Türk edebiyatı ve basın tarihinde önemli bir yere sahip olan Duygu Asena, kadın hakları mücadelesinde öncü isimlerden biri olarak hafızalarda yer edinmiştir. 1946 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Asena, İstanbul Üniversitesi Pedagoji Bölümü'nden mezun olduktan sonra meslek hayatına pedagog olarak başladı. Ancak kısa süre içinde yazı dünyasına adım atarak gazetecilik ve yazarlık kariyerine yöneldi.
1970’li yıllarda Hürriyet Gazetesi’nin “Kelebek” ekinde kaleme aldığı yazılarla dikkat çeken Duygu Asena, özellikle kadın hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği ve sosyal sorunlara dair cesur ve açık sözlü üslubuyla öne çıktı. 1978-1992 yılları arasında Türkiye’nin ilk kadın dergilerinden biri olan Kadınca’nın yayın yönetmenliğini üstlendi. Bu dönemde, kadınların yaşadığı sorunları görünür kılmayı ve kamuoyuna duyurmayı amaçlayan yayın çizgisiyle geniş bir okuyucu kitlesine ulaştı.
KADININ ADI YOK ROMANI SES GETİRDİ
Duygu Asena'nın edebiyattaki en bilinen eseri, 1987 yılında yayımlanan Kadının Adı Yok adlı romanı oldu. Türkiye'deki kadınların toplumsal konumunu tartışmaya açan bu eser, yayımlandıktan sonra “müstehcenlik” gerekçesiyle yasaklandı. Ancak açılan dava sonucu bu yasak kaldırıldı ve kitap, kadınların yaşadığı baskılar ve özgürlük mücadelesi açısından dönüm noktası olarak kabul edildi. Roman, yönetmen Atıf Yılmaz tarafından sinemaya da uyarlandı.
1990’lı yıllarda TRT 2 ekranlarında yayımlanan “Ondan Sonra” adlı programla televizyon izleyicisiyle buluşan Asena, kadın sorunlarını sadece yazılı değil, görsel medya üzerinden de geniş kitlelere taşımayı başardı. Bu yönüyle Türkiye'de kadın hakları konusunda çok yönlü bir iletişim köprüsü kurdu.
YAZARIN ANA TEMASI TOPLUMSAL EŞİTSİZLİKLER
Yazarlık kariyeri boyunca kadın kimliği, aşk, özgürlük ve toplumsal eşitsizlikler gibi temaları merkeze alan Asena, birçok esere imza attı. Başlıca kitapları arasında şunlar yer alır:
Kadının Adı Yok (1987)
Aslında Aşk da Yok (1989)
Kahramanlar Hep Erkek (1992)
Değişen Bir Şey Yok (1994)
Aynada Aşk Vardı (1997)
Aslında Özgürsün (2001)
Aşk Gidiyorum Demez (2003)
Paramparça (2004).
Bu eserlerde, kadınların toplumla olan çatışmalarını, bireysel mücadelelerini ve özgürlük arayışlarını etkileyici bir dille anlattı.
ADINA ÖDÜL OLUŞTURULDU
2004 yılında beyninde tümör tespit edilen Duygu Asena, uzun bir tedavi sürecinin ardından 30 Temmuz 2006 tarihinde hayatını kaybetti. Ölümünün ardından, Türkiye P.E.N. Yazarlar Derneği tarafından adına “Duygu Asena Ödülü” oluşturuldu. Bu ödül, edebiyat ve kadın hakları alanında fark yaratan isimlere verilmeye devam ediyor.
Duygu Asena’nın kaleme aldığı metinler, yalnızca edebi eser olmanın ötesinde bir toplumsal hafıza işlevi görüyor. Yazıları, kadınların susturulduğu, bastırıldığı ve görünmez kılındığı bir dönemde güçlü bir karşı duruş olarak yükseldi. Onun çalışmaları, günümüzde hâlâ ilham kaynağı olmaya devam ediyor ve toplumsal cinsiyet eşitliği alanında önemli bir referans olarak kabul ediliyor.