriyetin başlıca nedenlerinden biridir. İmar Barışı süreci hayal kırıklığına uğratmış ve vatandaşlar evlerinden çıkartılma korkusuyla karşı karşıya kalmışlardır. Mahkeme süreçlerinin bitmemesi, yapı kayıt mağdurlarını uzun süreli belirsizlik ve masraflar altında bırakmaktadır.

Bu durumda yapı kayıt mağdurlarının devlet dairelerine başvurarak çözüm araması anlaşılabilir bir yaklaşımdır. Ancak, devlet dairelerinin bu konuda etkili ve hızlı bir şekilde çözüm üretememesi, mağduriyetin devam etmesine sebep olmaktadır. Bu tür sorunların çözümü için hükümetin daha etkin adımlar atması, mağduriyet yaşayan vatandaşların sesine kulak vermesi önemlidir.