Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, iptal edilen Kamu Personel Seçme Sınavı'na (KPSS) ilişkin oluşturdukları YÖK İnceleme Kurulu'nun görevinin sorularla ilgili benzerliğin ve varsa bu süreçte ihmali bulunanların tespiti olduğunu, soruların sızdırılıp sızdırılmadığına ilişkin sonucun ise ancak adli soruşturma ile elde edilebileceğini belirtti.

Özvar, İçişleri Bakanlığı ile YÖK arasında iki ayrı protokolün imza töreni sonrasında, basın mensuplarının YÖK'ün KPSS soruşturmasına ilişkin savcılığa ilettiği ön inceleme raporuna ilişkin sorularını yanıtladı.

"KURULUN GÖREVİ SORULARI İNCELEMEK"

YÖK İnceleme Kurulu'nun çalışmalarına ilişkin bilgi veren Özvar, süreci, "ifade alma" biçiminde yürüttüklerini kaydetti.

Birinin bir soruyu sızdırdığı veya sızdırmadığına dair resmi soruşturma veya adli süreçlere ilişkin yetkilerinin bulunmadığına işaret eden Özvar, şunları söyledi:

TRT İspanyolca yayın hayatına başladı TRT İspanyolca yayın hayatına başladı

Teşkil ettiğimiz İnceleme Kurulu'nun görevi, bu sorularla alakalı aynılık, benzerlik var mı yok mu bunları tespit etmek ve bu süreçte ihmali bulunan idareci veya bir başka çalışan varsa onun hakkında tespitlerde bulunmak. Görüşmelerin tespit edilmesi, konuşmaların dinlenmesi gibi daha başka süreçleri gerektiren bilgilere veya istihbarata ulaşma yetkimiz yok.

"SORULARIN SIZDIRILDIĞI TESPİTİ ADLİ SORUŞTURMA İLE ELDE EDİLEBİLECEK BİR ŞEY"

Özvar, "Ön inceleme raporunda, 'soruların sızdırıldığına dair bir tespit yapılamamıştır' gibi bir ifade var mı?" sorusu üzerine şöyle konuştu:

Sızdırıldığını nasıl bilebilirsiniz? Şöyle düşünün, farazi olarak, bir kişi çalışıyor, o kişi başka birisine soruyu diyelim ki gönderiyor. Bunu nereden tespit edebilirsiniz? Ancak telefon, WhatsApp kayıtlarından tespit edebilirsiniz. Bunu yapabilmek ise ancak adli soruşturma ile elde edilebilecek bir şey. Bizim ön inceleme ile bunu yapma yetkimiz söz konusu değil. Bundan sonra artık savcılık işin o tarafına bakacak. Bir de Devlet Denetleme Kurulu'nun da çıkartabileceği bir şey bu.

O açıdan bizim yaptığımız, öncelikle bir; sorularla alakalı, iki; idari süreçlerle ilgili sıkıntılar var mı yok mu asıl olarak bunları görmek. Zaten YÖK Başkanı olarak, hiç bir şekilde soruşturma heyetine etkide bulunamazsınız. Onlar kendi hür görüşleri ile orda bütün incelemeleri tamamlayıp rapor haline getirip ön inceleme ile ilgili bu durumu tespit etmiş oluyorlar. Ön inceleme raporunda, savcılığa intikal eden bir husus tespit ediliyor olması önemli. Burası aslında önemli noktalardan bir tanesi.

"ÜZERİMİZE DÜŞENİ MUTLAKA YERİNE GETİRECEĞİZ"

Savcılığın başkaları hakkında soruşturma izin istemesi, Danıştaya başvurması gibi durumların tamamen sağlıklı yürüyen hukuki bir süreç olduğuna işaret eden Özvar, "Biz de bunları takip ediyoruz. Bizim üzerimize bu konuda herhangi bir şey düşecek olursa o konuda da biz üzerimize düşeni mutlaka yerine getireceğiz" diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

Yediiklim Yayınevi’nin deneme sınavı kitapçığındaki soruların büyük bölümünün seçenekler dahi değiştirilmeden KPSS’de sorulduğu belirlenmiş, emeklerinin çalındığını belirten binlerce aday CİMER üzerinden şikayette bulunmuştu.

Sosyal medyadaki büyük tepkinin ardından AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Denetleme Kurulu'na inceleme talimatı vermişti.

Devlet Denetleme Kurulu, KPSS sızıntı iddiasına suç duyurusunda bulunmuş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, suç duyurusu üzerine soruşturma başlatmıştı. Skandalın ortaya çıkmasının ardından Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Halis Aygün de Resmi Gazete'de yer alan Cumhurbaşkanlığı kararıyla görevden alınmıştı.