2018'de çıkarılan 696 Nolu KHK ile taşerondan kadroya geçiş hakkı veren karara rağmen mülakatla elenen 306 taşeron işçi, Van Büyükşehir Belediyesi tarafından kadroya alınmamalarına nedeniyle bir gösteri düzenledi.
Evrensel'in haberine göre Van Adalet Sarayı önünde bir araya gelen işçiler yaşadıkları süreci, verilen sözleri ve hukuksuzlukları dile getirdi. İşçiler 8 ayrı mahkeme tarafından işçilerin haklı bulunduğunu vurgulayarak "Hak arayışımız sonuna kadar devam edecek" diye seslendi.
İşçiler tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
"Bizler 306 Van taşeron işçisi olarak 2018'de çıkarılan 696 Nolu KHK ile taşerondan kadroya geçiş hakkı kazandık. Gerekli tüm şartlar bizim kadroya geçişimizi sağladı. Ki şartları tutmayanlar zaten mülakata dahi girmeye hak kazanamadı. İlk mülakatlar yapıldığı esnada dönemin çalışma bakanı 'Mülakatlar formalite olacak, mülakata giren herkes kadroya geçmeye hak kazanmış sayılacaktır” açıklaması ile özetlemiştir durumu.
"SEÇİM MALZEMESİ YAPILDIK"
İlk mülakata Van Büyükşehir belediyesi işçisi 1700 civarında işçi girmiş olup 440 kişi “Bakan eleme olmayacak” demesine rağmen elenmiş, başarısız sayılmıştır. Sonrasında kayyum yönetimi bu sayıyı 134 kişiyi başarılı sayarak 306 ya düşürmüştür. 134 kişimahkemesiz sınavsız başarılı konumuna nasıl çekildi? Neden diğer 306 kişi dışarıda bırakıldı?
5. yılına giren süreç içinde birinci hukuksuzluk, kayyum yaklaşımı ve ötekileştirme burada başlamıştır işte. Dönemin vali ve genel sekreteri, biz işçileri seçim malzemesi yapmış, sonrasında biri Trabzon’a biri Talas ilçesine belediye başkanı seçilmiştir. Yapılan birinci mülakatta yaklaşım neyse, şimdiye kadar yapılan dört mülakatta da aynı olmuştur. Üstüne basa basa belirtmek ve tüm kamuoyuna sormak isteriz; 306 kişiden tek bir kişide mi 4 mülakat sonrası başarılı olmaz?
Yaklaşımın hukuki, hakkaniyet ölçülerinde olmadığı, bireysel hırs ve hukuk tanımamazlığın olduğu yerde yani Van Büyükşehir Belediyesi de maalesef ki oluyor!
"MAHKEME BİZLERİ HAKLI BULDU"
Her 4 mülakattan sonra yerel ve istinaf mahkemeleri olmak üzere 8 ayrı mahkeme biz işçileri haklı bulmuş, 'mülakatlar usulsüz yapılmış' diyerek lehimize yürütme durdurma ve iptal kararları vermiştir. Buna rağmen kişisel hırs ve davranışlarla hukuksuzluk karşısında mağdur olduğumuzu da, sadece mahkemeler değil toplumun vicdanında da haklı olduğumuzu da biliyoruz. Bir tek kayyum ile yönetilen Van BŞB de haksız görülüyoruz. Bu da zaten bize karşı yaklaşımı seriyor ortaya. Mahkeme kararlarına rağmen Van Büyükşehir Belediyesi kendini hukuk üstü, mahkeme üstü görmüş ve böyle hareket ederek büyük bir hukuksuzluğa imza atmıştır. Ayrıca bu ötekileştiren, düşmanvari yaklaşım binlerce insanda büyük tahribat yaratmıştır. 5. yılına giren süreç içinde 6 arkadaşımız maalesef hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden arkadaşlarımız için, hak, hukuk, adalet talebimizi buradan haykırmak istiyoruz. Bolu ve İstanbul Belediyesi işçileri için işleyen süreç ve adalet neden bizler için işletilmemektedir.
"SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ"
4 mahkeme, dört mülakat ve ortada bulunan haksızlık, hukuksuzluk yanına bir de her mahkeme sonrası belediyenin bile isteye uğratıldığı binlerce liralık mahkeme masrafları borcunu da getirmiştir. 4 mahkeme ve 4 mülakat sonrası bu işçiler halen işine dönememişse, buradaki sebep salt başarısız sayılma sorunu değildir.
Her mülakatta oluşturulan komisyonlar mahkemeye ıslak imzalı, soru ve cevapların olduğu belgeleri sunmuş mudur? Herhangi bir kamera veya ses kaydı var mıdır? Yolda mahkemeleri geçiştirmek için tek elden imzalanan evrakları mı sunmuştur? Bu süreçte sıra bunları tartıştırmakdır. İşimize dönmemizde engel olan her yaklaşımın, her bir kişinin, komisyon üyeleri, dönemin yöneticileri halkında avukatlar aracılığı ile suç duyurusunda bulunacağımızı, mahkemenin tespiti halinde kişisel hata ve yaklaşımlara karşı maddi manevi tazminat hakkımızı kullanacağımızı da belirtmek isteriz. Van Büyükşehir Belediyesinin tanımadığı hukuki tüm yolları ve hakkımızı sonuna kadar kullanacağımızı da belirtmek isteriz.
"VALİ İŞÇİLERİ ODAYA ALMADI"
2018'den bu yana Van BŞB de göreve gelen tüm valilerle görüşmeler yapıldı. Ama hiçbirinden sonuç alınamadı. En son gelen vali Ozan Balcı göreve ilk geldiğinde görüştüğü işçilere 'Cumhurbaşkanı Van'a geliyor, ziyareti bittikten sonra elimden geleni yapacağım' diyerek çözeceğini belirtmiştir. Yine 'Bu yasa çıktığında Kayapınar'da olduğunu, kimseyi mağdur etmediğini burada da aynısını yapacağını' dile getirmesine rağmen hiçbir adım atmamış ve son görüşmede işçileri odasına bile almamıştır.
"HAK ARAYIŞIMIZ SONUNA KADAR DEVAM EDECEK"
Biz işçiler ne dönemin kayyumu Mustafa Yalçın'ın dediği gibi işe gitmeden para alan ATM işçileriyiz ne de toplumda oluşturulmak istenen ve BBP genel başkanı Destici’nin ima ettiği gibi teröristiz. Sadece hakkını arayan ve haklı olan, 5 yıl önce olduğu yerde olan Van'da olan işçileriz. Farklı yaftalamalarla algı oluşturulmasını, üzerimizden siyaset yapılmasını da asla kabul etmeyeceğimizi de belirtmek isteriz. Amacımız sadece ve sadece yaşanan mağduriyetinin, hak gaspının, hukuksuzluğun giderilmesini sağlanmaktır. Hak arayışımız sonuna kadar devam edecektir.
DESTEK ÇAĞRISI
Buradan basın aracılığı ile toplumda vicdan sahibi olan herkesi, siyasileri, STK'leri tamamiyle vicdani olan durumumuzun çözülmesi için destek verme çağrısında bulunuyoruz. Kişisel hırs ve tutumların hukukun önüne geçmemesi gerektiğini vurgulamak isteriz. 306 işçi için hak hukuk adalet şarttır diyoruz. Bu ülkenin vatandaşı olarak hukukun yasaların bizler için de geçerli olduğunu muhatap olan kurumlara da hatırlatmak isteriz."
