Son dönemlerde internet üzerinden yapılan gayrimenkul dolandırıcılığı olaylarında büyük artış yaşanıyor. Dolandırıcılar, çeşitli ilan sitelerinde 2+1, 3+1 konut ve lüks iş yerlerini “acil satılık”, “sahibi paraya sıkıştı” gibi başlıklarla ilana koyarak güven kazanmaya çalışıyor. Vatandaşlarla iletişime geçen dolandırıcılar, ardından "kapora göndermeniz gerekiyor" diyerek dolandırıcılık zincirini başlatıyor.
Kaparo Oyunu: Önceden Bakmadınız, Artık Geri Alamazsınız!
Avukat Asiye Tuğçe Çakır, dolandırıcıların artık hukuki açıkları iyi kullandığını belirtiyor. Birçok olayda, kaparo veren vatandaşlar, mülkü görmeye gittiklerinde söz konusu yerin ya eksik inşaat halinde ya da bambaşka bir lokasyonda olduğunu fark ediyor. Ancak bu durumda dolandırıcılar, önceden sözleşme imzalandığını öne sürerek, “Kaparonuz yandı, geri alamazsınız” savunmasını yapıyor.
Savcıların bu tür dosyaları çoğu zaman “hukuki ihtilaf” olarak değerlendirmesi nedeniyle, dolandırıcılar ceza almadan sıyrılabiliyor. Mağdurlar ise alacak davası açmak zorunda kalıyor.
Vatandaşlar çoğu zaman dolandırıcılardan hukuken haklı da olsalar sonuç alamıyor. Çünkü dolandırıcıların üzerine kayıtlı mal, mülk ya da maaş olmayınca, mahkemeden kazanılan tazminatlar fiilen tahsil edilemiyor. Av. Çakır, yalnızca sözleşmeyle değil, karşı tarafın mali durumunun da kontrol edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Uzman Uyarıyor: Kaparo Asla Görmeden Verilmemeli!
Özellikle büyük şehirlerde sıkça karşılaşılan bu dolandırıcılık yöntemine karşı vatandaşların en temel savunması: görmeden ödeme yapmamak.
Uzmanların önerileri şöyle:
- Evi veya iş yerini gözünüzle görmeden kapora vermeyin.
- Gösterilen yer ile sözleşmedeki adresin aynı olup olmadığını kontrol edin.
- İlanın fiyatı piyasa değerinin çok altındaysa, şüpheyle yaklaşın.
- Belgeleri, iskan durumunu ve tapu kayıtlarını resmi kanallardan teyit edin.
- Emlakçı veya satıcıyı araştırın, varsa hakkında açılmış dava olup olmadığını sorgulayın.
Özellikle “sarı renkli ilan siteleri” olarak bilinen bazı platformlarda bu tür sahte ilanların öne çıkarılması için ekstra ödeme yapılıyor. Bu da dolandırıcıların ilanlarını daha görünür hâle getiriyor. Site yönetimlerinin de bu ilanlara karşı daha sıkı denetim yapması gerektiği ifade ediliyor.
Dolandırılan vatandaşlar çoğu zaman olayın ceza hukuku kapsamında değerlendirilmemesi nedeniyle sonuç alamıyor. Bu tür olaylarda hem hukuki danışmanlık alınması hem de kamu kurumlarının denetim ve yaptırım mekanizmalarını daha etkili kullanması gerektiği ifade ediliyor.
Kaynak: İHA