MANİSA - Demir yolu hattında akıma kapılan çocuk sağlığına kavuştu

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : - Şükrü Can Yaşar'ın olay günü görüntüleri (Arşiv) - Şükrü Can Yaşar'ın itfaiye ekiplerince kurtarılması (Arşiv) - İyileşen Şükrü Can Yaşar'dan görüntü - Şükrü Can Yaşar'ın babasının iş yerinde çalışması - Şükrü Can Yaşar'ın röportajı - Baba Hakan Yaşar'ın röportajı Demir yolu hattında akıma kapılan çocuk sağlığına kavuştu - Manisa'da yük trenindeki konteynerin üzerine çıktığı sırada demir yolu hattından geçen yüksek akıma kapılan 15 yaşındaki Şükrü Can Yaşar, 2 aylık tedavisinin ardından yeni hayatına başladı - Şükrü Can Yaşar: - "Kurtulmam gerçekten mucizeymiş" MANİSA (AA) - AHMET BAYRAM - Manisa'da yaklaşık 10 ay önce yük trenindeki konteynerin üzerine çıkan ve demir yolu hattından geçen akıma kapılması sonucu vücudunun yüzde 72'sinde yanık oluşan 15 yaşındaki Şükrü Can Yaşar, 2 aylık yoğun tedavi sürecinin ardından eski günlerine dönmenin sevincini yaşıyor. Geçen yıl 26 Mayıs'ta 2 arkadaşıyla Muradiye İstasyonu yakınlarında gezerken yük trenindeki konteynerin üzerine çıkan Yunusemre Mesleki Eğitim Merkezi öğrencisi Yaşar, hat üzerinden geçen 27 bin 500 voltluk akıma kapıldı. İtfaiye ekiplerinin hattaki elektriğin kesilmesinin ardından ulaşabildiği Yaşar, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesine, ardından Ankara Şehir Hastanesine kaldırıldı. Vücudunun yüzde 72'sinde yanık oluşan ve 2 ameliyat geçiren Şükrü Can Yaşar, 50 günü yoğun bakımda olmak üzere hastanedeki 2 aylık tedavi sürecinin ardından sağlığına kavuştu. Evde devam eden bakım süreci sonrası kaportacılık yapan babasıyla çalışmaya başlayan Şükrü Can Yaşar, kendisini hayata bağlayan sağlık personeline şükran duyuyor. - "Ölebileceğimi söylemişler" Yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Şükrü Can Yaşar, kaza gününe ilişkin hiçbir şey hatırlamadığını söyledi. Kendisine geldiğinde Ankara Şehir Hastanesindeki yoğun bakım ünitesinde olduğunu ifade eden Yaşar, "Kurtulmam gerçekten mucizeymiş. Hemşireler çok şaşırmıştı. Eve geldiğimde annem ve babam çok iyi baktı, odama kimseyi almadılar. Güneşe çıkmam yasaktı. İlk hastaneye gittiğim günlerde aileme ölebileceğimi söylemişler. İç organlarımın tedaviye yanıt vermediğini söylemişler. Yüzde 72 yanık vardı vücudumda, pek bir şeyim kalmadı çok şükür." diye konuştu. Hastaneden çıktıktan sonra güneşe çıkamadığını, kabaran bölgeler için krem kullandığını anlatan Yaşar, "Şu an o kabarıklıklar da sönmeye başladı. Benimle ilgilenen tüm doktorlara çok teşekkür ederim." dedi. - "Şükür iyileşti, yanımızda" Baba Hakan Yaşar da eşiyle zor bir süreci atlattıklarını, doktorlar ve sağlık çalışanlarına minnettar olduklarını ifade etti. Olay günü Muradiye İstasyonu'nun önünden geçtiğini, istasyondaki kalabalığı ve konteynerin üzerindeki yaralı kişiyi gördüğünü ancak oğlu olduğunu hiç düşünmediğini söyledi. Jandarmanın araması üzerine durumdan haberdar olduğunu dile getiren Hakan Yaşar, oğlu Ankara'ya sevk edildiğinde doktorların umutsuz konuştuğunu dile getirdi. Yaşar, doktorların "yürüyemeyebilir" dediğine işaret ederek, şunları anlattı: "Biz de eşimle 'en azından hayatta ona da razıyız' demiştik. Aradan 3-4 gün geçtikten sonra 'iç organları zarar görmüş, tedaviye karşılık vermiyor' dediler. Bu bizi çok üzmüştü. Ama çok şükür sonra tedaviye yanıt verdi ve iyileşti. Doktorlarımızın hepsinden Allah razı olsun. Oğlumun vücudunun yüzde 72'si yanıktı. Çok yoğun bir tedavi yapıldı. Yanık derilere sağlam kalan ya da iyileşen yerlerinden yama yapıldı. Şükür iyileşti, yanımızda."